“Sürpriz bir kararla…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muharrem orucunun son gününde Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret etti, kanaat önderleriyle sohbet etti, Alevi dedeleriyle iftar yaptı ve devletin başı olarak “Bundan böyle devlet yanınızda olacak, sizi yalnız bırakmayacağız” mesajı vermiş.
Daha doğrusu BBC’den Ayşe Sayın “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bundan böyle devlet yanınızda olacak, sizi yalnız bırakmayacağız’ mesajını verdiği öğrenildi” diyor.
Cemevleri’ne yapılan saldırıların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyareti yapması elbette ki çok kıymetli.
Ancak doğruya doğru aynı zamanda devletin başı olarak geç kaldığı bir ziyarettir.
***
Yazımın başlığındaki ifadeye geleyim.
Sizlerin de dikkatini çekmiş olmalı, hemen hemen bütün medya organları; iktidara taraf olanı da iktidara muhalif olanı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyaretini “sürpriz bir kararla” diyerek haberleştirdi.
Nitekim benim de takıldığım husus bu ziyaretin “sürpriz bir kararla” diyerek takdim edilmesi oldu, belli ki Beştepe de bu şekilde duyurulmasını istemiş.
Sürpriz ne demek, şaşırtmak, beklenmedik bir durum, şaşırtan bir durum.
Yani devletimiz bizi şaşırtmak istemiş, şaşırmamız ve mutlu olmamız gerekiyor, çünkü kendisinden beklenmeyen lütufkar bir atmış.
30 Temmuz tarihinde muharrem ayının ilk gününde Beştepe’nin dibinde Cemevleri ve Alevi dernekleri saldırıya uğruyor. Devletimiz 9 gün sonra muharrem orucunun son gününde “sürpriz bir karar” vererek Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret ediyor.
Sormak hakkımız değil mi?
İyi ama bu ziyaret saldırının hemen ertesi günü yapılmalı değil miydi?
Ziyaretin neden bu kadar geciktiğinin cevabı sanırım Saygı Öztürk “Hüseyin Gazi Cemevi’nde neler oldu” başlıklı yazısında. Şöyle yazmış:
“Ziyaretten bir hafta önce, Mamak Belediyesi’nden gelen görevliler, bundan böyle Cemevi’nin, türbenin bakımıyla kendilerinin ilgileneceğini söyledi. 20 yıldır ilgilenmeyen Mamak Belediyesi’ne ne olmuştu böyle?
Hemen işe koyuldular. Yemekhanesinden, kesimhanesine, bahçedeki şadırvanından oturma gruplarına kadar her şey yenilenmeye, cemevi boyanmaya, kameriyeler yapılmaya başlandı. Doğru dürüst yolu -izi olmayan, bugüne kadar belediyeden hizmet görmeyen Cemevi’ne giden yollar da asfaltlandı. Bakalım bunun ardından ne çıkacaktı?
Bunun nedeni anlaşıldı. İsmail Saymaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cemevini ziyaret edeceğini duyurdu.” (Sözcü, 10 Ağustos 2022)
Ve hazırlıklar bitince, Hüseyin Gazi Cemevi ve türbesi Cumhurbaşkanı Erdoğan için hazır hale getirilince “sürpriz bir kararla” da gidilmiş yani!
Gerçekten çok acayip. Tuhaflıklar diz boyu.
Neresinden tutsan elde kalıyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hüseyin Gazi Cemevi’nde Alevi dedelere “bundan böyle devlet yanınızda olacak, yalnız değilsiniz” mesajı vermiş, ama bu söz, Cumhurbaşkanı’nın konuşma metninde neden yer almıyor?
Sayın Erdoğan’ın konuşma metninde yer alsaydı, bütün ülke Sayın Erdoğan’ın ağzından bu sözleri duysaydı, bu mesajı bütün ülkeye kendi sesiyle verseydi, daha iyi olmaz mıydı?
***
Dahası, Sayın Erdoğan Alevi dedelerinin cemevlerine ibadethane statüsü tanınması yönündeki taleplerine hiç yorum yapmamış, sessiz kalmış.
‘Taleplerinizi yerine getireceğiz’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alevi dedelerinin “cemevlerine statü talebi” söz konusu olunca sessiz kalması büyük bir çelişkidir.
Cemevlerinin ibadethane olup olmadığını takdir edecek makam devlet değildir. Buna karar verecek olan Alevilerdir, kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa devlet buna saygı duymalıdır.
Bu sorunu bir an önce çözmelidir.
Camilerin elektriğini, suyunu, temizlik, bakım onarım harcamalarını devlet karşılıyorsa, cemevlerinin elektriğini, suyunu, temizlik, onarım bakım harcamalarını da karşılamalıdır.
***
Sayın Erdoğan’dan Alevilerle ilgili “sürpriz bir kararla” yeni bir hamle daha geliyormuş. İlk kez bu yıl 13 Ağustos’ta başlayacak olan Hacı Bektaş-ı Veli 751. Anma Yılı Etkinlikleri’ne katılacakmış.
Şimdiye kadar katılmaması hataydı.
20 yıldır ülkeyi aralıksız yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugüne kadar bir Cemevi’ne gitmemiş olması, muharrem orucu iftarına katılmamış olması, Hacı Bektaşi Veli etkinliklerine katılmamış olması şaşırtıcıdır. Neden şaşırtıcı?..
Çünkü, “Türkiye’de anayasa laikliği, devletin her dine eşit mesafede olması olarak tanımlar. Laiklik kesinlikle ateizm değildir” diyen Sayın Erdoğan’ın kendisiydi. (15 Eylül 2011)
Üstelik Alevilik ayrı bir din değil, İslam’ın kollarından biridir, bunu anlatmaya gerek bile yok. Sayın Erdoğan’ın katıldığı muharrem orucu iftarında bütün eller aynı Allah’a açılmadı mı?
Temel anayasal kural “eşit vatandaşlık”, ırkı, dini ve felsefi tercihi ne olursa olsun eşit vatandaşlık… Ulusal birliğin de temeli bu.
İlkeler belli böyle ama şu soruyu mutlaka sormamız lazım:
AK Parti bu kadar oy kaybetmemiş olsaydı Erdoğan sürpriz bir kararla Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyarete gider miydi?