Terör niye hortlar?
Mersin’deki mel’un saldırıda bir polisin şehit edilmesine, polis ve sivillerin yaralanmasına mı yanarsınız...
Daha şehidin cenazesi kaldırılmadan, yaralılar taburcu edilmeden saldırının siyaseten kullanılmasına mı...
Bütün muhalefeti terörist göstermek için fırsata çevrilmek istenmesine mi...
Siyasi karşıtları karalama malzemesi yapılmasına, istismara kalkışılnasına mı...
Terörle mücadelenin, seçime giderken meşru rakiplerle mücadeleye hala alet edilebilmesine mi...
Can kaybedilmiş, can! Terör laneti, şehre inmiş yine. İlk akla gelen şey, siyaseten “kime yarar, kim yararlanır” sorusu olmamalıydı.
Teröristler alçakça saldıracak, Altılı Masa suçlanacak. İktidarın CHP’yle mücadelesi, ana muhalefetle değil terörle mücadele havasına sokulacak...
Hani terörü, ancak birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek yenebilirdik!
Düğmeye basılmış gibi anında devreye giren kara propaganda, teröre karşı birlik ve beraberliğimizi bozuyor. Eğer kapa propagandacıların gerçekten umurundaysa!
Hani terör; bizi birleştirmesi gerekirken bölerse amacına ulaşırdı!
Oy uğruna milleti ayrıştıran, bölen dil; terörün ekmeğine yağ sürer. Eğer amaçlarına ulaşmalarını engellemek, her şeyden önde geliyorsa!
E hani reklamını yapmaktan, teröristleri sevindirmekten kaçınılmalıydı!
İçişleri, teröristlerin kimliğini açıkladı; PKK’lı...
İlk tepkiler ve tartışmalar; kim kaç kere adıyla andı, ‘PKK dedi mi demedi mi’ üzerinden yürütülüyor. Eğer reklamını yapmak, sevindirmek gerçekten istenmiyorsa diye söylüyorum.
Bu mu yani?
Kantarı belinde siyasi sözcüler, kantar ağası geçinen iktidar medyası; muhalefetin kınamalarını ha babam kantara vuruyor.
Nasıl kınadı? Bakıp yaftalıyorlar hemen: Öyle mi kınanır, samimi değil, terör örgütünü koruyor, PKK yandaşı!
Bırakın cezaevinden saldırıyı kınayan Selahattin Demirtaş’ın mesajını... Altılı Masa liderlerinin kınamalarına bile takacak kulp arıyorlar.
Onlardan başka herkes, ülkenin kötülüğünü istiyor; partilerinden olmayan herkes hain ya...
Bir tek kendileri terörle mücadeleden yana, diğer herkes terör yandaşı ya...
Yahu hani terörü marjinelleştirecek, toplumdan yalıtacak, yalnızlaştıracaktık!
Toplumun size oy vermeyen yarısını, demokratik siyasetten dışlayıp zorla terörün yanına iterek mi başaracaksınız bunu?
Hani kandan beslenen siyaset, terörün amacına hizmet ediyordu!
Terörle mücadeleye böyle mi hizmet edilecek?
Size bir şey söyleyeyim mi; tek kelimeyle kahredici!
Meşru siyasetin alanını genişletmek yerine daraltarak, muhalefet yollarını tıkayarak, siyasi rekabete hayat hakkı tanımayarak seçim kazanılabilir mi bilmem. Ama terörle mücadelenin kazanılamayacağını, eskiden AK Parti savunurdu.
BÜYÜK MERKEZ BANKASI FARKI
Sultan Abdülhamid’in idam edildiği ne kadar doğruysa bir gram bile toprak kaybetmediği de o kadar doğru.
Elazığ’daki korsan afişler, ne kadar Bay Kemal’in sözlerini yansıtıyorsa... AK Parti Elazığ Miĺletvekili Bulut’un, “söylemeye çekindikleri sözleri billboradlara yansıttık” savunması da o kadar siyasi ahlakı yansıtıyor.
Alın o savunmayı, vurun Sözcü Ömer Çelik’in “Altılı Masa, cumhurbaşkanı adayını 2023’ten sonra açıklayacak” yakıştırmasına.
Altılı Masa’nın ağzına ilk kez laf uyduruyor değiller. Bu kaçıncı...
Abdülhamid’in kurduğu Düyun-u Umumiye İdaresi, dış güçlerle tefecilere karşı ne derece ekonomik bağımsızlık sağladıysa iktidarın bugünkü faiz-enflasyon politikasıyla daha az faiz ödeyip daha çok bağımsızlık kazandığımız da işte o kadar...
Cari fazla verdiğimiz de yok, cari açık rekorlar kırıyor.
Sterlin, dolar karşısında yüzde 5 erimiş; ‘tarihi erime’, bu doğru. Ama İngiliz parasının tarihi için. 2021’de parası yüzde 80’lerle erime rekoru kıran biziz, bu yıl da dünyayı kıskandırmaya doğru gidiyoruz.
Hala faiz artıran AB, İngiltere ve ABD’deki gerçek enflasyon bizimkinden ne kadar büyükse bizim resmi enflasyonumuz da onlarınkinden işte o kadar gerçek.
Putin’in, faizi indirerek enflasyonu durdurmaya döndüğüne; tersini düşünenin kalmadığına, büyük liderlerin böyle yaptığına gelince...
Rusya’nın farkı, Merkez Bankasının büyüklüğü. Putin, ekonomist olmadığından karışmıyor. Merkez Bankası da faizleri, savaşın başında ikiye katlayarak enflasyonun önünü aldı. Düşürerek değil. Ancak enflasyonu durdurduktan sonra faizi kademeli indirmeye başladı. O da ekonomi durgunlaşmasın diye, enflasyon düşsün diye değil.
Bu sayede Rusya’da bile enflasyon kontrol altında, 2022’yi yüzde 13’le kapatmayı hedefliyorlar. Savaşa ve yaptırımlara rağmen.
Bizde ise Bakan Nebati söyledi, “enflasyonla büyümeyi seçtik”. Arzulanmayan yüksekliğe kendiliğinden çıkmadı yani.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “eğer sizi ben yanıltmaya çalışırsam, bana da aynı tavrı gösterin” demişti. Gençlerin kulağına küpe olsun.