Devlet Korosu ve Münip Utandı
Müdavimlerinin kısaca Devlet Korosu dediği, 1975 yılı sonlarında kurulan ve ilk konserini 1977’de veren İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun Taksim Atatürk Kültür Merkezi’ndeki pazar konserlerine gitmek musiki tutkunları için bir zamanlar bir çeşit ritüel haline gelmişti. 2006’dan beri Fatih Salgar tarafından yönetilen, 2012 yılından bu yana da Cumhurbaşkanlığı himayesinde görev yapan Koro, AKM kapandıktan sonra konserlerine Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda devam etse de çalışacak, prova yapacak bir mekâna sahip değil. TURİNG imdadına yetişmeseydi, belki de konserlerine hazırlanma imkânı bulamayacaktı.
1985 yılından 2000’lere kadar sadık müdavimlerinden olduğum Devlet Korosu’nun konserlerinde çoğu ilk defa seslendirilen yüzlerce eser dinledim, hem de en seçkin icracılardan. Temiz ve kaliteli icrasıyla piyasa tekelini kırıp Türk musikisine itibarını iade eden bu önemli Koro, aynı zamanda bir eğitim ve araştırma kurumu gibi çalışarak nice eseri gün ışığına çıkarmıştır.
Devlet Korosu deyince akla ilk gelen isim elbette Nevzad Atlığ’dır. Türk musikisini devlet katında yeniden itibarlı kılmak için 1940’larda başladığı mücadeleyi 1975 yılında kazanan ve yirmi yıldan fazla taşıdığı bayrağı Ender Ergün’e devreden bu değerli müzik adamının icra anlayışı çok eleştirilmiştir; ancak bu anlayış kendi içinde tutarlı gerekçeleri de bulunan bir tercihtir ve saygı duyulmalıdır. Farklı icra anlayışlarına sahip kişi ve kurumları da aynı derecede saygıya değer bulurum. İcrada çoğulculuğu bir kavga vesilesi olarak değil, zenginlik olarak görmek gerektiğini düşünenlerdenim.
***
Devlet Korosu’nun AKM Konser Salonu’nda otuz küsur yıl her hafta pazar günü saat 11.30’da başlayıp iki saat kadar süren konserlerinin bu koroyla adeta bütünleşmiş müdavimleri vardı. Ön sıralar, Ayhan Songar, Ahmet Kabaklı, Abdülkadir Karahan, Sulhi Dönmezer, Ergun Göze, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Oktay Aslanapa, Muharrem Ergin, Necmettin Hacıeminoğlu gibi üniversite hocalarına, gazeteci ve yazarlara ayrılmıştı. Zaman zaman Mehmet Barlas’ı da görürdüm.
On beş günde bir pazar sabahları gülücükler dağıtarak yerlerini alan müdavimler yıllar geçtikçe birer ikişer eksildiler. Rahmetli Muharrem Ergin ve Necmettin Hacıeminoğlu, ciddi hastalıklarına rağmen ayakta durabildikleri sürece hiçbir yeni konseri kaçırmamışlardı. Hele Oktay Aslanapa... Doksan dokuz yaşında hayata veda eden bu büyük sanat tarihçisi son zamanlarına kadar tek başına kalkıp Koro’yu dinlemek için AKM’ye gelirdi.
Merhum Ayhan Songar’ı da hiç unutmam. Konserden mutlaka on beş yirmi dakika önce ilk sıradaki yerini alır, yanından hiç ayırmadığı teybini, fotoğraf makinesini ve video kamerasını hazırlamaya koyulurdu. Onun tarafından çekilen hazine değerindeki fotoğraflar, videolar ve hiç üşenmeden yaptığı ses kayıtları şimdi kim bilir nerede?
***
Koro’nun kuruluş yıllarında Niyazi Sayın, Necdet Yaşar, Cüneyt Kosal, Cüneyt Orhon, Nihat Doğu, Doğan Ergin gibi, musiki dünyamızda birer efsane olan sanatkârlar da kadroda yer almıştı. Ben ne yazık ki onların görev yaptıkları döneme yetişemedim. Ancak konserleri dinlemeye başladığım yıllarda Meral Uğurlu, Mefharet Yıldırım, Serap Mutlu Akbulut, Ayla Büyükataman, İrfan Doğrusöz gibi şöhretlerini daha önce yapmış isimler de vardı; zamanla emekli olup çekildiler.
Uzun bir aradan sonra geçen Pazar günkü konserini dinlediğim Koro ve saz heyetinde tanıdık simaların çok azaldığını görünce hüzünlendim. Kimi yaş haddinden, kimi yaş haddini beklemeden emekli olmuş. Midhat Özyılmazel, Sekine Sermin Kanbur, Muzaffer Yavuz, Sermet Kutluğ Şehnaz Rizeli ve Münip Utandı... Söz konusu konserde, birinci bölümün ardından verilen arada Muzaffer Yavuz, Münip Utandı ve idari personel olarak çalışan Ramazan Dilek’e birer plaket takdim edildi.
Beş sanatkârdan dinlediğimiz saz eserlerinden sonra Koro elemanı olarak solo’ya son defa çıkan Münip Utandı’dan dört güzel eser dinledik. Sesinin kendine has rengi, tınısı, genişliği ve icra tavrıyla son zamanların en önemli ses sanatkârlarından biri olan Münip Utandı, Nevzad Bey’in Üniversite Korosu’nun bir konserinde keşfettiği ve konserlerinde sık sık solo’ya çıkardığı, dinleyiciler tarafından da çok sevilen bir sanatkârdır. Koro’da, kuruluşundan itibaren görev yapan bu değerli sanatkârı Pazar konserlerinde bundan sonra belki zaman zaman dinleyici sıralarında görebileceğiz.
Konserden sonra yakınlarda emekli olacak başka sanatkârların da bulunduğunu öğrendim. Öyle anlaşılıyor ki, yeni AKM binası tamamlandığında, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu sahneye neredeyse bütünüyle yenilenmiş bir kadroyla çıkacak.
NOT. Münip Utandı, Antakya’da 1952 yılında doğumundan başlayarak bütün hayatını Bir Meş’aledir isimli kitabında anlattı. Fatih Erbaş tarafından kaleme alınan ve Hülbe Yayınları tarafından geçen yıl yayımlanan bu hatırat, musikimizin yakın tarihi için önemli bir kaynaktır.