Son şampiyon Trabzonspor ile uzaktan da olsa şampiyonluk mücadelesi veren Beşiktaş’ın maçında öyle vasat bir ilk yarı izledik ki, dev maçta dağ fare doğurdu. Maç, asidi kaçmış gazoz gibiydi.
Tribünlerin yarısı boştu ve gelenler de tiyatroya gelen izleyicilerin hassasiyetiyle sessizce oturuyor, “gürültü” yapmıyordu. Stadın bu “huzur dolu” havası takımları da etkilemişti. Hocasız, rotasız, iddiasız Trabzonspor’un, seyircinin itici gücü de olmayınca savrukluğu anlaşılabilir bir durumdu ancak son haftaların forma ekibi Beşiktaş’ın ilk yarıdaki silik görüntüsü şaşırtıcıydı. Redmond ve Ghezzal’dan oluşan kanatlar çalışmayınca Kartal da kanatlanıp uçamıyordu. İlk yarı derbi için hayal kırıklığıydı.
Siyah- Beyazlılar maçta iddiası olan taraf olduğunu ikinci yarıda hatırladı. Onur Bulut- Ghezzal’ın kanadı ve Gedson’un ceza yayı civarında oynaması Beşiktaş’ı hiç olmadığı kadar galibiyete yakın oynatmaya başladı. Ancak bu baskı çok uzun sürmedi. Ev sahibi ekibin hocası İhsan Gündüz Derelioğlu, maçın kontrolünün rakibe geçmeye başladığını görünce 56. dakikada Peres- Trezeguet hamlesini yaptı ve Trabzonspor’u tekrar oyuna döndürdü. Trezeguet’in enerjisi, Bordo- Mavilileri kendisine getirdi. Oyunun geri kalan bölümü ağırlıklı olarak Trabzonspor forvetleri ile Mert arasında geçti. Beşiktaş’ı oyunda tutan, Mert’in performansıydı. Mert’in Abdülkadir’in aşırtma vuruşundaki ustalığı, Markoviç’in sert şutundaki refleksi “Atan kazanır” maçının elden kayıp gitmesini engelledi. Eren’in kaleciyi de geçen topunu Colley’in çıkarması ise Beşiktaş için şans anıydı.
Şenol Güneş, 68. dakikada Ghezzal ve Maxim’in yerine N’Koudou ve Muleka‘yı alarak tekrar dengeyi kurmak istedi. Özellikle Muleka’nın performansı Trabzonspor baskısını kısmen kırdı. N’Koudou ise “Bir arkadaşa bakıp çıkacağım” havasındaydı. Katkısı sıfırdı. Tabii burada Şenol Güneş’e sormak gerekiyor, eleştirdiğin, gözden çıkardığın bir ismi neden kurtarıcı olarak sahaya sürersin? Son dakikalarda ise Beşiktaş’ın en net gol pozisyonları geldi. Redmond ve Salih’in şutları Beşiktaş’ı hiç olmadığı kadar üç puana yaklaştırmıştı.
Sonuç olarak birbiriyle alakası olmayan iki devre izledik. İkinci yarıdaki yüksek tempo ve bol gol pozisyonundan gol çıkmaması biraz da kalecilerin yüksek performansının eseriydi. Beşiktaş uğradığı puan kaybıyla şampiyonluk yarışının dışında kaldı.
