Öncelikle bizlere gerçek bir futbol resitali sunan iki takıma da övgülerimizi yollayarak söze başlayalım. Hem Beşiktaş, hem de Trabzonspor uzun bir süredir görmediğimiz kadar tempolu, kıran kırana, pozisyonu ve golü bol bir maç izlettirdiler bize. Şampiyonluk yolunda koşan Beşiktaş zorlu Trabzon deplasmanında orta alan hakimiyetini eline geçirip bol pas yaparak kanatlardan rakibin üzerine gidip işi bitirmeyi planlamıştı. Daha 5. dakika dolmadan bu planlarını gerçekleştirip golü de buldular.

Disiplinli oynayan ve iyi yardımlaşan bir takım olan Beşiktaş, önceden kurguladığı planı sahaya iyi yansıtınca arzuladığı farkı ilk 25 dakika içinde bulabilirdi. Ancak futbol ilginç bir oyun. Planladığınız her şeyi iyi yapsanız da beklemediğiniz bir anda hatalar sonucu gelen gol her şeyi değiştirebiliyor. İşte Siyah-Beyazlı takım Okay’ın ayağından gelen golde de bu sıkıntıyı fazlasıyla yaşadı. Ardından Quaresma’nın sakatlığı Siyah-Beyazlı ekibin hücum temposunda azalmaya yol açıp pozisyon üretiminin düşmesine neden oldu. Beşiktaş’ın bu durgunluğundan yararlanan Trabzonspor’un oyun kontrolünü eline geçirdiği anlarda ise Fabri’nin inanılmaz 2 kurtarışı vardı.

BEŞİKTAŞ İNATÇI TAKIM

İkinci yarı yorgunluklar başlar oyun temposu düşer diye beklerken 2 takım da kıran kırana inatçı mücadelelerini sürdürdüler.

Bir kez daha öne geçen Beşiktaş, Trabzon deplasmanında oynadığını unutup rakibin üzerine daha fazla gelmesine izin verince bu kez peşpeşe kalesinde 2 gol görüp büyük bir şaşkınlık yaşadı. Ama dedik ya Siyah-Beyazlı ekibin mücadeleyi bırakmayan inatçı bir yapısı var. Talisca’nın enfes frikiği onların bu inatçı yapısının bir ödülüydü sanki.

Beşiktaş’ın bir başka diğer etkili yanı da Atiba- Talisca ve Oğuzhan’dan oluşan orta alanı. Bu alan oyuna ağırlığını koyup gol alanlarına topu taşıyınca Beşiktaş durdurulması güç bir takım oluyor. En önemli eksiklikleri ise savunmada zaman zaman hamle yapmakta geç kalmaları. Dün de bunun sıkıntısını yaşadılar ama inatçılıklarıyla Trabzon’dan 3 puan çıkarmayı başardılar.