LGS netleşti şimdi hazırlanma dönemi
Milli Eğitim Bakanlığı, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav tarihini 1 Haziran 2019 olarak belirledi. LGS'de sayısal alan oturumu süresi 20 dakika uzatıldı. 50 soruluk sözel alanın süresi 75 dakika; 40 soruluk sayısal alanın süresi 80 dakika oldu.
Geçtiğimiz hafta da MEB, LGS’de soracağı örnek soruları ikinci kez yayınladı. Örnek sorulara ve sayısal oturum için verilen sürenin uzatılmasına baktığımızda LGS’de şunu görüyoruz: LGS, Türkiye’de şu ana kadar yapılan merkezi sınav sistemlerinden tamamen farklı bir sınav olacak. Hatta bir adım sonrası LGS, evrenselleşiyor.
LGS, “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” olan ve 15 yaş grubundaki öğrencileri değerlendiren PİSA sınavına dönüştürülüyor. Son yapılan PİSA sonuçlarında ülkemiz sonda üçüncü olmuştu. MEB, bundan da ders çıkararak Türkiye eğitim sistemini dünyalaştırmada LGS ile başlama kararı almış olmalı ki örnek sorular da PİSA sorularıyla aynı mantık ile hazırlanmış.
14 Kasım 2018’de PISA Direktörü Andreas Schleicher: “Türk öğrencileri, öğrendikleri bilgiyi yeniden üretme görevi -yani bir şeyi ezberlemek ve onu kağıda dökmek görevi- verildiğinde çok iyi notlar alıyorlar. Fakat ellerindeki bilgiyi yaratıcı bir şekilde uygulamaları istendiğinde zorlanıyorlar. Çelişki şu: Türk öğrencilerin iyi oldukları alanlar artık dünyada daha önemsiz.
Öğretmene ders kitabı verdirmek ve öğrencilerden kitabı ezberlemesini istemek artık işe yaramıyor. Matematikçi gibi düşünmelerini sağlamalısınız. Bir örnek vereyim: Fonksiyonlar sadece denklem ve formül demek değil. Mesela ebola hastalığı dünyada nasıl ve hangi hızla yayıldı? Bunu hesaplamak için üstel fonksiyona ihtiyacınız var. Sorunun nedenini ve doğasını anlamak formül ezberlemekten daha önemli.”
PİSA direktörünün düşünceleri LGS örnek soruların hazırlanma mantığıyla bire bir aynı. Hem sözel hem sayısal sorularda öncelik okuduğunu anlama becerisi gerektiriyor. Eğitim ve günlük hayatında kitap okuma alışkanlığı olan öğrencilere hitap eden sorular. Öncül bilgiler öğrencilere soruda veriliyor. Öncül bilgiyi anlamak için ders bilgisine da sahip olmak lazım. Öncül bilgiden yola çıkan öğrenciden yeni çözümler üretilmesi isteniyor. Bu istemede öğrencide aradığı doğru davranış, duygu, düşünme becerileri. Günlük hayatında bilgi dışında, düşünme becerisi olmayan öğrenci sınavdan eleniyor. Sorular; ben neyi bildiğini önemsiyorum ancak bu bildiklerinden yola çıkarak bana günlük hayata dair tek başına kaldığında sorunlarını çözebilir misin, kendi ayakların üzerinde duracak doğru duygu, düşünce ve davranışa sahip misin, sorularını aynı anda ölçüyor.
Öğrencinin doğru düşünme becerisi öncelikli. Doğru düşünme becerisinde uzun çözümlü sorularda; dikkati ve odaklanmayı ölçüyor. Uzun süreli dikkat ve odaklanma gerekiyor uzun soruları çözmede. Çözüme giderken heyecanını zinde tutan öğrenciden kendini kaygı ve stresten uzak tutabilecek duygu yönetimine sahip olmasını da istiyor. Birey olarak öğrencinin kendini; öğretmen, anne, baba olmadan doğru yönetip yönetemediğinin da yoklamasını yapıyor sorularda.
Eğitim alışkanlığımız LGS’nin yeni sorularıyla örtüşmüyor. Öğretmenlerimizin de öğretme yöntemi bu sorularla örtüşmüyor. Ancak durum da ortada. Şimdi LGS’ye hazırlanan öğrencinin başını kaşıma görevi kendine ve veliye düşüyor. Her akşam yarım saatte olsa kitap okutalım çocuklara. Piyasadaki mevcut kısa ve bilgi gerektiren sorular yerine uzun soluklu sorular çözelim.
Önümüzdeki yıllarda da çocuklarını LGS’ye hazırlayacak velilerin bilmesi gereken bir kesinlik: çocuklarımıza düşünmelerini sağlayacak Kitaplar okutup, oyunlar oynatmak.