Bir sabah milletvekilleri bir uyanacaklar ki Meclis feshedilmiş…

AK Partili yetkililerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçim tarihini “birazcık” öne alacaklarını açıkladı ve zaten uzunca bir süredir de seçim hazırlıklarını yürüttüklerini söyledi. Hafta sonu Antalya’da partisinin düzenlediği bir etkinlikte konuşan Erdoğan’ın sözleri şöyle:

“Belki tarihi birazcık öne alacağımız seçimlerle ilgili hazırlıklarımızı zaten uzun bir süredir yürütüyorduk.” (8 Ocak)

Peki, seçim tarihini “birazcık” nasıl öne alacak Cumhurbaşkanı Erdoğan?

Muhalefet partileri AK Partinin seçim tarihini “birazcık” öne çekmesine yönelik Meclis’e getireceği teklife destek vermeyeceklerini söylüyor.

İktidar kanadı ise seçim tarihinin bir miktar öne çekilmesini istiyor. Hatta istemenin ötesinde kafalarında seçim tarihi 14 Mayıs olarak netleşmiş durumda.

Peki bu durumda ne olacak?

Ne olacağını AK Partili yetkililer günlerdir söylüyorlar; iktidarın dediği olacak, seçimler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirlediği tarihte gerçekleşecek.

***

AK Partiler dahil Meclis’teki bütün milletvekilleri bir sabah uyandıklarında bir bakacaklar ki görevleri sona ermiş, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan parlâmentoyu feshetmiş, ülke seçime gidiyor.

Böyle okuyunca ortaya çıkan tablo baya tuhaf duruyor değil mi?

Gerçek tam olarak böyle ama AK Partili yetkililer bunu normal, sıradan bir seçim prosedürüymüş gibi anlatıyorlar.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ “nasıl olacağının prosedürünü” muhalefete rest çekerek şöyle anlatmıştı:

“İki türlü seçime gitme imkanı var. Birisi Meclis’in 360 milletvekiliyle karar almasıyla diğeri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’i feshetmesiyle. 18 Haziran değil de başka bir tarih söz konusu olacak olursa bunlardan birisi uygulanabilir. Muhalefet ‘ben bu işte yokum’ derse kendileri bilir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’i feshetme ihtimalini ve yetkisini gündeme getiren ilk ismin Hamza Dağ olduğunu söyleyelim.

***

Oysa 16 Nisan referandum sürecinde AK Partili siyasetçiler hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde “Cumhurbaşkanının Meclis’i feshetme yetkisi yok, nereden çıkartıyorsunuz” diyerek yeri göğü inletmişlerdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Mart 2017 tarihinde Beştepe’de düzenlenen “Rumeli-Balkan Buluşması”nda yaptığı konuşmada, Anayasa Değişikliği Kanununda Meclis’i fesih yetkisinin olmadığını söyleyerek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu şu sözlerle hedef almıştı:

“Yalan söylüyor. Ne diyor, ‘Cumhurbaşkanı Meclisi feshedebilir’. Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi falan yok. Böyle bir şey yok. Akşam yatıyor bir başka yalan, sabah kalkıyor bir başka yalan. Adeta yalan makinesi.”

Erdoğan’ın bu açıklamasının videosuna Sabah gazetesinin arşivinden ulaşmak mümkün.

Erdoğan 27 Mart 2017 tarihinde Büyükçekmece’de sözlerini yineledi, şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetme yetkisi var diyor. Yalan söyleme. Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetme yetkisi yok. Bunu ispat et, ben Cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim.”

Erdoğan aynı günün akşamında çıktığı Show TV- HaberTürk ve Bloomberg HT ortak yayınında CHP liderine fesih yetkisi yok meydanı okudu: “Her şeyden önce Sayın Kılıçdaroğlu bu maddeleri okumamış. Bir defa 18 maddeden haberi yok. Cumhurbaşkanı, 5 artı 5 iki dönem seçilir. Bir defa Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok. Dürüst ol, yalan söyleme. Dinleyenler de zannediyorlar ki hakikaten Cumhurbaşkanının fesih yetkisi var. Böyle bir yetki yok.” (27 Mart 2017)

Oysa Cumhurbaşkanının Meclisi feshetme yetkisi Anayasa Değişikliği Kanununda yer alıyordu. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan da AK Partili siyasetçiler de inkar ettiler, böyle bir maddenin olmadığını söylediler ısrarla.

