Sultan Slogan'a yeniliyor muyuz?
Sedat Peker, hedefe koydukları için "Bir kamerayla bir tripoda yenileceksiniz" diyordu.
İzlenme rekorları kıran YouTube yayınlarının değişmez sloganıydı bu.
Hani organize suç örgütü liderliğinden aranmaya başlamasına yol açan şu sansasyonel videolar...
Peker'in sarsıcı iddia ve ifşaları, siyasetten yeraltı dünyasına uzanan karanlık ilişkiler ağının esrar perdesini aralamıştı.
Siyaseti ve adliyeyi çalkalayan dehşetengiz skandalların ipuçlarını veriyor, kirli çamaşırları sergiliyordu.
Nefes kesen bir polisiye, sürükleyici bir macera filmi izler gibi izlendi.
Kara kutu açılmış, gizli saklı kalmamış, kirli sırlar dökülmüştü ortaya.
İpliğini pazara çıkardıklarından yenilenler, gözden düşüp silinenler olduğu gibi direnenler de oldu.
Geçen pazar, Merzifon Kitap Fuarı'ndaydım. KRT TV'deki program ortağım Yavuz Oğhan'la iktidarların yükselişi ve düşüşü üzerine bir de orada konuştuk.
Kapalı halk pazarına kurulmuştu fuar. Ama yanındaki açık alana da birkaç tenteli stant konmuştu. Genç kız ağırlıklı okurlar; güneşin altında kuyruğa girmiş, yaşıtları olan yazarların gelmesini bekliyordu.
Meğer bu ilgi, Yavuz'la benim adını bile duymadığımız Wattpad yazarlarınaymış.
Yazının, edebiyatın bir TikTok dünyası oluşmuş ve bizim, varlığından dahi haberimiz olmamış.
Amatör genç kalemlerin, pembe ergenlik fantezilerini döktürdüğü bir platformmuş, Wattpad.
Hikayesi, sözü olduğuna inanan bir liseliysen, kendini gösterebileceğin bir küresel paylaşım ağı.
İçinden geldiği gibi incilerini saçıyorsun. Ergen birikimi ve Türkçesiyle. Dil bilgisi, kelime dağarcığı, imla, kurgu filan hak getire. 'Çalakalem parala lügatını gitsin, kim tutar seni' akıcılığında.
Kimini milyonlar okuyormuş, yanlış duymadınız, evet milyonlar.
Tutan Wattpad hikayeleri, üste bir de basılıyormuş.
İşte o başarılı romanların imza kuyruğuymuş gördüklerimiz. Wattpad fenomeni yazarlar hayranlarıyla, pardon okurlarıyla buluşuyormuş.
Merzifon, 75 bin nüfuslu bir ilçe. Orada bile yabana atılmayacak bir Wattpad kitlesi oluşmuş, düşünün.
Çok satan kimi Wattpad kitaplarının başlıklarına bakınca edebiyattan soğur, hatta okumaktan, yazmaktan kesilirsiniz.
Sedat Peker'in o meşhur sloganını anmama sebep de akranlar arasındaki bu yeni nesil gençlik edebiyatıydı.
Henüz iki lafı bir araya getirip doğru düzgün yazamayan bir heveskara, bir kırık dökük Wattpad fantezisine yenilecek miydi edebiyat?
Esra Erol'la Müge Anlı 'reality' şovlarındaki 'kim kime dum duma' alem; yazı, kitap formunda da çıkıyor artık karşımıza. Tabii ki yine bir reyting canavarı suretinde. Gelin de rakebet edin!
Wattpad takipçi sayısı sıralamasında Türkiye, dünyada ilk dörde giriyormuş. Akademik eserler, usta işi kaliteli içerik, nitelikli kalemler üç-beş baskıyı zor görürken kişisel gelişim zırvalıklarının yok sattığı ülkemizde, bu başarı bize yakışırdı.
Sağ olsun, var olsun Anadolu irfanını slogan yapıp kolye gibi boynuna takan yerli ve millici ekran. Sayelerinde coştu, gününü gün ediyor Sultan Slogan!
Devir, tribün amigolarının devri. Bizzat sloganın saltanat devri. Ne kadar ucuz, ne kadar sığsa o kadar iyi.
