Avrupa’daki çıkışı ile ligdeki kan kaybına pansuman yapan Galatasaray için Malatya deplasmanı Süper Lig yarışına dönme karşılaşmasıydı. Fatih Terim bu kritik maçta cezası nedeniyle tribündeydi. Terim ilk 11’i belirlemiş, taktiği vermiş, “izleyici” olarak tribüne geçmişti.

Bu noktada Terim’e hemen iki eleştiri getirmek lazım. Birincisi; kulübedeki yardımcıları Necati Ateş ve Selçuk İnan’la ilgili. Futbolculukları kıymetliydi ama iki teknik adamın da teknik becerileri bilinmezlerle dolu çünkü rüştlerini henüz ispat etmediler. Oyundan atılma rekoru kıran Terim’in riskleri görerek kulübeye tecrübeli bir hocayı alması doğru olurdu. İkincisi de gördüğü kırmızı kartlarla ilgili. Fatih Terim son 10 sezondaki 30 maçı tribünden izlemek zorunda kaldı. Sarı-Kırmızılılar bu maçlardan sadece 13 galibiyet alırken, 10 beraberlik ve 7 yenilgi ile 41 puan kaybetti. Terim, bir hata yaptı, puan kaybına yol açtı diye futbolcuların üzerini çizmeyi (Aytaç gibi) seviyor, o halde kendisinin de sahada kalmaya özen göstermesi gerekiyor.

Malatyaspor kulübesinde de durum çok farklı değil. Sumudica da takım-üstü bir teknik adam. Hafta içinde verdiği röportajda mevcut takım oyuncularını yerin dibine soktu, ara transferi iple çektiğini söyledi. Bu bir taktik de olabilir, belki takımı canlandırmak istiyordur ama bunun işe yaramadığını geçen sezonki Çaykur Rizespor deneyiminden anlamış olmalıydı.

Maçın ilk yarısında tempo yüksek değildi. İki takım da riske girmeden oynadı. Top daha çok orta sahada döndü durdu. İlk devrenin son bölümünde Galatasaray’ın yoğun baskısı vardı ama kanatlardan gelen topu Diagne ile buluşturma çabası sonuçsuz kaldı. Belki Kuntz’un Milli maçta Cebelitarık’a karşı uyguladığı göbekten verkaç ve kısa paslaşmalarla savunma duvarını geçme düşünülebilirdi ama Terim’in öğrencileri geleneksel kanat organizasyonlarını değiştirmediler.

Galatasaray ikinci yarıya assolistleri ile başladı. Kerem ve Cicaldau’nun oyuna dahil olmasıyla maç Malatyaspor yarı sahasında, hatta ceza alanında geçmeye başladı. Cicaldau’nun şutunu kaleci güçlükle çeldi, hemen ardından Diagne’nin şutu direkten döndü. Galatasaray teknik ekibi 65. dakikada Halil ve Feghouli’yi de sahaya sürerek maça başladığı Barış- Emre- Babel orta sahasının verimsizliğini de kabul etmiş oldu.

Galatasaray ikinci yarıdaki yüksek temposuyla Malatya savunmasını çok zorladı ama aradığı golü bir türlü bulamadı. Oysa benzer bir baskı Marsilya karşısında işe yaramıştı.

Sonuç olarak Galatasaray, geçen sene kendisini şampiyonluktan eden o tek golü atan Malatyaspor karşısında bu kez de darbe aldı, şampiyonluk rotasının saptı.