TL’yi savunanlar mandacı öyle mi!

Ne yani doları bir lira düşürmek için Biden’a boyun mu eğsin iktidar?

2 lira için Karadeniz’de doğal gaz aramayı mı durdursun? 3 lira için vesayete mi teslim olsun? 5 lira daha düşük kur için Kavala ile Demirtaş’ı mı bıraksın?

Rahip Brunson’u bırakmadık, S-400’leri de aktive ettik, İncirlik’i zaten kapattık, ABD o yüzden dolarla saldırıyor, liramızı mahvetti sanırsınız.

Rusya ile İran, 50 ila 35 trilyon metreküp doğal gaz rezervine sahip. Karadeniz’de yüzde biri kadar rezerv bulduk, dünya dengeleri değişecek diye korktukları için mi ekonomimiz, yedi düvelin ateşi altında?

Vesayetle mücadelenin en sert geçtiği, asker ve yargının seçilmiş iktidara muhtıralar verdiği AK Parti iktidarının ilk yarısında ekonomi nasıl altın yıllarını yaşadı peki? Yabancı yatırım rekor üstüne nasıl rekor kırdı?

TL, dolara karşı o zaman nasıl güçlendi?

Kişi başına milli gelirimiz, 2013’te nasıl zirvesine, 12 bin 500 dolarlara yükseldi?

Ve neden 2013’ten bu yana millli gelirimiz düzenli geriliyor, 2018’den beri de tepetaklak düşüşte?

15 Temmuz darbe girişiminden sonra bile bu kadar kötüleşmemişti.

Şimdiki görülmemiş kötüleşme, yanlışta ısrar ve kötü yönetimden değilse neden?

Vesayet dönemi kapanmıştı, Üst Akıl’dan şikayetler de kesildi, epeydir duyulmuyor. Yedi düvel, kaç kere yenildi, küffar nice tepelendi.

Türkiye artık süper güçler liginde, eski Türkiye yok.

Yine de millet, yoksullaşmasını ‘olmayan vesayetçiler’den, iktidarın şamar oğlanı yaptığı dış güçlerden mi bilsin?

E hani yeni sistem, mazerete yer bırakmamıştı?

Milli paramızın yerini dolar almasın, Amerikan parasının boyunduruğundan kurtulalım, ekonomi yabancı paraya teslim edilmesin, aşırı dolarlaşmayı durduralım, TL’ye güveni arttıralım, paramızı güçlendirelim, sistemimizi dolardan bağımsızlaştırmak için mücadele edelim, emperyalist doların vesayeti altına girmeyelim diyenler iktisadi mandacı....

Değerli TL’yi gözden çıkarıp dolara yol vermeyi savunanlar da ekonomik kurtuluş savaşı veriyor, tam bağımsızlıkçılar...

Öyle mi oldu şimdi!

Savaş TL içinse niye dolara kazandırılıyor?

Dolarla iç borçlanma 2018’de sıfırlanmıştı.

Ekonomi, doların boyunduruğundan kurtarılacaktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı dolar yerine kendi yerli ve milli paramıza güvenmeye çağırıyordu.

TL’ye güvenen kaybetmeyecekti, dolara yatırım yapanları acı bir hayal kırıklığı bekliyordu.

2018’de, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle birlikte iktidarın başarmaktan başka seçeneği de kalmamıştı. Ne yetki istendiyse millet vermişti, artık mazerete yer yoktu.

Bu yeni bir milattı. Güçlü ve büyük Türkiye doğuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahlanışın başlangıcını ilan etmişti.

3 yılda geldiğimiz nokta...

TL kaybetti, yerlerde sürünüyor. Saltanatı yıkılacakken dolar coştu, değer kazanmaya doymuyor.

TL’ye güvenenler acı bir hayal kırıklığı yaşarken dolarda kalanlar uçtu.

Yönetenlerin lafıyla dolardan TL’ye dönenler, üstüne bir bardak soğuk su içecek takati dahi bulamıyor.

Türkiye parasıyla, malıyla sudan ucuzladı. Dünyada ise dolar bolluğu var, Cumhurbaşkanı da söyledi, 2010 öncesinin 10 katı kadar bol. Fakat Türkiye, 2010 öncesinin 10’da biri kadar bile dolar çekemiyor.

Berat Albayrak’ın gelişiyle Hazine tekrar dolarla iç borçlanmaya başladı, iki yılda 30 milyar doları aştı.

Hükümet, içerde bile dolarla borçlanmak zorunda kalıyor.

Bütçeden ödenen borç faizi, yıllık ortalama 50 milyar lirayken 2018’den beri her yıl bir misli büyüyor, üste 50 milyar lira daha koyuyor.

Merkez Bankası, AK Parti döneminde faizleri 5 kez olağanüstü arttırdı. Rekor 2018’deydi, faiz yüzde 24’e kadar çıkarıldı.

O güne kadar kuralına göre oynanıyordu. Faizi indirmek için önce sebebini, enflasyonu indirmek gerekiyordu.

Ne olduysa, ondan sonra oldu. Sebep yerine sonucu düzeltme, faizi düşürerek enflasyonu düşürme denemeleri başladı.

O arada kuru dengede tutmak için, Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervleri yakıldı.

Altı delik kovayı doldurmak için tankerdeki bütün su boşaltıldı. Uyarılara kulak asılmadı.

Faiz, enflasyon ve doların üçü birden zıvanadan çıktı, o gün bugündür zaptedilemiyor.

Ne yetki istendiyse tekeline verilen iktidarsa sözünde durup yine sorumluluk üstlenmiyor.

Faizden dinin hükmü, dolardan dış güçler, enflasyondansa fiyatları fahiş yükselten fırsatçı süpermarketler mesul.

‘Ülke çok iyi yönetildiği halde ekonomi niye kötüleşiyor’ derseniz...Çünkü ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz.

Yani hem Türkiye büyük, güçlü ve muzaffer oldu, ekonomimiz maşallah şahlanıyor...Hem de ölüm kalım mücadelesi veriyoruz, can derdine düştük, bekamız için boğuşuyoruz.

İkisi bir arada nasıl olur! Ekonomik bağımsızlık savaşı dolara karşı veriliyorsa, niye dolara kazandırılıyor da TL’ye kaybettiriliyor?

Siz siz olun, sormayın. Maazallah, iktisadi mandacılık yapmış olursunuz.

YORUMLAR (91)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
91 Yorum