Fakat cevabım, hayır. Edebiyat, günün sonunda kitabın TikTok'una yenilmez.
Karmaşık, çapraşık duyguları basit, toptancı, yüzeysel genellemelere indirgeyen pop şarkılara, klasik müzik derinliğinin yenilmediği gibi.
Kalıcı olanın, saman alevi gibi gelip geçici modalara ezildiği nerede görülmüş!
Bir zamanlar parlayıp sönen şarkısında ne diyordu İzel: "Mutluluğun formülü çok açık/ Bir sen, bir ben, bir de bebek."
Bu arada unutmadan, Merzifon'da hiciv kitabım "O Kadar da Uzun Boylu Değil"i imzaladım. Sultan Slogancılar duymasın, bir Wattpad kitabı kadar olmasa bile hicve ilgi fena değildi.
Yarın da Sarıyer Belediyesinin Edebiyat Günleri'nde, Taha Akyol "Laf Dinlemedi" kitabını, bense yine "O Kadar da Uzun Boylu Değil'i imzalıyorum. "Yaşasın ironi" sloganıyla.















Ulu bir ağacın boyuna bir bahar ve yaz süresinde ulaşan sarmaşık ağaca; "Bak senin on yılda geldiğin boya ben iki ayda geldim nabeeerrr" diye poz yapmış.. Ulu ağaç 'da,; "Sarmaşık kardeş şuan biraz meşgulüm, hele bir güz gelsin de sohbete öyle devam edelim" demiş ve kış gelmiiişş, ulu ağaç salınarak yelini hışır hışır yükseklerde estirirken "sarmaşık kardeeşşş sarmaşık kardeeeeş" diye seslensede bir ses seda duymamış.. Hayat böyle, yazı var güzü var.
Yanıtla (33) (2)Yazıya harikulade bir yorum olmuş. Tebrikler...
Yanıtla (5) (1)Çok güzel yorum olmuş
Yanıtla (3) (0)20 yıl önce 3Y`yi; yolsuzluğu, yasakları, yoksulluğu kaldıracağız diyerek geldiniz. 3 yıl önce de uçacagiz dediniz. Ne o ne bu! Meğer milleti ekmek kuyruklarına dizmenin Kod adları imiş. Yolsuzluk diz boyu, yasaklar her gün kapımızda, yoksulluk hemen hemen her evde. Uçacağız dediginiz, kaçacağız olmasın sakın. İleri Demokrasi icinde vaatleriniz vardı. Demokrasi yerine Ottokrasi oldu vesselam.
Yanıtla (4) (0)Vandal tipi totaliterliğin hakim olduğu zamanlarda, gençler, akıl almaz şeylere yönelirler. Çünkü, distopik ortama karşı, saçmalığın zırhını kuşanmakla geçici rahatlama sağlarlar. Görünürde sanki, özgür gibidirler. Asıl sorun, vandalizmin sonrasında bu gençlik enerjisinin nasıl yonetileceğidir.
Yanıtla (2) (2)Ben de ilk defa duydum sanıyordum ama hesabım bile varmış.
Yanıtla (0) (1)Eski yıllarda yasakçı bir ortam olduğu için bu yasakların kokusu bile heryerde hissedildiği için ,o yıllardaki gençler olarak hiç bir manalı yada bir yerlere laf çakacak ortam bulamiyorduk .sanırım iktidar topluma bilhassa gençlere inanın özgüven getirmiş .olaya Demirtaş ve Kavala üzerinden siyasi bakmayanlar bunu görür ..emekli paşaların sitesinden gecemiyorduk denize giderken ...
Yanıtla (6) (43)Apoletsiz paşaların sitesinden geç şimdi, yiyorsa…
Yanıtla (36) (1)Komik olmuş, yukarıya hep sağlam laf çakardık gençliğimizde, şimdi bir dene bakalım. İlber hocanın tanımıyla kasaba kültürü hakim oldu memlekete bu da normaldir!
