Tarkan yaptı yapacağını

Fanfar bandosu durur mu, hemen başladılar kara çalmaya.

Mızıka neferlerinin her birinden şimdilik ayrı ses çıkıyor.

Karar notası arıyorlar, henüz bulamadılar.

Birinin partisyonunda, “Geççek”i HDP yazdırmış Tarkan’a. Diğerinde, sözleri Pensilvanya’da yazılmış. Öbüründe, CHP sipariş etmiş...

Bel altı malzeme için eski defterleri karıştıran müflis kara propaganda tüccarları da işbaşında. Harıl harıl magazin arşivlerini eşeliyorlar.

Şimdilik ellerinde sarmaş dolaş bir plaj fotoğrafı, arsasına benzin istasyonu açmaya çalıştığına dair bir gazete haberi, bir de polisle başını derde sokan kötü alışkanlığından bahis var.

Tarkan’a Allah kolaylık versin. Ama kaçın kurası, bugüne bugün ne linçler görüp geçirmiş deneyimli bir memleket sanatçısı. Baştan satın almıştır zaten, beklemediği belalar mübareği değildir bunlar.

Hem bu arşiv meraklılarını, kendilerine binde biri yapılsa ne cevap vereceklerini bilecek kadar da tanıyordur.

Tabii ki Necip Fazıl’ın, bohem yılları hatırlatıldığında kullandığı şu silaha sarılırlardı:

“Ben geçmişimi dürdüm, büktüm, çöpe attım. Çöpü karıştırmak kedi, köpeklerin işidir.”

Bu silahı kullanma ruhsatını tekellerine aldıkları için, başkalarının geçmişine destursuz dalabiliyorlar. Malzeme yetersiz çıkarsa, çarpıtarak sunma hak ve yetkisine de sahipler.

Prof. Mehmet Azimli’nin 14 yıl önce yazdıklarından, Sezen Aksu’nun 5 yıl önceki şarkısından bile ite kaka “dine saldırı” vaveylası çıkarabildiler.

Bilmez mi Tarkan, onu da yaygaralarının tadından mahrum bırakmadılar.

6 yıl önceki “Cuppa” şarkısından, ses benzeşimi yoluyla subliminal “cunta” mesajı, darbe çığırtkanlığı çıkarmadılar mı?

Fakat baydı, koktu, sulandı, inandırıcılığı kalmadı, amaca hizmet etmiyor, ters bile tepiyor, tutmaz yani artık.

Göze alınacak bir şey de yok anlayacağınız. Sevenlerinin kaygısı yersiz. Tarkan’ın başına bir şey gelmez.

Hukuku zorlayan aksi örnekler gösterilebilir. Ama haksız tutuklananları kahramanlaştırmaktan, gaddarlık mağduru yapmaktan başka neye yarıyor?

Amaç korku salmak, yıldırmak, sindirmekse o eşik aşıldı, ters etki uyandırdığı ortada.

Tarkan’ın bu çıkışı da onu kanıtlamıyor mu?

“Geççek” şarkısının; hakim psikolojiyi yakalama gücü ve etkisi, bu hislere tercüman olmasından gelmiyor mu?

Müzikte rap’in yükselişi de benzer bir bunalma ve bıkkınlığın göstergesi.

Gezegen Mehmet’in aktardığı gibi olsun. Velev ki Tarkan’a bu şarkıyı covid salgını, hayat pahalılığı, dünyadaki olumsuzluklar ve insanlığın gidişatı söyletti.

Velev ki iktidara bir şey demiyor, siyasi yanı yok, ruh halini bozan ve dünyayı dar eden koronaya söylüyor...

Bir gına, bir illallah, bir elaman, bir yaka silkme duygusu şurasına kadar gelmese, “geççek” sözü toplumda yankılanmaz, bu karşılığı bulmazdı.

“Geççek”, pop-rap havasında bir şarkı. Tarzım olduğunu söyleyemem. Ama beğendim; ‘tutar’ demiyorum, patladı, havada kapıldı.

Dünkü yazımda daha dinlemeden, şakaya vurup söz vermiştim. Beğenirsem Türkçesine takılmayacaktım. Takılmıyorum.

Makam müziğinde dili buna kaçsa, Türkçeyi bozdu diye yadırgar, katılırdım.

Sokak ağzı, seçtiği tarza uyuyor; pek de güzel gitmiş, çok yakışmış. Tarkan’ın, kapüşonlu kıyafet ve klibi de tarza cuk oturmuş.

Sözleri politik tepkiye de çekilebilir, hayat sıkıntıları ve maddiyat temalarına da. Rap, bu esnekliği kaldırmayabilir ama pop-rap tanımına aykırı değil sanırım.

Dile dolanır mı, dolanır. Her şey geçer ama bu şarkı kalır, damgasını vurur.

Tarkan, meydanı rapçilere bırakmadı, “ben de varım” demiş oldu.

Bana sorarsanız, bu meydan okumayı asıl üstüne alınması gereken rapçilerdir. Onlar düşünsün. Gerisi, şöyle ya da böyle “geççek” nasıl olsa.

Daraltmayın o kadar içinizi, haydi çalın da havamızı bulalım: “Geççek”.

YORUMLAR (216)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
216 Yorum