“Asıl hedef Erdoğan…”
Başlıktaki sloganın ikinci bir versiyonu var, o da “asıl hedef Türkiye”! İktidar siyasetçileri çoğu zaman iki sloganı “Hedef Erdoğan, hedef Türkiye” olarak birlikte de kullanılıyorlar. AK Parti için İngiliz anahtarı kıymetindeki bu sloganların “dış güçler, küresel aktörler, saldırı, üst akıl” gibi tamamlayıcıları da var.
İktidar ülkeyi krizlere götüren yanlışlarını bu söylemlerle püskürtmeye çalışıyor.
Doğruya doğru, elbette ki bu söylemler AK Parti tabanında ciddi bir karşılık bulmasaydı iktidar her köşeye sıkıştığında bu argümanlara sığınmazdı.
Şimdi Erdoğan’a yönelik eleştirileri püskürtülmek istendiğinde “asıl hedef Türkiye” sloganı hemen aktive oluyor. AK Partili kimi kurnaz siyasetçiler kendilerine yönelik eleştirileri püskürtmek istediklerinde hemen “asıl hedef Erdoğan” diyorlar. Bu tabii bir yanıyla kendilerini değersizleştiren liderlerini yücelten ve bir anlamda akan suyu durduran bir savunma biçimi.
Savunma böyle olunca eleştiriyi yapan tarafın payına düşen susmak oluyor.
***
Bunun son örneği Yeni Şafak ve eski İBB Başkanı AK Partili Mevlüt Uysal arasında yaşanıyor.
Yeni Şafak Gazetesi AK Partili Uysal’ı yolsuzluk, hukuksuzluk, iş takipçiliği yapmakla suçladı. Hadiseyi “Mevlüt Uysal’ın hukuksuz işleri: Üst düzey isimlerin adını kullanıyor” başlığıyla sürmanşetinden duyuran Yeni Şafak diyor ki:
“1, 5 yıl İBB Başkanlığı yapan Mevlüt Uysal hem bu unvanını hem hukukçu kimliğini kullanarak iş takipçiliği yapmakla suçlanıyor. İddialara göre birçok bakanlık ve bürokrasideki bağlantıları aracılığıyla HSK ve Danıştay’da bazı isimleri de etki altına alan Uysal, bazı şirketlere imtiyaz sağlıyor, hukuksuz şekilde adrese teslim özel ihaleler yaptırıyor. Uysal, yargıyı bazı kararları almaya zorlarken devletin üst düzey isimlerini kullanmaktan çekinmiyor.” (18 Temmuz)
Yanlış okumadınız haberi yapan, Uysal hakkındaki bu iddiaları gündeme getiren, açıklayan ne CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ne de sürmanşetine taşıyan iktidar karşıtı bir gazete, doğru okuyorsunuz adıyla, sanıyla Yeni Şafak gazetesi.
Dahası Mevlüt Uysal AK Partiye bayrak açmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesafe koymuş, iktidarı yanlış politikaları nedeniyle eleştiriyor falan değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Halkbank Yönetim Kurulu üyesi olarak ödüllendirilmiş bir isim.
Peki ne oldu da Yeni Şafak AK Partili Mevlüt Uysal’ı hedef aldı? Aralarında her ne olduysa ülkenin hayrına vesile oldu, fena olmadı yani.
Uysal hakkındaki bu iddialar iktidar karşıtı bir gazete de çıksaydı ya da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklansaydı AK Parti tabanı “iftira, bühtan” der geçerdi. Yeni Şafak gazetesi de Mevlüt Uysal’ı savunmaya geçerdi.
Dolayısıyla Yeni Şafak’ın Uysal hakkındaki haberi gerçekten önemli.
***
Gelelim şimdi yazının başlığına, madalyonun öteki yüzündeki mevzuyu enteresan hale getiren kısma.
Yargıyı ve üst düzey isimleri kullanarak ihalelerde usulsüzlük yaptığı öne sürülen AK Partili Uysal kendisini “Hedef ben değilim, Erdoğan” diyerek savundu.
Sayın Uysal gazetenin ismini şaşırmış, iddiaları gündeme taşıyan gazetenin iktidar karşıtı olduğunu düşünmüş olmalı! Diyor ki:
“Bu haberin konusu ben değilim. Başka hedefleri vardır, beni haber yapıyorlardır. Hedef Cumhurbaşkanı Erdoğan olabilir. Benim üzerimden mesaj veriliyor olabilir.”
Şaka gibi ama gerçek!
Öyle ya Sayın Uysal kendisini hedef alan gazetenin iktidar karşıtı olduğuna inanmasa neden “hedef ben değilim, Erdoğan” desin ki, değil mi ama?
Tuhaf ama böyle bir durumla da karşılaştık.
Elbette “Hedef ben değilim, Erdoğan” diyerek kendisini savunan ilk AK Partili siyasetçi değil Sayın Uysal.
AK Partili Subaşı Belde Belediye Başkanı Volkan Yılmaz da kendisi hakkında çıkan olumsuz haberler üzerine kendisini “Hedef ben değilim, asıl hedef Cumhurbaşkanımız Erdoğan” diyerek savunmuştu. (16 Eylül 2017)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Sedat Peker’in iddialarına ilişkin açıklama yapmak üzere TRT’ye çıktığında "Özne kesinlikle ben değilim. Hedef Türkiye. Nedeni ise bu hükümetin bir mensubu olmam” diyerek kendisini savunmuştu.
Görüyorsunuz, “hedef ben değilim, Erdoğan” diyerek kendisini savunan ilk isim değil Uysal ama durum biraz farklı.
Zira bu slogana sığınan AK Partili siyasetçiler bunu muhalefetin iddialarına karşı kullanıyorlardı.
Sayın Uysal bu bağlamda hedefi bir hayli şaşırmış gibi.