Senatör Schumer’in gözyaşları ve Yargıç Donnelly’nin kararı!
İyi ki Karar gazetesi var: Annesinin kucağındaki beş yaşında bir çocuk için bile ‘ABD için tehdit olmayacağını kim bilebilir’ diyerek kelepçe takan ABD Başkanı Trump ve adamlarının zulmünü iki gündür manşetinde tutabildiği için...
İyi ki Karar gazetesi var: Trump her gün Müslümanlara karşı inşa etmeye başladığı ‘nefret duvarına’ tuğla üstüne tuğla koyarken İslam dünyasının anlaşılmaz sessizliğine karşın bu pervasızlığa insani olarak karşı çıkıp, mazlumların sesine ses olabildiği için...
İyi ki Karar gazetesi var. İyi ki...
Bilmediğimiz bir şekilde, kısa bir süre içerisinde ‘faşistliğin’, ‘ırkçılığın’, ‘zulmün’, ‘insanlığa karşı işlenen suçların’ tanımı değişmediyse...
Trump insanlığa karşı suç işlemektedir ve yaptığı zulümdür. Irkıçılıktır. Faşizmdir.
Ne kadar hazin...
ABD’nin kapıları Müslümanlara kapanıyor...
Tepkiler İslam dünyasının dışından geliyor!
ABD’de yer yerinden oynuyor, ‘Hepimiz Müslümanız’ pankartları açılıyor, ABD’li Müslüman olmayan avukatlar havaalanına akın ediyor sınır dışı edilen Müslümanların haklarını savunmak için, ABD’nin tanınmış isimleri ‘bizi de Müslüman yazın’ diye sıraya giriyor, Ann Donnelly başta olmak üzere ABD’li yargıçlar ‘hukuk tam da bunun için var’ diyerek Trump’ın insanlık dışı uygulamasını durdurma kararı veriyor, bildiriler yayımlıyorlar...
Hepinize selam olsun...
Trump’ın o korkunç kararnamesine hiç düşünmeden karşı çıkan “Amerika ve insanlık için kötü, ulusal güvenliğimiz için daha da kötü. Özgürlük anıtı ağlıyor” derken gözyaşlarını tutamayan senatör Chuck Schumer sana da selam olsun…
Yine Trump, kararnamenin hukuka uygunluğunu tartışmaya açan ve bakanlıktaki görevli savcılara ‘kararı uygulamayın’ talimatı veren Adalet Bakanı Vekili (yine bir kadın) ve Başsavcı Sally Yates’i ‘ülkesine ihanet’ etmekle suçlayarak görevden aldı.
Onurlu bir duruş sergileyen Sally Yates sana da selam olsun...
Bütün dünyanın gözü önünde bunlar yaşanırken...
Endonezya’nın dışında kimsenin ağzını bıçak açmıyor!
Trump sosyal medya hesabından “Senatör Chuck’ın gözyaşları” diye dalgasını geçiyor, birileri de burada ‘Obama sanki çok mu iyiydi’ savunmasına girişiyorlar...
Sanki ‘Obama çok iyiydi’ diyen varmış gibi...
Zulmün, insanlığa karşı işlenen suçların tanımı değişmediyse bu bir zulümdür ve Trump insanlığa karşı suç işlemektedir. Nokta.
Ve İslam dünyası Endonezya hariç sınıfta kalmıştır.
(Doksanlı yıllarda dünyanın neresinde zulüm olursa elimizden bir şey gelmediği için dilimizle kınar, en azından mazlumlara ‘yalnız değilsin’ diye seslenirdik. Sesimiz çıkardı. Birkaç gündür düşünüyorum da... Gün geçtikte duyarlılığımızı, merhametimizi hepten bir daha kazanamamak üzere yitiriyoruz. Eski günler güzel günlermiş!)
***
ABD Başkanı Trump daha yolun başında. Beyaz Saray’daki mesaisinin henüz onuncu gününde!
Önce Çin’i ‘mamullerine ekstra vergi koymakla’ tehdit etti, sonrasında Meksika’yı -ki ihracatının yüzde seksenini ABD’ye yapıyor- sınırına duvar örmekle… Hatta ‘aşılamaz, büyük, yüksek, güçlü ve güzel’ olarak tasvir ettiği duvarın faturasını da Meksikalılara göndereceğini ilan etti.
Tam bir iş adamı disiplininde ‘arı gibi çalışıyor’!
ABD’nin kapılarını tam da başkanlık seçim kampanyasında vaat ettiği gibi Müslümanlara kapattı.
Daha ilk 10 gününde PYD ve YPG’ye Obama döneminde yapılan yardımdan daha fazlasını yaparak destek çıktığı haberleri yer alıyor.
Suriye’de oluşturulacak “güvenli bölgeyi” Türkiye ile değil, Suudi Arabistan ile konuşmayı tercih ediyor.
Ama boş verelim değil mi? Yükselen dolar ABD’nin doları, ABD’nin kapanan kapıları 7 Müslüman ülkeye kapanıyor, Türkiye’ye değil.
Trump’ın korkunç kararlarına bırakalım ABD’liler tepki göstersin. Sonuçta kötü olan Obama!