Falcao yoksa Diagne var
Pandemi nedeniyle UEFA’nın Avrupa liglerini tek maç üzerinden yapması organizasyonu sürprizlere açık bir hale getirmişti.
Fatih Terim de tedbiri elden bırakmamış, 7 ismi aynı tutarak Linnes, Babel, Ömer Bayram ve Diagne’yi sahaya sürmüştü. Beşiktaş’ın PAOK karşısındaki skoru gibi tatsız bir sürprize uğramak istemiyordu. Sağda Linnes’in bindirmeleri, soldan Ömer Bayram’ın atakları Neftçi defansının dengesini bozmaya başladı. Diagne direkten dönen kafa şutundan 10 dakika sonra, 19. dakikada skoru yine bir kafa vuruşuyla değiştirdi. Topu kontrol eden, kanatlardan sürekli atak geliştirmeye çalışan Sarı-Kırmızılılar, ilk yarının son dakikaları hariç maçın hakimiydi. Bakü ekibi Lawal ve Alaskarov’la Galatasaray kalesini zorladı ama sonuç alamadı.
İlk yarıyı baskıyla kapatan Neftçi, ikinci yarıya sürpriz bir golle başladı. Savunmadan gelen Mbodj, kafa vuruşuyla skoru eşitledi. Galatasaray, sıkıntıya girme işareti veren maçı Luyindama’nın golüyle tekrar lehine çevirdi. Ardından da Emre Kılınç’ın kalecinin hatalı pasını kapıp Diagne’ue attırdığı gol geldi. 3-1’den sonra Neftçi’nin direnci tamamen kırıldı ve Galatasaray tura güle oynaya ulaştı.
Fatih Öztürk yeni takım arkadaşlarına o güveni vermiş ki, sürekli geriye pas attılar, ona Muslera muamelesi yaptılar. Linnes sık sık ileriye çıktı, asist yaptı, savunmada da kademeye girdi. Luyindama- Marcao ikilisi iyi bir ikili olduklarını gösterdi. Saracchi teknik ekibin görevlerini harfiyen uyguladı.
Maçta ön plana çıkan isim, Gaziantep FK karşılaşmasında olduğu gibi Taylan’dı. Ön liberoda bir arı gibi çalıştı, top taşıdı, sorumluluk aldı. Bu sürpriz formu ona ilk 11’de kalıcı olma şansını getirebilir.
Ömer Bayram istekli, Babel etkisizdi. Hollandalı tüm benliğiyle sahada değil gibiydi. Belhanda da Babel gibi ‘idare edenler’den olunca yerini Feghouli’ye bıraktı. Emre Kılınç ise takımın gizli öznesi gibi. Sahada var mı diye düşünüyorsunuz ama skorun hep içinde.
Son söz de Diagne’ye. Çok iştahlı. Her an gole yakın. Falcao öncesi dönemden çok farklı. Tabii bu fark, artık daha çok pas ve orta almasından. Takım santrfor olarak ona gerekli topları atıyor, o da yazıyor. Falcao’nun ilk 11’de kalması kolay olmayacak.
Bir söz de Azerbaycanlı kardeşlerimize. O kadar dostane bir maç oldu ki, bir Avrupa kupası maçı değil de, dostluk maçı gibiydi. Boşuna dememişler; ‘Can Azerbaycan’ diye...