Garipler garibi Yunus
Yunus Emre gibi olmalı. Onun kadar içeriden, onun kadar duru. O, her yaştan insanın şiirine sığındığı bir dize dervişi, bir bilge.
Anadolu’dayız, buradayız Yunus’tan beri, güzeliz. Yazdıkları Türkçenin duası.
Denizde balıklar, gökte kuşlar anlamaya, yeryüzünde insanlar okumaya devam edecek onu.
Türkçe var olduğu sürece muhabbetle okunmaya devam edecek.
Şükürler olsun.
***
Herkesin bir Yunus’u var. Ben de kendi Yunus’umu kırık dökük cümlelerle anlatmaya çalışayım.
Tam bir garip. Bizim garip yanımız. Garip yanını bulan Yunus’u bulur. Garip yanını seven Yunus’u sever. Garip yanına sarılan Yunus’a sarılır.
Çiçeklerle konuşuruz, Yunus’la konuşur gibi.
Yunus bu samimiyetin, bu içtenliğin içinde.
Çıksak bir yola, bir dağa rastlasak Yunus ne zirvede ne de dağın eteklerinde. O, yol boyunca yanımızda.
Omzumuza yüklenmiş kırık muhabbetlerde, hüznümüzde.
Küçük bir aluç ağacının serin gölgesinde, sevincimizde.
Berrak suda, suya düşen karıncada.
Yunus şarkımızda, kahramanlığımızda.
Bir türkü başında, bir üzüm bağında…
***
Yunus gibi yolu olmalı insanın. Yola Yunus gibi düşmeli. Hak ve garipler yoluna…
Yunus, hem yol hem yolcu. Ama hep garip. Yanında yöresinde zalimler yok, garipler var, gönlünü hakka açmış kurbanlar var…
Yunus’la yola düşenler zalimin karşısında yer alır.
Yunus’la yola düşenler olmuşa, olana ve olacağa tebessüm eder.
Yunus’la yola düşenler yürür giderler türkülerle sonsuz olana.
***
Su gibi yoldaşlık… O sizde, siz onda akar gidersiniz.
Yunus’la yolculuk bir’e seyahattir. Herkesle bir olunamaz. Herkes de bir olmaz. Gönüldür o. Yürürüz tüm yönlerimize. İnsan oluruz, dost oluruz, aziz oluruz. An oluruz, an’da oluruz. Son yoktur.
Bir garip Yunus’la beraberseniz sonrasını düşünmezsiniz. Onunla mutlu bir son aklınıza bile gelmez. Çünkü mutluluk onunla sonsuzdur. Fark etmeseniz de olur, çünkü fark onunla fanileşmiştir. O hep açtır, hep toktur, hep gülendir ve hep ağlayandır. Yani o sizsinizdir. Onunla saatinizin akrebi kâlû-belâ’da, yelkovanı mahşerdedir.
Bir rüya yolculuğu…
Dost nefesiyle yapılan yolculuk…
Üçlerin yedilerin kırkların nefesi…
Hak nefesi…
Hakka ve gariplere açılır kapılar, duraklar, nefesler…
Ulaşılmışa ve ulaşılacak olana yürürler...
Serçenin kanat çırpışına, üzümün karasınadır muhabbetleri…
Yunus dost... Gönüldür dostun yurdu. Orada iyi ve kötüden bahsedilmez. Keder sevince, çirkin güzele eş olmuştur orada. Kuş dili konuşulmaz, Süleyman dili konuşulur orada. Kendine özgü dili, kendine özgü kelimeleri, kendine özgü harfleri vardır dostluğun.
***
Tam bir garip. Bizim garip yanımız. Garip yanını bulan Yunus’u bulur. Garip yanını seven Yunus’u sever. Garip yanına sarılan Yunus’a sarılır.
Aşk olsun yola Yunus gibi düşenlere.
Garipler garibine, dostlar dostuna da aşk olsun.