Mevsimler geçmezken
Mevsimsiz ve resimsiz yaşıyoruz. Havalar değişiyor ama havasızlık değişmiyor. Dünya her geçen gün koca bir AVM’ye dönüyor. Bilenler bilir, AVM’lerde saat, ışık ve ısı hep aynıdır. Zaman akmaz orada, mutlu müşteriler olmamız için dondurulmuş bir an vardır adeta.
Aralığın sonuna gelirken hâlâ kar görmediğimizde bunu düşünmeye başladım. Küreselleşme dünyayı büyük bir köye çevirecek diyorlardı, şimdi köyler bile AVM’ye dönüştü.
Avrupa Birliği Kopernik İklim Değişikliği Servisi, 2020 Kasım’ının “En Sıcak Kasım” olduğunu açıkladı. Bunu bilmek için bu servislere gerek yok, hepimizin hatırladığı karlı kışlar çok uzak artık. Kartopu oynamak kulağa nostaljik bir şeymiş gibi geliyor. Karlı bir gece vakti bir dostu uyandıramıyor kimse.
Kışsız kalmaya seviniyoruz diğer yandan, bu da utanılası bir sevinç. Sokaklarda o kadar çok evsiz var ki, “Çok şükür, bu yıl daha yumuşak geçiyor kış” diyesimiz geliyor. Oysa evsizliğin de mevsimsizliğin de sorumlusu aynı aslında.
Yazın kavurucu sıcakları da pek masum değil. Bunu bilmesek güneşe öfkelenebilirdik. Oysa bir yaz günü Beyazıt Meydanı’ndan İstanbul Üniversitesi’ne giren herkes bu sıcakların ne kadar sahte olduğunu bilir. Betonlaştırılmış bir meydandan ağaçlandırılmış bir bahçeye geçince birden değişen hava, havasızlığı anlamamız için yeterlidir bana kalırsa.
Sonbaharı da görmek mümkün değil. Evsizlere yuva kurmak için harcanması gereken enerji dökülen yaprakları bir an önce süpürmeye harcanıyor. Elbette asfaltın üstünde toprağa karışamayan yaprakların süpürülmesi gerekir ama bu kadar acele edilmese de biraz sonbahar görsek olmaz mı? Bülent Akyürek, yıllardır çam ağaçlarına bunun için itiraz ediyor. Çünkü biz dört mevsim yeşil olan ağaca alışkın değiliz. Biz dökülen yaprakta faniliği görüyoruz, insan oluyoruz, AVM’lerden kurtuluyoruz.
Bir baharımız olmadığı için göremiyoruz diğer mevsimleri. Önce böyle baharımızı çalan kapitalist hayat, diğer mevsimlerimizi de tek tek alıyor bizden.
Baharı ancak devrimle getirebiliriz. Sonra kimsenin donmadığı büyük karları evimizden izleyebiliriz. Olur mu dersiniz?
Ben olur mu bilmiyorum, olması için çalışmam gerektiğine inanıyorum sadece. Evsizliğe, mevsimsizliğe, resimsizliğe, çiçeksizliğe, yani kapitalizme razı olmamayı biliyorum. Çözüm için, devrim için adım atıyorum.
Bir kar topunu yuvarlıyorum elimde, şimdilik bu kadarından sorumluyum bence.