Derdimiz Türkiye, mayamız Anadolu
Derdimiz Türkiye. Türkiye meselesinde bir zihin açıklığına kavuşamadığımız için dünyanın ortasında sorunlarla boğuşuyoruz, dünyayı ve olup biteni anlamakta zorlanıyoruz.
***
İnanmak, iman meselesi öyle bir meseledir ki bunun insanla ilişkisini normal kelimelerle ifade etmek mümkün değildir. İman şuurlu bir şey midir? Olmak zorunda değil. Bilinç dışı nüanslarımız var çünkü.
İman, düşüncenin mahsulü müdür? Hayır. Okuduklarımızın, kültürün mahsulü müdür? Hayır. İmanı insanla ilişkilendirmek de irtibatlandırmak da fevkalâde zor bir meseledir.
***
İman, kalbe düşen bir hassasiyettir. Başka türlü ifadesi zor.
***
Bizim imanımız mayamıza işlemiş, mayamız da burada çalınmış, bu topraklarda. Maya, Anadolu’da yaşanmış olan tarihimizdir.
Biz Orta Asya’dan, Türkistan’dan, Horasan’dan gelen erenler ve dervişler yoluyla bu toprağı vatan yaptık. Anadolu o kadar süratle kavranıldı ki bu da bir tarihî mucizedir.
***
1071’de Malazgirt Savaşı oldu, 1075’te İznik’te Türk devleti kuruldu; Süleyman Şah devlet kurdu. Bu süratli ve derinliğine oluşta aynı zamanda insanlar da mayalandılar; İslâm’la müşerref olarak geldiler.
***
Bu insanlar o tazelikle, o canlılıkla İslâm ideallerini içselleştirdiler. İçselleştirerek kendi kendilerini yoğurdular. Bu toprakların gerçek bir vatana dönüştürülmesi bir bilgi hadisesi, bir bilgi meselesi değildir. İmanın kalbe ve toprağın derinliklerine akmasıdır.
Tam da bu sebepledir ki Anadolu herhangi bir yer değildir. Biz buranın taşıyla toprağıyla ve gazâ heyecanıyla yoğrulduk ve bu topraklarda bir medeniyet kurduk. Evet, bunlar bir bilgi meselesi değil, bir iman meselesidir. O iman da öyle ölçüye tartıya gelen bir şey değildir. Yaşanan bir hadisedir.
***
Peygamberimizin sancaktarı Hz. Ebâ Eyyub El- Ensarî’nin İstanbul önlerinde toprakla haşr olmasının elbet bir anlamı vardı. Anadolu’yu Malazgirt’ten çok daha önce baştan sona alt üst eden alperenlerin Hz. Eyyup’un bu “iman yürüyüşü”nden habersiz olduğu düşünülebilir mi? 1071’de Anadolu’nun tapusunu Doğu Roma’dan gazâ ile alan Sultan Alparslan’ın Peygamberimizin İstanbul’a gönderdiği mektubun izini sürdüğü açık değil mi? Büyük Selçuklular’dan sonra 1075’te Anadolu’da kurulan devletimize ve bu topraklara Haçlılar’ın Türkiye demesinin bir anlamı yok mu?
***
Türkiye’de yaşamanın anlamı. Haftaya nasipse.