Devlet miting yapar mı?
İsrailli askerlerin 61 Filistinliyi katletmesini ve 200’ün üzerinde sivili yaralamasını “soykırım” olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu zulme tepkisini ortaya koymak için, Başbakan Yıldırım’la birlikte büyük bir miting düzenleme kararı aldıklarını açıkladı:
“Saldırı haberlerini almaya başladıktan hemen sonra Sayın Başbakan’la ve diğer arkadaşlarımızla görüşmeler yaptık. İstişarelerimiz neticesinde Türkiye olarak yaşanan vahşete tepkimizi ortaya koymak için bazı kararlar aldık.
Filistinli kardeşlerimizle dayanışma için ülkemizde 3 gün milli yas ilan ettik. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı da olağanüstü toplantıya çağırdık. Cuma günü öğleden sonra Yenikapı’da zulme karşı dev buluşmamızı gerçekleştireceğiz.”
Ve bugün...
Sadece Türkiye tarihinde değil dünya tarihinde bir ilk gerçekleşmiş olacak..
Devlet, iktidar partisi ve iktidar partisinin ortağı, Türkiye olarak “Kudüs’ün yalnız olmadığını” ve “Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu” göstermek için Yenikapı’da toplanmış olacak.
Aslında kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi?
Devlet, iktidar partisi, iktidar partisinin ortağı ‘yaşanan vahşete dur’ mitingi düzenliyor.
“Kudüs yalnız değildir” pankartları açılacak.... İsrail’in yaptığı vahşet kınanacak. Bu vahşetin bir insanlık dramı olduğu dile getirilecek. Meydanlardaki yüzbinler İsrail’i ABD’yi kınayacak...
Peki, ama bu işte bir tuhaflık yok mu?
- Devlet böylesi bir konuda miting mi yapar? Böylesi “kınama”, “tepki gösterme” mitinglerini, toplantılarını düzenlenmesi gereken sivil toplum kuruluşları değil midir?
- Ülkemizde Filistin’de yaşanan zulmü kendisine dert edinen bir tane bile sivil toplum kuruluşu yok mu ki, iktidar partisi bu işe el attı?
- Devletin, iktidarın, görevi, yapacakları mitingin çok daha ötesinde değil midir?
- ABD Tel Aviv’deki büyükelçiliğini 14 Mayıs’ta Kudüs’e taşıyacağını, açılışını gerçekleştireceğini açıklamıştı. Tarih sürpriz değildi. Mesela İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleri bugüne kadar neden çağrılmadı?
- Türkiye’nin bir Filistin, Kudüs somut politikası var mı yok mu?
- Mesela, 13 Aralık 2017’de Türkiye’de gerçekleşen toplantıda İslam İşbirliği Teşkilatı, “Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti” olarak ilan etmişti. Ve bütün ülkeleri bu kararı tanımaya davet etmişti. Ne oldu? Somut hangi adımlar atıldı?
- O toplantıda, ABD geri adım atmazsa tüm sonuçlarından sorumlu olacak, denmişti. ABD’nin geri adım atması için neler yapıldı?
- O toplantıda denmişti ki, “Bu zirve her zamanki toplantılardan farklı olacak. Kınama açıklamalarıyla bitmeyecek”. Peki ne oldu, ne yapıldı.
İsrail, ilk kez 14 Mayıs’ta Filistin’de katliam yapmadı. Filistinliler yarım asırdır İsrail askerlerinin kurşunlarıyla ölüyorlar. Şimdi hem de tam seçimin arifesinde ülkede Filistinli şehitler için milli yas ilan edilmesi! Tamam, bütün bunlar güzel. Ve fakat, Filistin duyarlılığı taşıyan bir iktidar partisi, hem de 16 yıl iktidarda kalan... Gelinen nokta ise, sivil toplum kuruluşlarının yapması gerekene talip olmak ve “Yenikapı’da zulme lanet, Kudüs’e destek” mitingi düzenlemek...
Sahi Meral Akşener nerede, göreniniz var mı?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce meydanlarda, şehir şehir dolaşıyor...
Nereden mi biliyoruz...
Televizyon kanalları Muharrem İnce’nin gittiği 3 şehirden birisini on dakikada olsa gösteriyor, haberlerde konuşmalarına yer veriliyor...
Akşam programlarına çıkıyor. Gazetecilerin sorularını yanıtlıyor...
Fakat...
İYİ Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener yok ortalıkta...
Yapılan milletvekili aday adayı müracaatı ile AK Parti’den sonra ikinci parti durumunda.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için gerekli olan 100 bin imzanın üç katını toplayarak Cumhurbaşkanı adayı oldu.
Cumhurbaşkanlığına adaylık müracaatını yaptıktan sonra Meral Akşener bir anda yok oldu, görünmez oldu...
Galiba, Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı seçimini garanti gördüğü için mitinglere, toplantılara falan gitme lüzumu hissetmiyor.
Yoksa, televizyon kanalları Muharrem İnce’ye yer verdikleri gibi Meral Akşener’in mitinglerine de yer verirlerdi...
Değil mi?