Dünya eskir, ırmaklar akar
Bende bahar, bende yaşam, bende heves bırakmadılar. Bende telaş, bende muhabbet, bende yürek bırakmadılar. Bahçedeyim, oturuyorum. Havalar bunaltıcı, oturduğum yerden kalkıyor biraz gezineyim diye ayaklarıma asılıyorum. Birkaç adım sonra zihnimden ırmaklar akıyor. Ben tam ortasındayım. Boğulmamak için çırpınıyor hatta etrafa göz gezdiriyorum ki zihnim dağılsın. Zihnimiz kalabalık dağılalım. Kalbimiz darmadağın dağılalım. Mevzumuz neydi dağılalım.
* * *
Her şey yarım yamalak, herkes yalnız, yağmurlar yağıyor, çalan neydi fonda?
Üzerimde yükler var. Zihnimde yüzler. Saat kaç? Yetişmem gereken bir yer var mı? Biraz su içeyim. Biraz durayım ve durulayım. Toparlanayım ve gideyim. Nereye gideceğim? Ortalıkta kalakaldım. Kalakaldık ortalıkta, cüzdanda, duvarda bir resimde, hafızada, bir yarada. Dünyanın ortasında cevapsız kaldım.
Sert esen rüzgârlara dayanabilir miyim? Oturdum rüzgâr topluyorum. Aklım başıma, yüreğim haritasına geri dönsün. Geri dönsünler. Bizim dikkatimizden kaçan güzel şeyler geri dönsünler. Çok şey beklemeyelim ama ruhları bizimle olsun. Güzelliklerin ruhu bizimle olsun.
Nereye gitmişler? Bahçede bir ben kalmışım. Kurcaladım etrafı; yolların hepsi bir çiçeğe, çiçeklerin yolları yüreğime çıkıyordu. Hesap etmiş miydim yolları, mesafeleri bilemedim.
Çiçekler ve yollar. Hesaplar ve olup bitenler. Bitsin diyordum. Olacak, yaşanacak ve bitecek. Çiçeğin birisi kurumuştu. Ani bir rüzgârla koptu ve düştü. Gitmişti aramızdan. Ben de birazdan gidecektim. Kimse kalmayacaktı zaten. Etrafı kalabalık zannetmenin bir önemi yoktu. Hepimiz birer birer uğurlayacak ve uğurlanacaktık.
“Kiraz çiçekleri uğurlamazsa kimse uğurlamaz insanı.” Dilerim ki güzel uğurlarlar beni.
Hayatımızın kapısı açık. Yaşam yolumuz uzun. Bahtımızca yürüyor, görüyor, seviyor ve uğurluyoruz.
* * *
Hesap kitap eden hikâyeyi gözden kaçırır. Rüzgâr gibi sevelim. Herkes kendi yoluna gitsin. Herkes kendi yükünü taşısın. Herkes kendiyle beraber tozunu götürsün.
Dünya eskir, ırmaklar akar, tozlar uçar. Sen ve ben, bizler gideriz. Hoşça kal…