Çocukların Kendine Özgü Dünyaları
Engin Geçtan “İnsan Olmak” eserinde:”Dünyada hiçbir canlının yavrusu yeni doğan bir bebek kadar bakıma ve korunmaya muhtaç değildir. Çocuğun insan çevresinin özellikle annesinin olumlu ve olumsuz davranışları onun üzerinde yaşam boyu kalıcı izler bırakır.” çocuğu özetler.
Dünyada ve ülkemizde çocuk ile ilgili ailelerde ve okullarda üç yetiştirme metodu hakim.
Bunlardan birincisi: Su küçüğün söz büyüğün ekolü. Ebeveyn; ben çocuğun her türlü ihtiyacını karşılıyorum fakat o çocuk olduğu için neyin doğru olup olmadığını bilecek durumda değil. Onun hakkında neyin doğru neyin yanlış olduğuna ben karar veririm. Geleneksel eğitim felsefesi ile eğitim veren kurumlarda öğretmen de kendini ebeveynin konumunda görür.
Böyle ortamda yetişen ve eğitim gören çocukların iradelerinin filiz vermesine müsaade edilmez. Çocuk pasif bırakılır. Emir almaya uygun bir kişilik empoze edilir. Cesareti sürekli sen çocuksun, öğrencisin ne bilirsin ile baskılanır. Kendisi olmasına müsaade edilmez. Zamanla ebeveynin ve öğretmenin verdiğiyle yetinmeye çalışır hale gelir. Çocuğun kendine ait bir duygusal dünyası olabileceği göz önünde bulundurulmaz. Özerkliğini kazanmayan çocuğun bireysel özgürlüğüne ulaşılmasının önünde ebeveyn, öğretmen ve sosyal çevre engel olur.
Öğrencilik hayatında müfredat ile yetinen bu çocuklar özellikle yeni eğitim metodlarına uyum sağlamakta zorlanırlar. Ezber ile öğrenmeyi tercih ederler. Bilip bilmeme arasında gidip gelirken kendi yöntemlerini devreye koyup özgün bir öğrenme geliştirmesine yatkın değiller. Sorun çözmede ve merkezi sınavlarda üzerinde baskı hissederler. Çözüm odaklı düşünmezler.
Aile ve okul beklentisine cevap verme zamanla kalıcı bir duygu yüküne dönüşür. Kendileri için değil başkalarına göre yaşarlar. Ülkemizde yıllarca bu ekol hakim oldu. Halen de hakimiyeti devam etmekte.
İkinci bir çocuk yetiştirme ve eğitme yöntemi; çocuğu özgür bir birey olarak kabul etmek. Çocuğun özgürlüğünün sınırlarının belirlenmemesi. 20. yüzyılda Amerika’da ortaya çıkan bu yöntem geleneksel yetiştirmeye bir tepki olarak oluşturuldu.
Çocuğun bireysel özgürlüğü her şeyin üstünde tutulur. Ebeveyn ve okul çocuğa uygun bir yaşam alanı oluşturmalı ancak çocuk yetişme ve öğrenme modeli kendisi geliştirmeli. Bazı ebeveynler, ben zor şartlarda yaşadım çocuğum bu zorlukları yaşamasın diye özgürlüğün kontrolsüzlüğüne bırakır. Bazı modernist geçinen aileler de modern hayatın gereği çocuğun özgür olması gerektiğine inanır.
Günümüzde özgürlüğü fıtratlarına uygun bir kontrol ile denetlenmeyen böyle bir ortamda yetişen çocuklar ö ekranın tuzağına kendilerini düşürerek özgürlüklerini yaşarlar. Zihinsel disipline sahip olmada zorlanırlar. Sorumluluk almaya pek gelmezler. Aldıkları akademik eğitimi zihninde formatlamakta zorlanırlar.
Aşırı hoşgörü ve disiplin eksikliği çocukta bencil ve topluma karşı davranışlar sergilemesine neden olur. İçi boş bir egoya sahip olurlar. Doğrularının çoğunu sosyal medya ve teknoloji verileri belirliyor.
Geçtiğimiz hafta Forbes dergisi ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği “30 Altı 30” gençliğe ilham verenler ödül töreninde Aleyna Tilki’nin, müzik dalında ödüle layık görülmesi de toplumun değer yargılarını bireysel özgürlük adına yok saymanın ve sonra toplum baskısı sonucu inkar etmenin bir tezahürüydü.
Üçüncü bir çocuk yetiştirme ve eğitim metodu “Akıl yaşta değil baştadır.” atasözüne uygun yol izlemek. Doğru bir yetiştirme metodu olan bu yöntemde çocuk kendine özgü dünyası olan bir varlıktır. Ebeveyn, okul; çocuğun bireysel özgürlüğünü göz önünde bulundurur. Çocuk dünyamıza geldiği andan itibaren ebeveynin kontrolünde yaşına uygun bir davranış ve kişilik geliştirmesine müsaade edilerek yetiştirilir. Çocuk oyun ortamında arkadaşlarıyla uyumlu bir rol geliştirir.
Okulda öğretmenin rehberliğinde öğrenme metodu geliştirir. Ebeveyn ve okul çocuğun akıl danışanıdır. Çocuk kitap, sinema, müzik, spor vb kültürel etkinlikler ile sürekli beslenir.
Düşünce disiplini ve duygu gelişimini yaşına bağlı geliştirir. Öğretmen ve ebeveynin kontrolünde bir özerkliği vardır. Öğrencilik hayatında kendi öğrenme metodunu geliştirip yeniliğe açıktır. Salt öğretmen ve ebeveyn gibi düşünmez. Kendi düşünce ve sorun çözme metodunu da zamanla oluşturur.
İrade mayası Tanrı’nın özgür dünyasında güneşin güvenli ısı ve ışık kaynağında filiz verir.