Dün Kadıköy’e giderken metrobüs sakin, yollar tenhaydı. Cumartesi günü koşturması vardı sokaklarda ama maç günü kalabalığı yoktu. Alex ve Lefter heykelleri, hatıra fotoğrafı için kendisine yaklaşan insanları arıyorlardı boş yere. Maç günleri insan dolu olan stadın önünden geçen yollar bu kez araçlarla doluydu. Bir an tereddüt ettim, ‘günleri mi karıştırdım, maç yok mu bugün?’ diye.
50 bini içeride, on binlercesi stat çevresinde -atmosferi yaşamak için- toplanan topluluklar yok artık. Komşu ziyaretine gider gibi gidiyoruz statlara. Ülker Stadı’na girip maçı stattan izleme ayrıcalığına sahip olmanın keyfini yaşarken esame listeleri geldi. Fenerbahçe’yi tanıyoruz da, rakip takım kim, çıkaramadık önce! Milan’dan gelen kaptanları Biglia ile, 11’i de yabancı olan kadrosuyla ligin de yenisi olan Karagümrük, Süper Lig’e düşen bir Avrupa takımı gibiydi! Futbol anlayışı ve oyun kurgusu ile de bu algıyı destekledi. Maç boyunca etkili atakları ile hep gole yakın oynadı. Salibur, Sabo, Balkovec, Biglia ile Fenerbahçe savunma hatlarını zorladı.
Fenerbahçe de rakibi gibi yeni kurulmuş bir takım. Erol Bulut, Rize’de sahaya 4 yeni oyuncu ile çıkmış, yavaş bir değişimi tercih etmişti. Geçen haftanın 11’inde 7 yeni isim vardı. Dün ise 8 yeni ile çıktı sahaya Fenerbahçe. Ve takım olma yolunda bir adım daha ileri gitti. Altay ilk yarıda Sabo’ya gelen topu inanılmaz bir kurtarışla keserek mutlak bir golü önledi ve bu sezonki çıkışını sürdürdü. Gökhan, Lemos, Tisserand, Caner savunma hattı uyumluydu. Aksayan tek taraf Lemos’tu. Bazen öyle hatalar yaptı ki Caner el kol hareketleri ile tepki gösterdi. Lemos ikinci yarıda da zayıf halka olmayı sürdürdü. Önce penaltıya sebep olarak son dakikaların Fenerbahçe için sıkıntılı geçmesine yol açtı. Ardından ikinci penaltıyı yaptı, takımını da 10 kişi bıraktı. Fenerbahçe’nin 3 puanını alıp Karagümrük’e hediye eden Lemos’un bu hatalar zincirini kıran, 2 . penaltıyı kurtaran Altay oldu. Altay, uzatmada Jimmy Durmaz’ın şutunu da kurtararak maçın adamı olmayı sonuna kadar haketti.
Savunmanın önündeki ikili Gustavo- Sosa’nın mükemmel uyumu derbiden sonra bu maçta da sürdü. Sosa ikinci golde Samatta’ya yaptığı ortayla skora katkı da sağladı. Sosa’nın yorulup yerini Tolga’ya bırakmasından sonra önemi daha iyi anlaşıldı! Forvet hattı Valencia, Ozan, Thiam’dan oluşuyordu ve derbideki gibiydi. Hareketli ama üretken değil. Özellikle Thiam takımı bir kişi eksik oynatmaya devam etti! Ve Samatta. Fenerbahçe’nin uzun süre peşinden koştuğu, Cisse ile de yedekledi Tanzanyalı takımın yenisi olduğunu gösterdi. Pozisyon hataları yaptı, rakip savunmaya baskı konusunda yetersiz kaldı ama golcülüğünü göstermekten de geri kalmadı. Caner’in ortasında ayakla, Sosa’nın ortasında kafayla attığı goller, takıma ısındıkça daha verimli olacağının mesajıydı.
Sonuç olarak, ligin yeni kurulan, performans olarak birbirine yakın olan iki kadrosunun maçında gülen Fenerbahçe oldu. Fenerbahçe’nin ritmini bulması için biraz daha zamana ihtiyacı var. Karagümrük’e ise dikkat edin, bu sezonun sürprizi olacak!
