Kadıköy çıkmazı

Fenerbahçe’de her iç saha maçı Erol Bulut’un içinden bir parça koparıyor olsa gerek. Deplasmanda Trabzonspor’u bile yenen gelen Bulut’un Sarı-Lacivertlileri Kadıköy denince kala kalıyor. Dün de tarih tekerrür etti.  

Fenerbahçe’nin karşısında bu kez, kendisine son şampiyonluğunu kazandıran Ersun Yanal vardı. Kadrosuna göre bir futbol oynatan Yanal ekibini öyle ya da böyle 11 maçtır yenilmeyen bir yapıya dönüştürmüştü. Üstelik Fenerbahçe’yi ve zaaflarını da çok iyi biliyordu. Nitelik oyunun hemen başında Tisserand’ı hataya zorlayarak Fredy ile golü de buldu. Erken golün iç sahada zaten sıkıntılı olan Fenerbahçe’yi strese sokacağını biliyordu, nitelik planı başarılı da oldu. Sarı- Lacivertliler ilk yarı boyunca Fredy’nin attığı gole benzer fırsat dışında pozisyon bulamadılar. İlginç olansa hatalı pası yakalayan Mesut Özil’in topu filelerle buluşturamamasıydı. 

Erol Bulut, Trabzon’da kazanan kadroda değişikliğe gitmiş, sol beke Novak’ı, ön liberoya Ozan’ı, santrfora da Samatta’yı koymuştu ancak ilk yarıda bu kadro etkinli olamadı. Fenerbahçe, Boffin ve önündeki zor gol yiyen savunma hattını aşamadı, hatta hataya bile zorlayamadı. Ayrıca hazır olmayan Mesut Özil’i taşımak, 10 kişi oynamak takımı da zorluyordu.  

Bulut, haftalardır düşüşte olan Ozan Tufan’ı şans vererek kazanacağını düşünmüştü ama gelişme görmeyince ikinci yarıya Ozan- Valencia değişikliği ile başladı. Ancak bu değişiklik de bir şeyi değiştirmedi. Sakatlanan Mesut’un yerine İrfan Can,  Novak’ın yerine de Cisse’nin girmesi ile tüm riskleri alan Fenerbahçe gol için bastırmaya başladı. Tabi üçlü savunmaya dönmenin riskleri de vardı ve Gökdeniz’in kaleci Altay’ı geçerek şutladığı şutun ikinci gol olarak ağlarla buluşmasını Szalai önledi. 

Samatta’nın, Valencia’nın, Cisse’nin, Osayi-Samuel’in, Pelkas’ın sahada olduğu formül, Erol Bulut’un tüm silahlarını kullandığını gösteriyordu. Yetmedi, son bölümde Thiam ve Ferdi de Osayi-Samuel ve Samatta’nın yerine sahaya sürüldü. Fakat sezon başından beri çözümü bulunamayan ‘sır’ gizemini koruyordu. Fenerbahçe kapanan takımlara karşı formül üretemiyordu. 

Sırrı çözen isim Valencia oldu. Karambol oyunu değil çalım futboluydu bu sır ve Valencia üç rakip oyuncuyu çalımlayarak Antalyaspor duvarını aştı, isabetli bir vuruşla da topu ağlarla buluşturdu. Thiam’ın kale direğinden dönen kafa şutu, Antalyaspor kalesinin düşmek üzere olduğunun işaretiydi, baskı çok artmıştı. Ersun Yanal baskıyı azaltmak ve topu 3. bölgeye taşımak için Podolski’yi sahaya sürdü. Nitekim Doğukan’la yakalanan fırsat Antalyaspor’u bir kez daha galibiyete yaklaştırmıştı. Fenerbahçe ise risk alarak bastırmaya devam ediyordu. Ümit Öztürk’ün verdiği ancak VAR’dan dönen penaltı kararı Sarı-Lacivertliler açısından çok önemli bir şansın kaçması demekti. Müthiş bir tempoda oynanan son bölümde iki takım da fırsatlar buldu ama golü bulamadı. 

Sonuç olarak Antalyaspor bir maçı daha yenilmeden ama kazanamadan da bitirdi. Fenerbahçe ise son bölümünü etkili oynadığı, çok uğraştığı maçı kazanamadı, Boffin’i geçemedi. 

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum