Bir “Haller” var ama…
Moralsiz bir takım…
Kendi futbolcusunu eleştirmeye başlayan inancını kaybetmiş bir teknik direktör…
Türkiye şampiyonunu un ufak eden bir “süper” ligde örselenen bir kadro…
Kartal için dünkü Ajax karşılaşması bir yara sarma maçıydı. Takım, prestijini kurtaracak bir galibiyete, az ama inançlı taraftar kadar inanmıştı.
Maçın ilk yarısı yüksek tempoda oynandı ve her iki takım da gol pozisyonu buldu. Daramy, Tadic, Neres üçlüsü Beşiktaş savunmasını test etti ancak bu devrede üç kritik kurtarış yapan Mert Günok bir yedekten fazlası olduğunu gösterdi.
Beşiktaş, N'Koudou’nun taşıdığı topta Larin’in bomboş pozisyonda vuramaması ile mutlak bir golü kaçırdı ancak hemen ardından gelen korner penaltı ile sonuçlandı.
Ghezzal’in penaltı golü sonrası Larin ve Teixeira ile kaçan fırsatlar Kartal’ın üstünlüğünü perçinleme fırsatının kaçmasına neden oldu. İlk yarıda hızlı ve organize Ajax ataklarını kesmede Mehmet Topal- Pjanic ikilisi zorlansa da başarılı oldu.
Maçın ikinci devresi başladığında Ajax’ın bir makine gibi işlemeye devam ettiğini ancak Beşiktaş’ın maç konsantrasyonunu kaybettiğini gördük.
Nitekim Rosier’in “uyuduğu” anda Tagliafico savunmanın arkasına sarktı, çıkardı; Ajax’ın gol makinesi Haller ise hayatının en kolay gollerinden birini attı.
Sergen Yalçın 58. dakikada oyuna müdahale ederek fiziksel olarak mücadeleden kopan Teixeira’yı çıkarıp Can’ı oyuna aldı.
66’da da geçen senenin süper starı, bu sezonun mirasyedisi Ghezzal’ı çıkarıp Batshuayi’yi sahaya sürdü. Ancak bu hamleler de “havası kaçmış” Beşiktaş’ı toparlamaya yetmedi.
Bir duran topta ceza alanında top hiç olmayacak bir adamın, Haller’in önünden geçti, o da cezayı kesti. Haller 5. Şampiyonlar Ligi maçında 9. golüne ulaşarak bir süper yıldızın doğumunu bizlere haber veriyordu.
Maç öncesi basın toplantısında “İşler iyi gitmiyor” diyen Sergen Yalçın, 78. dakikada Atiba, Salih ve Necip’i de sahaya sürdü son bir umut olarak ancak Beşiktaş takımı Ajax’ı yeneceğine olan inancını kaybetmişti.
Sonuç olarak Beşiktaş, ilk yarıdaki performansı ile kazanabileceği mesajını verdiği, avantaj da yakaladığı maçtan puansız ayrıldı, “Bitse de gitsek”e dönen bir Şampiyonlar Ligi gecesini daha puansız tamamladı.