Arda Turan ve Metin Oktay

Altay için bir umut, Galatasaray için prestij maçıydı. Ama maç başladığında tersi bir durum ortaya çıktı. Tüm gücüyle maça asılması, ligde kalma umudunu son maça kadar yaşatması gereken Altay, ununu elemiş eleğini asmış bir havadaydı. Kendi oyununu rakibine benimsetmekten uzaktı.

Galatasaray, inancını kaybetmiş, oyun planını geliştirememiş Altay karşısında ilk yarının hakimiydi. Kerem’in maçın hemen başında attığı beceri dolu golden sonra da Gomis ve Babel’le farka gidecek fırsatları da buldu. Gomis’in gününde olmaması, Babel’in formsuzluğu maçın ilk yarıda kopmamasının en büyük sebebiydi. Sarı-Kırmızılılarda ilk yarı Berkan yüksek enerjisi, Pulgar becerisi ile zaman zaman maçta konsantrasyon sorunu yaşayan takımlarının dinamosuydu.

Maçın ikinci yarısında Altay’ın gol için riske girerek hücum futboluna geçmesi beklenirdi ancak İzmir ekibinin önünde aşmadı gereken bir duvar vardı. Nelsson- Marcao ikilisi Muslera’nın önüne set çekmişti. Önlerindeki Pulgar’ın verimi de Altay’ın hevesini kıran faktördü. Biraz sert bir tarzı olsa da kesiciliğinin yanı sıra topu ileri taşımadaki becerisi ile dikkat çeken Pulgar’ın son haftalara kadar neden sahaya sürülüp ısındırılmadığını Torrent’e sormak gerekir.

Altay’ın aşması gereken önemli bir savunma hattı vardı ama bunu sağlayacak hücum gücünden yoksundu. Ancak Galatasaray da maça motivasyonunu kaybetmişti, Altay kalesine yönelik organize atak geliştirmekten uzaklaşmıştı. Torrent, Marcao- Alpaslan, Gomis- Mohamed, Babel- Cicaldau değişikliği ile takımı toparlamak istedi ama maça dönüş kolay değildi. Altay, Galatasaray’ın düşen temposundan yararlanarak maça yavaş yavaş ağırlığını koymaya başladı ve oyunu rakip yarı alanına yığdı. Ancak teknik direktörü giden, başkanı bırakan, yalnızları oynayan İzmir ekibinin sahada da iş bitirici bir çilingiri yoktu.

Torrent son 10 dakikada Emre Kılınç ve Berkan’ı alıp Ömer Bayram ve Arda’yı sahaya sürdü. La Liga yönetimi geçen gün Arda Turan için bir kaset yayınlayıp 6 senesi İspanya’da geçen futbolcuyu anmıştı ama o Arda ile bu Arda arasında Asya ile Amerika’nın arasındaki okyanus kadar fark vardı. Temposu düşük olan, yorulan maçta, kendisine verilen 10 dakikalık bölümde bile fark yaratacak güçten uzaktı. Böylesine görkemli bir futbol geçmişinden gelen yıldız için kötü bir final oldu. İnsan ister istemez soruyor; Metin Oktay gibi bırakması gereken zamanı bilse miydi?

Sonuç olarak tatil havasına girmiş futbolcular topluluğundan keyifli bir 90 dakika da beklenemezdi. Altay’ı artık mucizeler bile kurtaramaz.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum