Kendisi bir Instagram fenomeni. Saçına toka yerine dolar takacak kadar görgüsüz, rüküş. Öyle dikkatleri üzerine çekmiş. İlgi arsızı. Zenginlik teşhircisi olarak tanınıyor. Milletin gözüne gösterişli hayat sokan bir sosyal medya şöhreti.

Güzellik merkezleri var. Süslenmiş jetlerde, ciplerde geçiyor hayatı. Günde yüzbinlerce lira harcadığını söylüyor. Harcamıyor, deli paralar saçıyor.

İşte bu, nasıl başladığı belirsiz başarı hikâyesi ve kaynağı belirsiz zenginlik; milyonların merakını celbetmeye, başını döndürmeye devam ediyor.

Ama suç örgütü kurarak yasa dışı bahis, kara para aklamak ve vergi kaçırmaktan eşi, kayınpederiyle tutuklanmış...

Ama MASAK, suç gelirlerini aklama işinde reklâm yüzü olmaktan öteye bir rolünü bulamayınca tahliye edilmiş...

Ama 9 ay yatmış, çıkmış. 40 yılla yargılanıyormuş...

Milletin ilgisinden hiçbir şey eksiltmedi, bilâkis şöhretine şöhret kattı.

Hapisten çıktığı ilk gün, takipçi sayısı 400 bin artmış.

Topluma tutulan bir ayna aslında Dilan Polat. Onun yerinde olmak, kestirmeden köşeyi dönmek isteyenlerimizin çokluğunu yansıtıyor.

UTANMAZ ADAM'IN DA HAYRANLARI ÇOKTU

Bilenler bilir, benim için köşe dönmecilerin ağababası Avnüssalah'tır. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın ölümsüz roman kahramanı. Hani şu 'Utanmaz Adam' lâkaplı olan.

Avnüssalah, şeytaniyat ilmini yalayıp yutmuştur. Çarpık çarkları nasıl işlettiğini, romanda şöyle anlatır:

"Çaldım. Dolandırdım. Sağdan soldan sızdırdım. Karşıma hiçbir dava çıkmadı. Çünkü yere vurduklarım, benden mücrim mahkeme kaçkınlarıydı. Yakalarını adalete teslim etmeden, beni ele veremezlerdi."

Bozuk düzenlerin rol modeli, örnek şahsiyetidir Utanmaz Adam. Gençler, onun gibi olma hayâliyle büyür. Genç kızların gözdesi, toplumun sevgilisidir. Başarı sembolüdür.

Artık konferanslar veren, dolu salonlarda halka başarı hikayesini satan, el üstünde tutulan, milyonların özendiği, heykeli dikilesi bir kahramandır o.

Gerçek hayatta Sülün Osman'a benziyor. Galata Köprüsü'nü satarken yakalanıp yattığı 1962'de, cezaevinde dürüstlük dersleri veriyordu.

"Meşhur dolandırıcı Sülün Osman, cezaevinde 'alın teri ile yaşamak' konulu konferans verdi" başlıklı gazete kupürü, yeterince ibretlik değil mi?

Avnüssalâh da böyle bir karakterdir. Sahtekârın, üçkâğıtçının, vurguncunun önde gideni...

Ancak başarı hikâyesi, ağız sulandırır. Hayranları çoktur. Melek sanırsınız şeytanı, evliya muamelesi görür.

DÜZENBAZ SAYGI GÖRÜYORSA

Kaç kez yazmışımdır...

Milletin karnı tok ahlâklı kazanç lâkırdılarına, iki sıra doldurmaz salonda. Fakat dolandırıcının başarı sırrını dinlemeye yer bulunmaz.

Bir toplum, kötü adamları ödüllendirip iyileri cezalandırıyorsa... Bu çarpık düzen, polisiye tedbirle düzelmez.

Toplumsal ödül-ceza mekanizması dürüstlüğe, alın teriyle çalışmaya kaybettirirken sahtekârlığı, yüzsüzlüğü, vurgunculuğu ödüllendiriyorsa... Devir; yolsuzların, rüşvetçilerin devridir.

Toplumda saygınlık kazanması, itibar gösterilmesi düzenbazlığa imrendirir, haksız kazançla cepleri doldurmaya teşvik eder. Ya ne olacaktı!

Kabahat, yalnızca Dilan Polat'ta ve reklâm yüzü olduğu kara paracılarda değil yani.

Kusura bakmayın da kabahatin büyüğü; öykünerek onu şımartan kalabalıklarda, devlet katında fotoğraf ve yüz vererek tepemize çıkartanlarda.