Tane tane yazalım: 20 Mayıs’ta yıllık enflasyon oranını yüzde 69,97 olarak açıklayan, TÜİK dün yıllık enflasyon oranını yüzde 73,5 olarak açıkladı.
Enflasyon düşüşe mi geçmiş, yükselmeye devam mı?
Saflıktan sormuyorum, rakamdaki yükselişi görmek için büyüteç takmaya gerek olmadığı gibi matematik dehası olmak da gerekmiyor; 69,97 olan oran 73,5’a yükselmiş. Enflasyon oranı geçen aya göre 4 puana yakın artış göstermiş ama Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati “enflasyon düşüş eğilimine girmiştir” diyor!
Bakan Nebati TÜİK’in verilerini görmemiş ya da TÜİK verileri açıklanmadan böyle bir açıklama yapmış olabilir mi?
Hayır, bilakis Bakan Nebati açıklanan enflasyon oranı için “enflasyon düşüş eğilimine girmiştir” değerlendirmesinde bulunuyor. Şöyle diyor:
“Bugün açıklanan enflasyon rakamları, enflasyon artışının hız kesmiş olduğunu ortaya koyuyor. Nisan ayında yüzde 7,25 olarak gerçekleşen TÜFE aylık artış oranı Mayıs ayında yüzde 2,98 gerçekleşerek enflasyon düşüş eğilimine girmiştir.”
Sayın Nebati aylık enflasyon oranındaki artışı değerlendiriyor sadece. Bildiğiniz bardağın dolu kısmına bakıyor, nisan ayında yüzde 7,25 olarak gerçekleşen TÜFE Mayıs ayında yüzde 2,98’e düşmüş mü düşmüş… TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre böyle.
Bu bir bakış açısı elbette, bir tercih. Kimileri için bardağın ne kadarının boş olduğu önemsizdir.
Nisan ayında yüzde 69,97 olan enflasyon mayıs ayındaki artışla yüzde 73,5’a yükselmiş. Yani enflasyon canavarlıktan çıkmış başka bir yaratığa dönüşmüş, 24 yılın zirvesine çıkmış. Ama olsun. TÜFE düşmüş mü düşmüş. Önemli olan düşen kısım.
***
18 ay önce “At izi it izine karıştı, hak ile batılı ayırt etmek zorlaştı, Allah sonumuzu hayreylesin” diyerek istifa eden selefi Berat Albayrak da dolar kurunun artışıyla ilgilenmiyordu zaten “Biz dolarla uğraşmıyoruz. İstesek düşürürüz ama istemiyoruz. Faizi yükseltirseniz, döviz düşer. Ama bizim derdimiz bu değil” diyordu.
Ahmet Hakan Tarafsız Bölge’de “Dolar artınca, döviz yükselince endişeleniyorum” dediğinde Bakan Albayrak keh keh gülerek “dolarla mı maaş alıyorsunuz” demişti.
Oysa dolarla maaş alan biri endişelenmez, sevinirdi. Ama iktidara yakın medya Bakan Albayrak’ın bu yanıtını “muhteşem espri yeteneği, kapak gibi cevap” olarak sunmuştu okurlarına.
***
Bakan Albayrak’ın halefi Bakan Nebati’nin gündeminde de enflasyondaki artış yok. Maliye ve Hazine bakanımız hayata hep pozitif taraflarından bakıyor. Bardakta bir damla su varsa onu görmeyi tercih ediyor.
İki litre benzin 50 lira olmasını sorun görmüyor, Bakan Nebati’ye göre vatandaşın cebinde 50 lirasının olması, 2 litre benzin alabilecek seviyede olmak güzel bir şey!
Bakan Nebati dün bir kez daha bizlerin enflasyon baskısı altında ezilmesine izin vermeyeceklerini müjdeledi, dedi ki:
“Vatandaşlarımızın enflasyon baskısı altında ezilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.”
Allah razı olsun kendilerinden.
Bir litre süt 20 lira, bir simit 4 lira, benzin litresi 25 lira.
Çarşıda, pazara fiyatlar sürekli artıyor. Gıda enflasyonu yıllık yüzde 91,6’ya çıkmış. Bir önceki yıla göre ulaşım yüzde 107,62 artmış, ev eşyalarındaki artış yüzde 82.
Elektrik kullanmak lüks sayılacak bu gidişle. Evinde lambası yananlar, buzdolabını kullananlar bu gidişle şanslı insanlar olarak parmakla gösterilecek.
***
Yüzde 73,5 enflasyon oranıyla ezilmemiş, hayatta kalabilmiş insanlar olarak Guiness rekorlar kitabına gireceğiz, dünya ülkeleri bizleri özel incelemeye alacaklar.
Özel belgeseller çekilecek, hepimiz yüzde 73,5 enflasyonla ayakta kalma, hayatta kalma hikayelerimizi anlatacağız. (Mahsun Kırmızıgül’ün bir zamanlar ‘yıkılmadım ayaktayım’ diye bir şarkısı vardı değil mi?)
Dolar kafayı 17 TL’ye dayadı bırakmıyor ama iktidara göre sorun yok. Bakan Nebati bunlarla ilgilenmiyor, çünkü bardağın dolu tarafına bakan bir hayat felsefesi var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta “kur ve enflasyon sorunun üstesinden” geleceklerini açıklıyor devamlı.
***
Eski başbakan Binali Yıldırım’a göre hepimiz şanslıyız çünkü evet “hayat pahalılığı” var, “yüksek enflasyon sorunu” var ama “bütün bunların üstesinden gelecek bir siyasi irade” var. Sayın Yıldırım bu müjdeyi “haberiniz olsun, hiç endişeniz olmasın. Enflasyon, kriz bizim birinci gündemimiz arkadaşlarımız, liderimiz çalışıyor” sözleriyle veriyor.(5 Mayıs)
Nasrettin Hoca’nın meşhur borç ödeme fıkrasını biliyorsunuzdur. Hoca bir ahbabından almış. Elinde avuncunda olsa hemen ödeyecek ama yok. Borçlu hocanın kapısını aşındırmaya başlamış.
Hoca “senin borcun birinci gündemimde, uğraşıyorum var bir beklentim” demiş, borcunu nasıl ödeyeceğin anlatmış:
Evin önüne çalı ektim, koyun sürüsü bizim evin önünden geçiyor, geçerken yünleri çalıya takılacak. Bizim hatun bu yünleri toplayacak, yıkayacak, tarayacak, dokuyacak. Ben de götürüp satacağım.
Alacaklı gülmeye başlamış. Hoca “peşin parayı görünce gülersin tabi” demiş.
Daha önemlisi, “liderimiz” yanlış politikalarıyla bu duruma sebep olmadı mı?..
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti ve ekonomi kurmayları enflasyonu düşürecekler, ekonomik krizi bir çıkış yolu bulacaklar ama… İşte aması var.
Enflasyon ve ekonomik kriz kendilerini de etkilemesi gerekiyor.
Öyle görünüyor ki, AK Parti iktidarı ve mutlu azınlığı ekonomik krizden etkileninceye kadar TÜİK’in altın makaslı TÜFE’sine bakacaklar, enflasyondaki artışı görmezden gelmeye devam edecekler. Ne yapalım, bizlerde halk olarak AK Parti iktidarının imtiyazlı vatandaşları enflasyonu, krizi, geçim zorluğunu hissedinceye kadar ayakta kalma mücadelesi vereceğiz.
Kadere bak…
