Süleyman Çelik Şiiri ve Birnokta Dergisi
“Şairler sözlerini sevgiyle söylemeli
buradan sesleniyorum yoldaşım karanfile”
Alıntıladığım dizeler 30 yıldır şiir yazan şair ve fikir adamı Süleyman Çelik’e ait. Geçtiğimiz yıl şairin tüm şiirleri “Evvel Ahir” adıyla yayımlandı. Süleyman Çelik, 80’li yılların şair kuşağından. Şiirlerini dönemin ve günümüzün güncelinde boğmayan Çelik, şiirlerinde arayışın peşinde. Arayışın şiirlerini yazmış. Aradığı, içsel bir yolculukta yüreğin sussuzluğunu dindiren görünenin ötesindekini yakalamak.
Çantasında dostluklar, vefa, aşk ile işini, eşini ülkesini seven şiirler. “biz vardık/ ben yoktum” diyen şair, egonun ne adına olursa olsun putlaştırıldığı bir çağda sevgiyi çoğaltmak için “ben”den, varoluşsal bohemlerden şiirini uzak tutmuş. Şiirini ilerleyen hayatında da benden, kılçıklardan, kıylu kalden sürekli arındırıyor.
Geldiği noktada neredeyse kelimesiz şiirler yazacak. “Hal”in söylediklerini “kal”e döküyor.
Samsun’dan yola çıkan Çelik, İstanbul şairidir.
İstanbul’un şiirini yazmıştır. Şiirlerinde İstanbul göğü durur, kuşları geçer, gemi sesleri duyulur.
Kırlangıçların havayı ikiye böldüğü İstanbul’un sokaklarını arşınlayıp şehrin kimliğine ait değerleriyle gezintiye çıkarıyor okuyucusunu.
Okuyucusuna görünmeyeni ilhamlara uğraşı veriyor.
Hesaplı kitaplı şiirlerin yazıldığı, plaketlerin verildiği, sermayenin fikir satın aldığı, şiirin pazar aracı olduğu plaket salonlarından uzak gönle ilham olan dizeleri yazmış Çelik.
Merhum Usta Nuri Pakdil’in
“HER TÜRDEN ÖZVERİYE HAZIR BİR DEVRİMCİYİ ARAYIP DURDUM TÜM HAYATIM BOYUNCA..." sözlerine karşılık Süleyman Çelik’te “hitabı aşkı anlayanlar” ile söyleşmenin arayışı ile geçiriyor şiir ömrünü.
Aşksız mısrası yoktur:
“Sen Allah’a ne güzel inanıyordum bir tanem”
Şiirinde aforizmalara az da olsa yer verir:
“nü-formalı çocuklar bürokrat doğuyor insanları ankara’nın
uzak uzak geçiyorlar yüreğimizden”
Şiirin yataklarını derinleştirmek için kadim şiir ve şairler ile şiir akrabalığı kuruyor.
“bu şadırvanda ben de yıkanmalıyım
taşlıcalı yahya, şeyh galip
sinan hep bir rumuzdu rüyalarımda
baki kalan
fuzulinin sesiydi kubbelerimde”
Aşk ile noktalıyor şiirini.
“Karara da müptelayı aşk yazsınlar”
Yirminci yılına yaklaşmakta olan Birnokta edebiyat sergisi 216. sayısını Süleyman Çelik şiirine ayırmış. Arşiv mahiyetinde bir çalışma dosyası.
Birnokta; şiiri, edebiyatı, fikri dert edinen birçok kalemin mektebi olmuş bir edebiyat okulu. Edebiyatın ekolü haline gelmiş bir dergi.
Mürsel Sönmez, edebe biat edip sesini duyurmak isteyenlere her daim Birnokta’nın sayfalarını açık tutan bir fikir adamı.
Mekanı da fikirlerin doğru adreslerde ikamet bulması için ışık arayanların uğrak yeri.
Sıcak çayı, gür sesli içten sohbeti, aşksız olanı aşk ile yoğuran aydın, şair, dost bir ağabey Mürsel Sönmez.
Suriye’de İran faktörü
Taha Akyol
Bir diktatörün sonu gelecekse neden olmasın…
Mehmet Ocaktan
Protestocuları tutuklatmak iktidara kazandırır mı ki?
Akif Beki
Kaostan bazen de fayda doğar…
Mensur Akgün
Kur’an’da iyi insan, iyi toplum, iyi yönetim
Mustafa Çağrıcı
Televizyonlu yeni bir yaşam...
Taner Ay
Ya nasip!..
Şenol Kaluç
Yapılan birkaç tutuklama, örülen koca bir duvar
Şule Demirtaş
Kongre ve Alanya
Veysel Taşkın
Suriye’yi HTŞ’ye bırakırlar mı
İbrahim Kiras
Uçum bakışı: Proje statüye ve kimliğe kapalı
Ahmet Taşgetiren
Amerika’dan Bangladeş’e giden yol…
Fehmi Koru
Beştepe’deki hesap Meclis aritmetiğine uymuyor
Elif Çakır
Faiz indirimi değil daha fazla sıkılaşma
Mehmet Ali Verçin
Bitcoin: Trump’ın seçilmesiyle kripto para sisteminin yeniden yükselişi
Ulvi Saran