İçinden Dünya Kupası geçen futbolda yeni başlangıç nasıl olacaktı? Trabzonspor- Fenerbahçe maçı bir ölçü olabilirdi. Ancak iki takımın hocalarının bu sezonki derbi geçmişlerine baktığımızda kaybetmemenin kazanmaktan daha çok önemsendiğini görüyorduk. Nitekim derbi bu bakış açısıyla başladı.
Üst düzey bir mücadele vardı ama aşırı kontrollü oyun ilk 45 dakikada pozisyon kısırlığı doğurdu. Çerçeveyi bulan tek şut ilk yarının uzatmalarının sonundaydı.
Fenerbahçe’de King’in direkten dönen topu ve Ferdi’nin son anda Victor Hugo tarafından kesilen şutu, çerçeveyi bulmayan gol girişimleriydi. Trabzonspor’un gole yaklaştığı ve Altay’ın kurtardığı iki pozisyonda ise ofsayt bayrakları kalkmıştı. Kaleyi bulan tek nizami şut ilk yarının sonunda gelmişti ve Altay için kolay bir toptu. İlk yarı takımların birbirini dengelediği, birbirinin üzerine fazla gitmediği, tarttığı, pozisyon kısırlığı olan bir 45 dakika olarak tamamlandı.
Maçın ikinci yarısında öykünün değişeceği, Visca’nın gole çok yaklaştığı ilk ciddi atakta belli oldu. Altay yine gole izin vermedi. Orta sahada müthiş bir mücadele sergileyen Crespo- Siopis ikilisi maça da dengeyi getiren isimlerdi ancak Crespo’nun ikinci sarıdan kırmızı kart görmesi maçın terazisini anında bozdu. Maxi Gomez, 10 kişi kalan ve yeni oyun planını henüz oturtamayan Fenerbahçe’yi gafil avlayıp tabelayı değiştirdi.
Maçın son bölümü hocaların satranç maçı gibiydi. Jesus, 10 kişi kalmasına rağmen geriye düştükleri için skor üretebilecek Lincoln, Valencia ve Emre Mor’u sahaya sürdü. Abdullah Avcı ise yorulan iki etkili ismi Siopis ve Maxi Gomez’i alıp Ghamin ve Umut Bozok’u sahaya sürdü. Avcı bu hamlesi ise gol avantajının ve sahadaki sayısal üstünlüğünün üzerine yatmayacağını, oyun planını değiştirmeyeceğini gösterdi.
Nitekim Trabzonspor, Bakasetas ve Abdülkadir ile ileride baskı oluşturmaya devam etti. Avcı radikal bir kararla yorulduğunu düşündüğü bu iki yaratıcı ismi birden oyundan alıp Bardhi ve Hamsik’i sahaya sürdü. Avcı bu hamlesi ile orta sahanın savunmaya yönelik gücünü artırmak istiyordu ancak Fenerbahçe, Trabzonspor orta sahasında peş peşe yaşayan bu değişikliklerin yarattığı geçiş dönemini iyi kullandı ve son bölümde tehlikeli ataklar geliştirmeye başladı. Fenerbahçe topu daha çok rakip yarı alana taşımaya başlamıştı fakat maçın sonu yaklaşmasına rağmen çerçeveyi bulan şutu hala yoktu! Trabzonspor savunması gedik vermiyor, ligin en çok gol atan takımına gol pozisyonu verdirmiyordu.
Jesus’un hamleleri Fenerbahçe’yi biraz hareketlendirdi ama bir kişi fazla oynayan rakibini devirmeye gücü yetmedi. Portekizli hocanın büyük maçlara biraz daha fazla çalışması gerekiyor. Abdullah Avcı ise iyi bir hamle hocası olduğunu bu derbide bir kez daha göstermiş oldu. Bordo- Mavililer açık oynanan maçta, uzatmalar biterken Trezeguet ile bir gol daha bularak görkemli galibiyetini perçinledi.
Bu arada Dünya Kupası’nın etkisini bu maçta gördük. İlk yarıya 7, ikinci yarıda 10 dakika eklendi oysa maçı 17 dakika uzatacak çok önemli duraklamalar olmamıştı. Artık her maç 15+ oynanacak ve hocalar değişen bu süre uzamasına karşı da strateji geliştirme durumunda kalacaklar.