***

Ve AK Partili Hamza Dağ çıktı ve Meclis seçim kararı vermediğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’i fesih yetkisini kullanacağını dile getirdi.

Ancak bunu gündeme bu şekilde getirmenin iyi bir şey olmadığını farketmiş olmalılar ki ilk ve son gündeme getiren isim Hamza Dağ oldu.

Şimdi bunu daha sevimli, sıradan, normal bir prosedürmüş gibi anlatıyorlar.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan şöyle diyor:

“Cumhurbaşkanımız seçim kararı aldıktan sonra bu karar Resmi Gazetede yayınlanacaktır. O yayınlandıktan sonra da 60 gün sonraki ilk pazar günü seçim var demektir. Biz hala 18 Haziran’ı istiyoruz. Ancak ‘altılı masa’nın sözcüleri ‘6 Nisan’dan önce yapılacak seçimlere açığız, sonrası için bize gelmeyin’dediler. Bize gelmeyin’ demek, ‘Meclisten seçim kararını çıkartmayacağız’ demektir, biz de diyoruz ki ‘Bakalım uygun olan tarih hangisiyse, hac mevsimi var, okulların kapanması var, Ramazan ve Kurban bayramları var, hangi tarih uygunsa Cumhurbaşkanımız Anayasanın kendisine verdiği yetkiyle kararı verir. Biz de seçim takvimini başlatalım’ diyoruz. Turan o kadar rahat, o kadar normal, sıradan anlatıyor ki durumu!.. Mevzuatta, yasa da yeri var. Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa’nın kendisine verdiği yetkiyi kullanarak seçim kararı verecek!

E hani öyle bir madde yoktu?! Anayasa’ya böyle bir madde neden konuldu?

Mademki Cumhurbaşkanının Meclis’i fesih yetkisi normal, savunulabilir bir şeydi o zaman referandum sürecinde niye göğsünüzü gere gere bunu savunmadınız, inkar yolunu seçtiniz?

Demokratik başkanlık sistemlerinde yürütme erkinin yasama erkini feshettiği başka bir örnek var mı?
Yok. Ama bizim ucube hükümet sistemimizde var. Cumhurbaşkanının Meclis’i fesih yetkisinin normal, hukuki bir durum olmadığını AK Partililer de bildikleri için o günlerde de savunamadılar, inkar yolunu seçtiler. Şimdi de Cumhurbaşkanının Meclis’i feshetmediğini, seçimleri yenileme kararı verdiğini söylüyorlar. Bu, Meclis’i feshetme kararının sevimsizliğinden kaynaklanan bir savunma. Halbuki ülkemizin saygın hukukçularından Kemal Gözler dönemin adalet bakanı Bekir Bozdağ’a cevaben kaleme aldığı yazılarda “Seçimleri yenilemenin Meclis’i feshetme işlemi olduğunu” kaleme aldığı “Fesih’ ve ‘seçimlerin yenilenmesi’ farklı kavramlar mıdır?” başlıklı yazısında hukuki delilleriyle anlatmıştı. (31 Mart 2017)

Sayın Gözler bu yazılarını “Elveda Anayasa” isimli kitabında yayınladı. (Ekin Yayınları, 4. Baskı)
Evet, öyle görünüyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim tarihini öne alacak, seçim kendi tarihinde gerçekleşmeyecek. Çünkü öyle istiyor. AK Partili siyasetçiler, Genel Başkanlarını ‘anayasal yetkisin kullanıyor’ diyerek savunarak durumu sıradanlaştıracaklar. Ama şu bir gerçek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi seçim çıkarı için Meclis’i fesheden lider olarak tarihe geçecek.

YORUMLAR (94)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
94 Yorum