Başkanlık sistemi bizim önerimiz değil, neden Meclis’e birlikte getirelim
AK Parti ve MHP anayasa değişikliği konusunda uzlaştı, ‘başkanlık’ teklifi haftaya Meclis’e sunulacak. Peki, ama neden sadece AK Partili vekillerin imzasıyla? İşte MHP kulisleri...
Perşembe günü Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ikili zirve sonrasında kameralar karşısına geçtiler ve ‘başkanlık önerisinin’ en kısa sürede “Meclis’e geleceğini, oylamaya sunulacağını” açıkladılar.
Ancak…
‘Başkanlık sistemi’ne dair ‘öneri’ TBMM’ye AK Partili milletvekillerinin imzasıyla gelecek. Oysa ki AK Parti ve Beştepe’nin arzusu MHP ve AK Partili milletvekillerinin ortak önerisi ile Meclis’e gelmesiydi.
Ne oldu da ‘süreci’ başından bu yana yürüten MHP kendi milletvekillerini sürece dahil etmedi, yani bir anlamda ‘metne’ imzasını atmadı?
Dört buçuk maddede hala ‘pürüz’ olduğu iddialarına MHP’nin cevabı nedir?
MHP’nin hassasiyetlerini gözeterek ‘taslak hazırlayan’ AK Parti hangi konularda geri adım attı?
Yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanı’nda toparlanacağını biliyoruz ancak Cumhurbaşkanı’nın yasama ile ilişkileri nasıl olacak?
Referandumda MHP meydanlara çıktığında kendi seçmenine ne diyecek? Evet mi, hayır mı?
Baştan şunu söylemeliyim ki; deyim yerindeyse MHP Genel Merkez’in ağzını bıçak açmıyor, “hele bir önümüzdeki haftayı bekleyelim” havası hakim.
“Cumhurbaşkanı’nın yasama ile ilişkisi nasıl belirlendi?” gibi soruları yanıtlamaktan ısrarla kaçınıyorlar.
MHP Genel Merkez’deki yetkili bir ismin son iki gündür yapılan tartışmalara yorumu şöyle:
“Herhangi bir pürüz yok. Şunu çok net olarak söyleyebilirim, pürüz olsaydı iki genel başkan çıkıp bir açıklama yapmazlardı. Önce pürüzler giderilir, sonra açıklama yapılırdı.”
“Metin tamam. Sadece işin hukuki, teknik kısımları kaldı. Yani taslak metindeki maddeler ile Anayasa’da bazı maddelerin uyum sağlaması için bazı düzeltmelere ihtiyaç var. Anayasa’daki mevcut maddelerle uyumlu hale getirilecek.”
“AK Parti’den 38 maddelik bir taslak gelmiştir. Biz MHP olarak itirazlarımızı bildirdik, önerilerimizi söyledik ve 12 maddelik bir taslak oluştu.”
(Not: KARAR’da ‘MHP’nin önünde üç taslak metin var’ diye bunu haberleştirmiştik. Birinci taslak, 35-40 maddeden oluşuyordu; bu taslak metin aynı zamanda köklü bir Anayasa değişikliği öngörüyordu ve AK Parti’nin asıl istediği taslak buydu.
İkinci taslak metin ise 12-14 maddeden oluşuyordu. AK Parti bu taslak metni MHP’nin hassasiyetlerini ve taleplerini gözeterek hazırlamıştı. Sadece ‘hükümet sistemine’ dair sınırlı değişiklikler içeriyordu. Ki Meclis’e gelecek olan taslak zaten bu. Bir de üçüncü taslak vardı ki, artık bir kıymeti harbiyesi zaten kalmadı.)
“MHP’nin parlamenter sistem konusundaki görüşlerinde en ufak bir değişme yok. Bizim MHP olarak savunduğumuz yönetim sistemi, revize edilmiş parlamenter sistemdir.”
“TBMM’ye gelecek olan öneri MHP’nin değil, AK Parti’nin önerisi olduğu için Meclis’e öneri AK Partili milletvekillerinin imzası ve teklifiyle gelecek. Yani ortada ortak bir metin yok. AK Parti ‘önerilerinin’ MHP’li milletvekilleriyle ortak olarak getirilmesini arzu etmiş olabilir. Ancak bizim böyle bir düşüncemiz ve böyle bir vaadimiz hiçbir zaman olmadı. Kaldı ki MHP ‘başkanlık sistemini’ doğru bulduğu ve savunduğu için değil, altını tekrar çizerek söylüyorum, Sayın Genel Başkanımız bir sorunun çözülmesine öncülük etmiş, ‘millete gidelim ve millet hakemlik yapsın’ demiştir. Yaptığımız şey bir sorunun çözülmesi, bir an önce belirsiz durumun netlik kazanması ve sürdürülen fiili durumun yasal zemine kavuşturulması için rehberliktir.”
***
Ben ısrarla şunu sordum: ‘Parlamenter sistemi savunuyorsunuz’ ama aynı zamanda ‘başkanlık sistemi’nin oylanacağı referandum sürecinin de öncülüğünü yaptınız. MHP’nin desteği ile Meclis’ten geçecek ki bu durumda referandumdan ‘başkanlık sistemi’ yüksek oy oranı ile çıkacak.
Peki, MHP referandumda meydanlara çıktığında kendi seçmenine ne diyecek? Evet mi, hayır mı?
Israrla cevap vermekten kaçınılsa da… Kaçamak yanıt şu oldu:
“Bu soruya cevap vermek için henüz vakit çok erken.”
***
Şimdilik MHP kulisleri böyle… Ne diyelim hayırlara vesile olsun…