Beşiktaş sezona herkesi yanıltan bir başlangıç yapmıştı. Başta da Başkan Ahmet Nur Çebi’yi. Kendi takımını şampiyon adayı gören Çebi kurduğu kadronun ve teknik direktör tercihinin bedelini koltuğunu bırakmak zorunda kalarak ödemişti. Sonrası Beşiktaş için serbest düşüş ve hayal kırıklığıydı.
Yeni yönetim ve yeni teknik direktör Beşiktaş’ı ancak kendine getirmeye başladı. Masuaku’nun Afrika Kupası’ndan dönüşü, iki yeni transfer Muci ve Al Musrati’nin takıma monte edilmesi, Rashica’nın sakatlıktan dönmesi ve Semih Kılıçsoy’un ‘keşfi’ Siyah- Beyazlıları yavaş yavaş kendisine getirmeye başladı.
Santos geçen hafta kazanan takımı bozmamış ve İstanbulspor deplasmanına da aynı 11’le başlamayı tercih etmişti. Rakip küme düşmesi de kesin gözüyle bakılan İstanbulspor’du ancak oynadığı futbol 20 takımlı ligin 20. sırasında yer alan bir ekip için oldukça iddialıydı. İstanbulspor maçının ilk dakikalarında topu kontrol etti ve müsabakanın kontrolünü Beşiktaş’a vermedi. Mendy’nin net gol pozisyonunu gole dönüştürememesi de Beşiktaş için çok büyük şanstı. Beşiktaş kendisi ile baş edebilecek fizik güce sahip rakibi karşısında bocalıyordu. Bu anlarda sahneye yine genç starı Semih çıktı. Cenk’in pasında topu alışı ve akıl dolu vuruşu genç futbolcunun özel bir isim olduğunun imzası gibiydi.
Beşiktaş skor üstünlüğünü elde etmesine rağmen oyun üstünlüğünü bir türlü ele geçiremiyordu. İstanbulspor Süper Lig’e şık bir şekilde veda etmeye kararlıydı. Beraberliği ararken bir toplarının direkten dönmesi yine Beşiktaş açısından bir şans dakikasıydı. Maçın ilk yarısı denk güçlerin mücadelesi algısını yaratacak bir 45 dakikaydı. Devre biterken gole yaklaşan Cenk’in şutu az farkla üstten dışarı çıkınca, Siyah- Beyazlılar maçı koparma ve rakibin direncini devre bitmeden kırma şansını kaçırdılar.
İki takım da açık futbolu tercih ettiği için maçın ikinci yarısı her an gol gelebilecek bir havada başladı. İstanbulspor yine çok adamla geliyor Beşiktaş savunmasını zorluyordu. Bu ataklarda kaleci Mert’in sağlam duruşu skorun eşitlenmesine izin vermedi. Maçı Beşiktaş açısından rahatlatan ise Gedson- Muci ikilisi oldu. Orta sahada presle kazanılan topta Gedson’un pasını Muci uzaktan bir şutla gole çevirdi. Geldiği günden beri ceza yönünden ataklarla gol arayan Muci bu kez fileleri bulurken bundan sonrası için de mesaj verdi.
Ligi üçüncü bitirmek isteyen ancak esas hedef olarak Türkiye Kupası’nı kazanmak olan Beşiktaş ile lige en erken veda eden takım olan İstanbulspor’un bu stressiz maçı, seyir zevki açısından tribüne gelenleri ve maçı TV’den izleyenleri belli ölçüde memnun etti. Takımların tempoları biraz daha yüksek olsa lig ortalamasının üstünde bir maç izleyebilirdik.
Santos geçen hafta olduğu gibi Aboubakar- Ghezzal ikilisini son çeyrekte oyuna alırken formayı hak edene vereceğinin mesajını da bir kez daha net bir şekilde göstermiş oldu.
Beşiktaş şimdi çarşamba günü Konyaspor’la oynayacağı kupa maçına ve prestij açısından önemli Galatasaray derbisine odaklandı. Siyah- Beyazlılarda Semih, Rashica, Cenk, Muci kopuk kopuk oynasalar da sahne aldıklarında tehlikeli olacaklarını gösterdiler. Al Musrati pas trafiğinde aktif rol alarak Gedson’u daha çok ileri çıkarttı. Bu hücum hattı ritim bulduğunda ligde fark yaratabileceğini de gösterdi.
