Olağanüstü zamanlardan geçiyoruz, tarifi zor. Pandemiyle tanıştık, ölümle uzun uzun bakıştık, sarsıldık ve hiç sarılamadık.
Sarardık biraz, bu belli.
Pandeminin inanılmazlığı ve imkansızlığı içinde diri kalmak için yeni alanlar aradık kendimize. Başlarda büyük bir sanal festival düzenlendi sanki. Hemen hemen her gün birbirinden özel sanal programlarla sanatçılar etkinliklerini sürdürdü. Fakat bu sanal rüzgar kimseyi ferahlatmaya yetmedi, kısa sürdü. Dikenler içinden mecburi çıkıştı, çiçekli meydana varmadı.
Şimdi aşılamayla birlikte yeniden görmeye başladık eşin dostun yüzünü. Bir araya gelebilmeye, bir şeyleri konuşabilmeye başladık. Kavuştuk demek için erken ama biraz olsun kavuşmaya başladık.
Benim başlangıcım şöyle oldu:
Birkaç gün önce Eyüpsultan Belediyesi’nin bir kültür alanı olarak düzenlediği Zal Mahmut Paşa Külliyesi’ndeydim. Mimar Sinan’ın eserlerinden biri olan bu külliye bir süredir yoğun bir çabayla iyi bir kültür alanına dönüştürülmeye çalışılıyor. Alandaki odalar farklı kültür sanat dallarına tahsis edilmiş durumda ve bu odalardan müthiş programlar çıkıyor.
Yaklaşık on yıldır Dergi Fuarı düzenleyerek dünyanın her yerinden dergicileri bir araya getiren ve Türkiye’de müthiş bir kültür iklimi oluşması için büyük çaba sarf eden Dergiler Birliği de artık Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nde. Geçtiğimiz günlerde “Öykü Buluşmaları” ile güzel bir açılış programı yaptı. Kadir Daniş, Gülşen Funda ve Elif Hümeyra Aydın’ın konuşmacı olduğu programda kendi yaş grubundaki yazarların öyküye, edebiyata, sanata, Türkiye’ye ve dünyaya dair görüşlerini heyecanla dinledim. Ne kadar da özlemişim.
Gençlerin bir yerde bir şeyler yaptığını fark edince bir şekilde hemen destek olan Yıldız Ramazanoğlu da programın dinleyicileri arasındaydı. Yazarları takip etmeye devam ediyor, öykülerini okuduğu gibi programlarını da dikkatle izliyordu. Usta bir yazarın kibre kapılmadan kendinden sonraki kuşakları da böyle ilgiyle takip etmesi kadar umut verici çok az şey var.
Dergiler Birliği’nin programlarının bu umudu büyütmesini ve birbirimizin yüzüne bakmaya başladığımız günlerde bir ferahlık vesilesi olmasını umuyorum.
Serçe Edebiyat Dergisinde yıllardır birlikte yürüdüğüm Esma Kılıç, haftaiçi dergi takipçilerini ve yazarları ağırlıyor. Yakında tamamlanmasını planladığı “Dergi Arşivi” ile dergi okurları ve araştırmacılar için iyi bir kaynak kurmaya gayret ediyor. İlgilileri davet ediyor, bu daveti buradan tekrar etmiş olayım.
Bir davet de ben duyurayım.
15 Temmuz Perşembe, akşam 7’de oradayım. Murat Ayar’ın moderatörlüğünde Metin Uçar, Mustafa Özel ve İsmail Kılıçarslan ile 15 Temmuz Darbe Girişiminin edebiyata etkisini konuşacağız. Müsait olanları beklerim.
Şimdiden bayramınızı tebrik ederim.
sevelim, sevilelim.
