Kilitler gizdir, gönül anahtar

Tedirginiz, yaşamak için geç kaldık çünkü. Bugünü kendimize, bugünü birbirimize veremedik. Geçemedik kapıların eşiğinden. Işıklara, bizim olmayan gündemlere, bizim olmayan dünyalara sürüklendik.

Tökezledik ve düştük.

Herkes bir alem içinde, oyalanıyor. Yalnızız. Birbirine hoşlukla bakmıyor insanlar. Bütün gövdeleriyle bakmıyorlar birbirlerine.

Cümleler kuruyoruz kof ve beyhude.

Ey Huda, vefasızım ben! Kainatta varlığın şahane. Kalbime sığmayan haşyetini, ölümün hayretini, yaşamın mucizelerini görmek için kör kaldım ben!

Vefasızım ben, kalbime dönecek yolu kaybettim.

Körlük ve yalnızlık var önümde.

Unutuşlardan çıkacak yolu bahşet bana.

Kaybolduk ve tedirginiz.

Kilitler var kalbimizde.

Tedirginliğimiz ölümden değil, kalbimizdeki kilitlerden.

Kaybolan ya ışık arar ya ses. Ya da başka bir kaybolanı. Kayboluşumuzun şaşkınlığıyla tedirginliğimiz sürüyor. Yolun tadına varamıyor, gönül hoşluğuyla iki kelam edemiyor, kendimize bakamıyoruz.

Tedirginliğimiz ölümden değil yani. Biz, sondan korkmuyoruz. Sonuna yaklaşmış filmin duygusuzluğundan korkuyoruz. O filmde bir kez aşk yaşanmamış diye, bir çocuk koşmamış diye, bir şarkı çalmamış diye korkuyoruz. Filme ayırdığımız vakte acıyoruz. Aklımızda, hayalimizde kalan sorulara, kalbimizdeki kilitli odalara, kendimizi sahicilikten uzaklaştıran saçmalıklara, kendi kendimize uzak düştüğümüz zamana acıyoruz.

Her gün daha sağlam, daha yeni kilitlerle dönüyoruz eve, azaltmak için korkularımızı. Anahtarları kaybedeceğiz diye uyuyamıyoruz. Kilitler güveni, şefkati, merhameti kaldırıyor. Altından, gümüşten kilitler, yağmuru, baharı, kışı, garipliği yok ediyor.

Köprülere, ağaçlara ve türbelere kilitlenmiş gizler vardır. Tedirgin oluruz onları yaparken, yaşarken. Gerçekleşmesini istediğimiz şeyleri, umduklarımızı kitleriz. Gönlümüzü kitleriz Huda’ya. Kader kağıdına şikayet ve isteklerimizi yazarız. Ölüm gelinceye dek gelmesini istediklerimizi dileriz. Diler, umar ve umursamazca ayrılırız kilitlerden.

Üstümüzde çok kilit var. Tedirginliğimiz ölümden değil, kilitlerden.

Var mı kırk birinci bir oda?

Kilitler bize gönüldekini verseydi tedirgin olur muyduk? Gönüldeki kilitler açılsaydı hayretle donar mıydı dünya? Kilitler açıldığında bu bizleri mutlu kılar mıydı?

Hikaye nasıl biter bilinmez. Kilitler ne getirir bilinmez. Yaklaşan ve açan ne bulur bilinmez.

Umduğunu bulan mı mutludur, bulduğunu sunan mı? Mutluluk nedir bilinmez. Bilinmez talih kuşunun son kanat çırpınışı. Tedirginliğe yaklaşanın son hali nedir bilinmez.

Kilitler gizdir, gönül anahtar.

Sonra sana ne olduysa bana da oldu. Bıraktım tüm telaşlarımı kenara. Düştüm hakikat şarkısının peşine. Tedirginliğim ölümden değil. Kilitlerden. Açmaya çalıştığım kilitlerden.

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum