Galatasaray’ın sorunu
Galatasaray’ın bir ay önceki haliyle bu hali arasında dağlar kadar fark var. Kadrosunda ciddi bir yenilenmeye giden, gençleşen Galatasaray bir taraftan da oyununu geliştiriyor. Dikine oynayan, inisiyatif alan, hızlı, bol pozisyon üreten bir takıma dönüşüyor. En azından oyunun belli bölümlerinde bunu başarıyla uyguladı.
Dün Kasımpaşa maçına çıkan 11’de 7 (Boey, Nelsson, Van Aanholt, Berkan, Barış Alper, Morutan, Cicaldau) yeni transfer vardı. Buna geçen sene kirada olan Diagne de eklenirse neredeyse sıfır kilometre bir kadro vardı sahada. İlginç olansa Galatasaray’ın bu değişimi çok kısa sürece gerçekleşmesiydi. Bir ay öncesine kadar bırakın yan yana oynamayı, büyük olasılıkla birbirini tanımayan oyunculardan uyumlu bir ekip çıkmıştı.
Fatih Terim, sezona 4-2-3-1 başlamıştı ancak bu maçta Taylan’ı kulübeye çekip Berkan’ı savunmanın önüne koyarak geçen sezonki sisteme, 4-1-4-1’e döndü. Orta sahanın 4’lenmesi Galatasaray’a ilk yarıda hücumda ciddi bir üstünlük getirdi. Diagne’nin henüz form tutamaması, skor 0-0’ken boş kaleye topu yuvarlayamaması, Kasımpaşa’nın golünden önce ayağındaki topu verimli kullanamayıp karşı atağa yol açması kredisini tüketti. Terim, ikinci yarıya Diagne- Mostafa Mohamed değişikliği ile başladı.
Kanatlardaki Kerem ve Barış Alper, Randers maçındaki rakibi yıpratıcı hırçınlıkta değildi ama enerjikti. Kerem’le gelen ikinci Galatasaray golü, genç oyuncunun oyun takibinin kendisine bir hediyesiydi. İki Rumen Cicaldau ve Morutan ilk yarıda skoru etkileyen isimlerdi. Özellikle ilk kez Galatasaray forması ile sahada olan Morutan ilk yarıdaki iki golün de hazırlayıcısı olarak ön plana çıktı, Galatasaray’ın neden kendisinin peşinde bir aydır koştuğunu belgeledi. Ancak Rumen futbolcuların fiziksel açıdan 90 dakika çıkaracak seviyede olmadıkları da gözlendi.
Galatasaray açısından sıkıntılı bölge savunmasıydı. İlk yarıda Berkan’ın etkili oyunu savunmayı rahatlattı ancak ikinci yarıda Galatasaray orta sahasının oyundan düşmesi, topun 3. bölgede tutulamaması Kasımpaşa’ya maça ortak olma fırsatı tanıdı.
Kasımpaşa Teknik Direktörü Cihat Arslan, Galatasaray’ın beklerini ileri çıkartarak ikili savunmaya döndüğünü ve bundan yararlanmak istediklerini söylemişti. Özellikle Yusuf Erdoğan bu planı hayata geçirmek için neredeyse tek başına savaştı ve devre biterken golünü de attırdı. Yusuf ikinci yarıda da Galatasaray savunmasını rahatsız edip durdu ama Kasımpaşa’nın beraberlik golü sürpriz bir şekilde geldi. Aslında pek sürpriz de denemez çünkü bir bireysel hata golü doğurdu ve bu kez hatayı yapan, hata oranı en düşük isim olan Taylan’dı.
Sonuç olarak yenilenen Galatasaray ilk yarıdaki oyunuyla gelecek için ışık verdi, ikinci yarıdaki oyundan düşüşü de ile fiziksel açından soru işaretleri yarattı. Terim’in beceriyle gerçekleştirdiği kadro yenilenmesinin sahaya ve skora yansıması için kondisyonu yüksek bir takım gerekiyor, yoksa oyuncu değişiklikleri yani Terim’in maç içi dokunuşları yeterli olmayabilir. Kasımpaşa’da olduğu gibi 45 dakika oynayıp skor üstünlüğünü yakalamak da kazanmak için yetmeyebilir.