Su yolu insanları

Bütün düşünülen şeyler, hayalden doğar.
İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar, Beyatlı’nın insan ömrüne reva gördüğü.
Hayallerinin önüne dünyayı set çekenlerin ömrü dar alanda kısa paslaşmalar ile nihayet bulur.
Dünyanın farklı ülkelerinde çocukların zihinsel gelişimleri için yapılan bazı anketler var.

Öğrencileri iki gruba ayırıyorlar. Bir grup öğrenciye hikaye, masal tarzında okuma yapılıyor. Diğer öğrenci grubuna bilgiye dayalı didaktik okumalar yapılıyor.

Okuma sonrası zihinsel gelişimi önde olan grup masal ve hikaye okuyan öğrenciler oluyor.
Sorunlara çözüm bulmada, bir olayı yorumlamada, kendi hayat hikayesini zenginleştirmede, verilen bilgiden yola çıkarak yeni bilgiler üretmede masal ve hikaye okuyan öğrencilerin zihinsel gelişimi açık ara fark ile ilerde oluyor.

Tıpkı okula giden öğrencilere hayat eksenli müfredatı çağrıştıran soru sorulduğunda öğrencilerin; biz henüz o konuları görmedik, deyip düşünmeden mahrum cevap vermeleri gibi.

Sinema, eğlenece kültürü olmanın yanında insanın hayalini zenginleştirmeye katkı sağlayan bir sektör. İnsanın hayal kumbarasına katkı sağlıyor, hayal dünyasını besliyor.

Mevzuya gelecek olursak ilki 18 Aralık 2009’da gösterime giren Avatar filminin ikincisi geçtiğimiz hafta gösterime girdi.

Destansı bilimkurgu filmi Avatar filminin senaryosunu; Titanik, Yaratık 2, Terminatör filmlerinin yönetmeni James Cameron yazıp yönetmiş.

Avatar filmlerinin konuları; iklim krizi, küresel ısınma, savaşlar nedeniyle dünyada yaşamın kalmamasına bağlı insanların yeni bir gezegen arayışları sonucu Avatarların gezegenine yolculukları ve Avatarları keşfi.

Beyaz adamın para için keşfettiği gezegeni yağmalaması, intikamı, hırsı, gözü dönmüşlüğü, yağma, talan, yakıp yıkma…

Avatar birden on üç yıl sonra gösterime giren Avatar ikinin temel teması “Aile Olmak”.

“Aile” her dönem insanı kuşatan, dinlendiren ve dinginleştiren hayatın nefes alıp verdiği insan sıcaklığı. Lakin salgın hastalıklar, dijital dünyanın insanı ittiği yalnızlık zindanları, sermayenin herkesi kendisine mahkum ettiği benim kurallarıma uygun çalışmazsan aç bırakırım baskıları, covid sonrası hayat pahalılığı, anne ve babanın tüm gün çalışmak zorunda kalıp daha az uğrayıp daha az vakit geçirdiği evi, yuvası, çocukları… İş yükü altında ezilen insanın ihmal ettiği aile akraba dost ziyaretleri, bir araya gelmeler, uzun gece dertleşmeleri, çay çorba muhabbetleri….
Hepsi aile olmamız sayesinde gerçekleşip insanın dünya yükünü hafifleten insani değerlerdi.

Çin virüsü sonrası küresel sermayenin yeniden şekillendirmeye çalıştığı günümüz dünyasında insanlık hayat pahalılığı ile kısırlaştırılıyor. Yuva, aile, bir araya gelmeler, ikramlar, hediyeleşmeler, paylaşımlar, ziyaretler, çam sakızı çoban armağını ikramlar… Maalesef salgın sonrası hayatımızdan alındı, alınıyor . İnsan kendisi için yaşayan bencil bir mahluk olmaya mahkum ettirilmeye itiliyor.

Veren elin alan elden sütün olduğu atasözünün dünyada anlam bulmadığı bir zamana evriliyoruz.

İnsanlığın; özgürlük, beden hürriyeti, tercih hakkı, senin hayatın, senin hakkın gibi kulağa ve nefse hoş gelen sözlerle insan fıtratına aykırı bir tür insani değerleri ters yüz eden sapkınlıklarla aileyi dinamit gibi patlatan bir süreçte küresel sermaye Avatar 2’de aile olmayı ana tema alıp önemsiyor.

Küresel sermaye son yıllarda dozunu daha da arttırdığı sapkın hayatları konu edinen filmlere sponsor oluyor. Sapkın hayatları konu edinen filmleri teşvik ediyor. Sponsor olduğu film festivallerinde de sapkın hayatların konu edindiği filmler ödüllendiriliyor. Sinema dili üzerinden beyaz perdelerde, dijital dünya da sapkın hayatları özgürlük sanat adı altında yeni nesle normalleştiriyor.

Yine küresel sermayenin finansörlüğünde çekilen Avatar 2’nin aile olmak temasını filmin merkezine almasına hayret etmekle birlikte bilim kurgu film dilini önemseyen nesle aileyi anlatması hoşuma da gidiyor.

Buradan Batı’nın iki yüzünün olduğunu da anımsayalım. Hakimi, yargıcı, savcısını kendisinden müteşekkil bir iki yüzü olan Batı dünyası. Önce yok ediyor sonra da yok ettiğini kurtarma rolüne soyunuyor.

Avatar 2; su yolu insanları üzerinden dünya insanına mesaj veriyor. Kendisi için başkalarını tehlikeye atmamayı, dışardan gelenlere yurdumuzu, dostluk elimizi uzatmayı, üstü kapalı mültecilere şefkat kapılarının açık tutulmasını, bir dönem var olan mahalleyi, mahalle arkadaşlıklarını, doğayı, balığı, ağacı, kuşu tanımanın onları korumanın onların dostluğunu kazanmanın önemini bize anımsatıyor.

Ailenin önemi ve bağlılık ise kahramanların yaşama biçimi. Hikâye eril başlıyor; “baba olmak aileyi korumak” sorgulaması sık sık yapılıyor. Sonra ise baba anne ve çocukların gücü çıkıyor ortaya. Aile olmanın birbirlerinin hayatı için her şeyi yapabileceği gerçeği. Ölüm ve yaşam arasındaki mücadele.

Gökyüzü insanlarının ( beyaz adamın) altın için eskiden Kızılderililere, yerlilere yaptığı katliamı günümüzde doğadaki diğer canlılara nasıl yaptığını da görmemizi sağlıyor.

Her ailenin çocuğunun elinden tutup birlikte izlemesi gereken bir film. Sahneler harika. Avatar 2’de su dünyasının ekrandaki görüntüleri çocukları bir hayal ülkesinden başka bir hayal ülkesine taşıyor. Çocukların hayal dünyalarını bolca mükafaatlandırılıyor Teknoloji; izleyiciye görüntü şölenini üç buçuk saatin her dakikasında sergilemeyi ihmal etmemiş.

Ailenin önemi ve bağlılık ise bizim kahramanların yaşama biçimi. Hikâye eril başlıyor; “baba olmak aileyi korumak” sorgulamasını sık sık duyuyoruz. Sonra ise baba anne ve çocukların gücü çıkıyor ortaya. Aile olmanın birbirlerinin hayatı için her şeyi yapabileceği gerçeği. Ölüm ve yaşam arasındaki mücadele.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum