Bu yıl 1 milyon 472 bin öğrencinin girdiği LGS sonuçları açıklandı.

LGS sonuçları Türkiye toplumunu doğru okumak adına bize birçok toplum okuması veriyor. Gelecek Türkiye’sinde tepe noktası ve iş dünyasında kimlerin yer alacağına dair eğitim karnesi bize önemli bilgiler sunuyor.

Kız çocuklarının akademik başarısı Matematik dışında erkeklerden daha yüksek.

Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil.

Tüm dünyada kız çocuklarının akademik başarısı erkek çocuklardan daha yüksek.

Özel hayatlarında ve düşünce dünyalarında erkeklere göre daha disiplinli bir yapıya sahip kız çocukları akademik başarıda erkek öğrencileri geride bırakıyor.

Bu durum ülkemizi ve dünyayı kadınların yöneteceği ve iş hayatında da kadınların daha aktif olacağı bir geleceğe götürüyor.
Kız çocuklarının dağınıklıktan arınmış günlük hayatları onları akademik başarıda kendi farkına varmasını sağlayarak duygu, düşünme, dikkat, düzenli çalışma da onları öne çıkarıyor.

Son yıllarda ülkemizde kız çocuklarının eğitimine ülke olarak önem vermemizde başarı karnesinde bir faktör.

Sadece matematikte erkek çocuklarının küçük bir fark ile kız çocuklarından önde olmaları ülkemizde erkek çocukların daha mekanik yetişmelerinden olsa gerek.

Başarıda aile faktörü

LGS sonuç tablosunda bir diğer veri de üniversiteli ebeveynlerin çocukları ile ilkokul mezunu ebeveynlerin çocuklarının akademik başarısı arasında 120 puan fark var. Üniversiteli ebeveynlerin çocukları akademik başarıda 120 puan öndeler.

Elbette bunda sadece ebeveynlerin eğitim seviyeleri tek neden değil. Bunu sadece ebeveynin lisans veya yüksek lisanslı olmalarına bağlamıyorum.

Ancak somut olan şu: Ülkemizde eğitimli ailelerin çocukları LGS sonuçlarına göre akademik başarıda 120 puan önde lise eğitimlerine başlıyorlar. Bu durum üniversite, iş hayatı, sosyal çevre gibi birçok avantaj sağlıyor bu çocuklara.

Devlet maalesef dezavantajlı ailelerin çocuklarına destek vermede dört duvar arasında hayattan arındırılmış kitaplar ile müfredat bilgilerine dayalı okul diploması vermek dışında bir destek vermiyor. Sosyal devlet anlayışımız henüz dezavantajlı çocuklar ile avantajlı çocuklar arasındaki farkı kapatmak için önlem almada söz söylemek dışında bir adım atmış değil.

Akademik başarıda eğitimli aile çocuklarının eğitim başarısının yüksek olmasında birçok neden var: çocuğun büyüdüğü ekosistem, bulunduğu şehir, ekonomik imkanlar, örnek insan modelleri, evde bir kitaplığın olması, okuduğu kitaplar, seyrettiği filmler, ebeveynin örnek modeli, doğru davranış düşünme çocuğa kazandırması, düşünce disiplini sağlaması, gittiği okul gibi ...

Bu veriler, genel ortalamayı yansıtıyor. Elbette farklı olan bireysel durumlar yok değil. Amaç aileleri suçlamak değil, tabloyu görüp dezavantajlı çocuklara daha çok destek verilmesini sağlamak .

Gerek ülkemizde gerek dünyada eğitim ve eğitimin beslediği ekonomik gelir farkı halk arasında gittikçe artıyor. Eğitim ve ekonomik imkanı yüksek olan ailelerin çocukları yukarı doğru hızla tırmanırken eğitim ve ekonomik imkanı düşük ve yetersiz olan ailelerin çocukları aynı hızda aşağı doğru düşüyor.

Üç yıldır uygulanan LGS’de görülen eğitimli ebeveynlerin ve özel okulların akademik başarıları diğer ebeveyn ve dezavantajlı okullara göre daha ilerde olmasına ve her yıl bu uçurum devam etmesine rağmen devletin uyguladığı merkezi sınavla durum üç yıldır kanıtlandığı halde devlet bu tabloyu değiştirmek adına sosyal devlet rolünü henüz devreye koymadı. Milli eğitim bakanımız bu durumu sık sık dile getirmesine rağmen tabloyu değiştirmeye karşı kör kalmakta inat ediyor.

Ebeveyn eğitimleri ülkemizde okullarda çocuklarımıza verilen eğitim kadar önemli hale gelmiş durumda tabloya baktığımızda.

MEB, belediyeler, sivil toplum örgütleri, eğitim sendikaları benzeri kurumlar ebeveyn eğitimlerini okul kadar öncelikli hale getirmeli.

Eğitimin devlet nezdindeki rölü; özellikle eğitim ve gelir seviyesi düşük çocukların dezavantajını azaltmaya çalışmak.

Kaderciliği reddederek her çocuğa imkan eşitliği sunmak.

Özet cümle eğitim aile ile ailede başlar.

Altyapısı zayıf çocukları okulların inşa etmesi yetmiyor. Sosyal devlet kimliği elan devreye girmeli.

Verdiğim linkte yazıda bahsettiğim eğitim farkını tablolarda görebilirsiniz.