Yıldızlı ve yıldızsız
Galatasaray’ın son iki şampiyonluğundaki en büyük katkıyı yapan isimlerdi Feghouli ve Belhanda. Onlar olmayınca Galatasaray’ın rengi solar gibi oluyordu. Dün ‘sakatlık’ nedeniyle ilk 11’de yoklardı ve Galatasaray onlarsız bir iki yarı oynadı. Peki sahada nasıl bir Galatasaray vardı? Topu kontrol eden, rakibi baskı altında tutmak isteyen, atak organizasyonları kurmaya çalışan bir takımdı sahadaki. Rakibe pozisyon vermeyen bu mücadeleci 11, sık sık ileriye de çıkıyordu ama önemli bir eksikliği vardı: yaratıcı futbolcu.
Emre Kılınç, Etebo, Ömer Bayram, Babel’den oluşan orta sahada ‘iş yapacak’ yani gole katkı sağlayacak isim Emre olabilirdi ya da Babel. Emre presten kurtulup kendine boş alanlar yaratamadı, gol bölgelerine top da aktaramadı. Orta sahanın desteğinden mahrum kalan Diagne ileride yalnız adamdı. Koca bir ilk yarı boyunca bir tane pas ya da orta alamadı. Sarı-Kırmızılılar ilk 45 dakikada, son dakikada gelen gol dışında kaleyi bulan şut bile çekemedi.
Galatasaray bal yapmayan bir arı gibiydi. Maçı kontrol ediyor ama pozisyon üretemiyordu. Bunun en önemli sebebi, Belhanda ve Feghouli’nin olmamasıydı. Ömer Bayram, Etebo, hatta ara sıra yaptığı çıkışlara rağmen Emre Kılınç skoru değiştirecek isimler değillerdi. 45. dakikada, Saracchi’nin pasında şık bir tek vuruş yapan Babel, kendi adına ligdeki ilk golünü atarak arı kovanına bir parça bal koyabilen tek isim oldu.
55.dakikada maça Fatih Terim’in müdahalesi geldi. Sakatlanan Saracchi’nin yerine Emre Taşdemir’i, topla temas etmeyen/edemeyen Diagne’nin yerinde de fiziksel kapasitesi kısıtlı olsa da teknik becerileri yüksek Arda’yı oyuna aldı. Peki Diagne kötü müydü? Oyunda kaldığı süre boyunca tek olumlu pas alamadı ama bu onu temize çıkarmıyor. Senegalli futbolcu eski tip bir santrfor, ceza alanı içinde fazla kalıyor ve oyunu dar bir alanda oynuyor ama bu yetmez. Diagne daha fazlasını yapmalı yoksa bu takımda forma yüzü göremez.
Kaleci Okan, baskı yediğinde yaptığı pas hatası dışında genel olarak iyiydi, geçen seneden daha çok güven verdi.
Omar ve Saracchi ileri çıkışları ile kanat problemi olan Galatasaray’ı ilerice bir nebze olsun rahatlattı. Saracchi bir geri pas hatası yaptı ama goldeki katkısı ile bunu kat be kat kapattı. Luyindama- Marcao ikilisi ise kendilerine fazla iş düşmemesinin rahatlığını yaşadı. Marcao sakatlanıp yerini ‘joker’ Donk’a bıraktı. Taylan çalışkandı. Orta saha enerjik ama 3. bölgede etkisizdi. Terim de Arda Turan ve Feghouli’yi oyuna alarak bu meseleyi çözmeye çalıştı.
Galatasaray, Arda’nın oyuna girişinin ardından daha organize ataklar yapmaya başladı. Feghouli’nin de girmesiyle maçın hakimiyeti perçinlenmiş oldu. Arda’nın pasında Feghouli’nin çizgiden çıkartılan şutu gol dışındaki tek net pozisyondu.
Arda, Feghouli ve Belhanda’nın sorunlarını gidermeleri ve form tutmaları Galatasaray’ın kimliğini değiştirir, gol sayılarını sıçratır, şampiyonluk yarışına eşlik eden. Aksi taktirde, ligdeki her takım Ankaragücü kadar yumuşak olmaz, puanları alır alır giderler.