Slovenya’da alınan farklı galibiyet rövanşı biraz da formalite maçına dönüştürmüştü. Okan Buruk, takımın en değişmez ikilisi denen Abdülkerim- Nelsson’un yerine Emin Bayram- Kaan Ayhan’ı tercih ederek bu ikiliyi beraberken görmek istemiş, Icardi’yi ilk kez ilk 11’e atarken Torreira’ya da siftah yaptırmıştı.
Bulgarların güçlü ekibi Ludogorets’i eleyerek dikkat çeken ancak Galatasaray karşısında turu ilk maçta veren Olimpija’nın rövanşta fazla bir şansı yoktu, gardları düşmüştü. Nitekim Barış’ın pasında gelen Icardi’nin şık golü Sloven takımına teslim bayrağını çektirdi.

Okan Buruk genelde yapmadığı bir şeyi yaptı ve ikinci yarıya çifte değişiklikle başladı. Mertens- Kerem’i alıp Zaha- Bakambu’yı sahaya sürdü. Daha sonra da Barış- Halil değişikliği ile hücum hattında farklı bir deneme gerçekleştirdi. Icardi’nin arkasında Bakambu- Halil- Zaha üçlüsü ile neler olabileceğini görmek istiyordu. İlk kez bir maçta yan yana oynayan bu dörtlü doğal olarak uyum sorunu çekti, aralarındaki koordinasyonu sağlayamadı. Icardi- Bakambu ikilisi birbirini tanımıyor gibiydi! Halil, Mertens’in becerisinden yoksundu. Zaha takıma en hızlı uyum sağlayan yeni transfer olarak dikkat çekerken bu sezon şık çalımları ile tribünleri coşturacağının işaretlerini verdi.

Galatasaray açısından resmi nitelikli bir hazırlık maçına dönüşen müsabakayı tatsızlaştıran, Torreira’nın gördüğü kırmızı karttı. Uruguaylı futbolcunun en kritik play-off maçında Molde karşısında olmayacak olması kazanç içindeki kayıptı.

Sonuç olarak Galatasaray, yeni transferlerini ısındırmaya başlama imkanı buldu. Kaan Ayhan, savunmada önemli bir alternatif olacağının işaretini verdi. Icardi idman eksiğini kapatınca kaldığı yerden devam edeceğini gösterdi. Zaha bu sezonun yıldızlarından biri olacağının sinyalini verdi. Galatasaray kazanarak ülke puanına bir katkı daha sağlayarak sahadan ayrıldı.