Bir Türkçe sevdalısı: Mehmet Doğan

Konuşurken insanın yüzüne bakan adam, diye tanımlıyorlar onu.

D. Mehmet Doğan, tüm ömrünce bu ülkenin manzarasına baktı, bu ülkenin manzarasını anlatan uzunca bir metnin uzun cümlelerini kurdu.

Manzaraya baktıkça doğrudan veya dolaylı olarak dilimize, kültürümüze, geleneklerimize, velhasıl kimliğimizi oluşturan her şeye karşı yürütülen; mutfağımıza, müziğimize ve insanlığımıza kadar sirayet eden kültürel savaş ya da savaş kültürünü resmetti yazılarında.

Ankara’da yaşıyorum. Mehmet Doğan da Ankara’da yaşıyor. Üstelik “Ankara milliyetçisi” olabilecek kadar da Ankara sevdalısı kıymetli abimiz. Ben onda Mehmet Akif’in asil duruşunu hatırlatan bir duruş ve Nurettin Topçu’nun derin tabiatından yansımalar gördüm.

Türkiye Yazarlar Birliği’ni kurdu, kurumsallaştırdı.

Mehmet Doğan bu ülkeye kaybedilmiş kimliğini hatırlattı: Okulda Türkçe yok, iletişim araçları yabancı dile teşne. Sokaklarda Türkçe tabela kalmamış. Hangi ülkede yaşıyoruz, adını doğru koyalım. Bağımsız mıyız, sömürge mi, sorularını sordu.

Dil, kimliğimizdir dedi. Türkçenin yetimliğini yazdı anlattı. Yunus Emre’yi, Hoca Ahmet Yesevi’yi, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı yetiştirmiş bu toprakların kendi diline sahip çıkmazsa çoraklaşacağını yazdı.

Mehmet Doğan’ın 1986’da Ankara’da yayın hayatına başlayan Zaman Gazetesi’nde yazdığı ilk yazıyı hatırlarım: “Hava kirliliği, kafa kirliliği.”

Dil, kültür ve yakın tarih alanlarında pek çok eser…

Yoğun geçen bir hayat onunkisi. Buna karşın çalışmaktan, okumaktan, araştırmaktan bıkmadı. Çoğu insanın zihnini yoran yapay Türkiye gündemi, onun düşünsel serüvenine bir leke konduramadı. Yaşadığımız onca şey Türkiye’nin havasının kirlendiğini gösterse de onun kafasından çıkanlar kirlenmemiş ezginin sözleri olmaya devam edecek.

Mehmet Doğan, Ankara Hamamönü’nde Muhsin Yazıcıoğlu’na komşu oldu. Cennetlerde ağırlansınlar.
Not: Yazıyı Mehmet Doğan ve Muhsin Başkan’a Fatihalarla bitirip Saliha Sultan’a göndermek üzereyken Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu’nun vefat haberi geldi. En son Gönüllerde Birlik Vakfı, Muhsin Yazıcıoğlu Üstün Hizmet Ödülü’nü aldığı törende görüşmüş, hasbihal etmiştik. Ömrünü Türk dünyasının varlığına birliğine adamış bir güzel Türk’tü. Allah’tan rahmet dilerim.

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
14 Yorum
  • Ekrem Hayri Peker / 18 Ağustos 2024 19:40

    Rahmetli YAŞAYAN TÜRKÇE sloganının öncüsüydü. Dilde sadeleştirme ve Öztürkçeciliğer karşıydılar. 12 Eylül döneminde Türk Dil Kurumu kapatıldıktan sonra sustular. Dilimize İngilizce kelimelerin dolmasından hiç rahatsız olmadılar. Özbekistan'da silgiye uçurgeç diyorlardı. Türk Dil Kurumu bunu önerseydi sayısız eleştiri yazısı yazarlardı....

    Yanıtla (0) (0)
  • Cabbar / 18 Ağustos 2024 16:50

    Mehmet Doğan'ın, bu gazetedeki yazıları epeyce polemik havasıyla doluydu. Kendine göre, bir "öteki" kurgulamış ve ona saldırıyordu. Türkçe, konuştuğumuz dildir Avukata ihtiyacı yoktur. Ekonomik bağımsızlık olursa, dil (lisan) kendiliğinden güçlenir. Yoksa, bit pazarı gibi dışarıdan kelime almaya devam ederiz.

    Yanıtla (1) (1)
  • Talebe / 18 Ağustos 2024 11:48

    Said Nursi okuyalım okutalım kardeşlerim.

    Yanıtla (3) (7)
  • Birisi / 18 Ağustos 2024 16:44

    Anlayabilsek okurduk, ancak çevirisini okuyabiliriz. Birileri çevirirse okuruz, niye okumayalım ?

    Yanıtla (1) (0)
  • Şaban çetiner / 18 Ağustos 2024 12:51

    D. Mehmet Doğan ve Ömeroğlu gibi güzel insanlara Mevlam rahmet ede!

    Yanıtla (2) (0)
  • Dr. Murat ZEYTINLI / 18 Ağustos 2024 12:19

    Mehmet Doğan ve daha pek çok kişi yanılmıştı, yanılmaya devam etmektedir. Sorun Türklerin sürekli bir entellektüel, bilimsel faaliyeti, kurumları olmamasıtdır. O yüzden Mehmet Doğan'ın savunduğu dil Arapça ve Farsça kelimelerle dolu bir dil idi. "Sömürgeci" zannettiği dil de Batı Avrupa dillerinden kelimelerin alınmasıdır. Her ikisi de Türklerin felsefe, bilim, teknoloji teknolojideki tembelliğinden, eksikliğinden, kurumlar oluşturamamasından kaynaklanıyordu, kaynaklanıyor.

    Yanıtla (5) (1)
  • Mürsel / 18 Ağustos 2024 11:13

    İnna lillahi ve inna ileyhi raciuun. Merhum M.Doğan; Batılılaşma İhanet Büyük Türkçe Sözlük.Şapkalı i nin 12 çeşit manası. Gazete yazıları konuşmaları.28 Şubat' ta müstear isimli yiğitçe yazıları. Güvenilir faydalı yerli milli son nefesine kadar. Şahidim iyi bilirdim. Rabbim af mağfiret ve rahmetini bol etsin.

    Yanıtla (1) (1)
  • Kazım ÇETİN / 18 Ağustos 2024 10:34

    Her üç şahsiyete Allah rahmetiyle muamele eylesin inşallah.Mekanları cennet olsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • Bir Dost / 18 Ağustos 2024 09:00

    Allah rahmet eylesin inşallah... Ilimi ve edebi kimliginin yanısıra; 28 Şubat döneminde; kimseciklerin ortalarda görünmediği anlarda; Islam ve insanlik düşmanı zalimlere karşı onurlu ve dik duruşuyla da hatırlanacaktır..

    Yanıtla (2) (1)
  • Karar / 18 Ağustos 2024 07:50

    İki güzel insanıda Rabbim cennetinde ağırlasın

    Yanıtla (2) (0)