Yanıtla (15) (1)Kel alaka bir yorum. Bayağılık iktidarın ekmeği suyu ama cesaret vermek ile alakası yok. Çağ herkesin 5 dk da olsa meşhur olabildiği hiç birşeyin kendi dünyasına ait kriterler ile değil görünürlük ve pazar kavramı ile anlam kazandığı çağ. Nesilleri anlamak lazım. Paşaymış, apoletmiş vs. Wattpad kültürünü izah etmez.
Yanıtla (5) (1)Türkiye'nin makus kaderi. Kötüden daha kötüye savrulmak.
Yanıtla (7) (1)Eskinin yasakçı ortamını mumla arar olduk! Bak, dünkü meclise gelen torba yasa teklifi ile basın tamamen susturulmak isteniyor. Haber almak bile zehir olacak artık. Buna ne dersiniz? Çok değerli efem, siz eski yılların siyaset kurdu, bugün "Yalan Dünya" da yaşayip inciler saçan birisiniz, anlaşılıyor. Bir zamanlar Generallerden çekinip denize bile giremediginize dair korkulu hislerinizi duymak güzel! Onların sitelerinden geçemiyorduk ise bahane. 3 yanımız deniz. Sen denize girmek iste, yeter k
Yanıtla (8) (2)Gençler ülkeyi terk etmek için sıraya girmişler, siz Iktidarın onlara verdiği özgüvenden söz ediyorsunuz. Gençler aldıkları özgüvenden değil, aksine işsizlikten, güvencesizlikten ve özgürlüklerinden mahrum brakıldıklarından gitmek isterler. Gitmeyenler de var tabi. Çokları evde oturuyor, İktidara yıkama yağlama yapanların çocukları 2 şer maaşla işe başlıyor. Sizinkilerin işleri vardır gözümüz yok! Siz iktidara yıkama yağlama yaparken yağlar üstünüze dükülmüş. Aman dikkat Nafakanız kesilebilir.
Yanıtla (5) (2)İnternet kullanımı da cahilliğe kurban etti bu milletin insanı.
Yanıtla (1) (1)Zagor, Teksas, Tommiks geldi geçti. Süleyman Demirel'in „Bu şapkayı millet yarattı gardeşim“ de geldi geçti. Ama „Mizah (veya ironi) bir yumruktur, ne zaman kime vuracağı belli olmaz.“ Gökyüzü gibi bir şey hiçbir yere gitmiyor. Birilerine diken olan doğrulardan oluşur.
Yanıtla (10) (1)1973'lü yıllar. Nuri Pakdil, "evladı" Edebiyat Dergisi'ni dostlarla ziyarete gittik. Geçmişimize, geleceğimize neşter vuran biriydi Pakdil. Uzun muhabbetten sonra "24 saat ahlaklı kalabilmek çok önemli" diyordu Pakdil. Yani sözün bittiği yer.
Yanıtla (11) (2)büyük devrimci ve ahfadı..çok iyi biliriz.böyle bir devrimci dünyaya gelmedi ve devrimci arkadaşları.devrim kelimesinin müseccem halleri.çok iyi biliriz.bir devrimcinin ne yapması gerekiyorsa yapan adam.devrim yolunun resmi.
Yanıtla (0) (1)Akif yaşlanıyoruz.Yaşlanırken değisimi gorebiliyorsak biraz ayak uydurabiliyorsak sansliyiz.Değişimin onunde durmak imkansiz.Bazi kafalarin degismedigini gormek beni hic endiselendirmiyor.Oda onlarin sanssizligi diyelim.insan hayati boyunca hep onune bakarak yuruyemez.Saga sola vede yukarida bakmak lazim.Biz oluleri oy atsinlar diye kaldiramayiz amma degisim isteyen kafalari ayaga kaldirabiliriz.
Yanıtla (3) (1)Kirli su'da ateş sondurebilir ama bazıları kirli suyu cok sever...belki temiz su işlerine gelmiyor...
Yanıtla (2) (0)sayın beki siz beni anlarsınız bir önerim var bayramlarda el öpmek güzel bir davranış Öyle değil mi Bunu mili bir kalkınmaya dönüştüremez miyiz diyelimki şimdi ben notere gidiyorum kimlerin elini öpeceğimi beyan ediyorum Peki devletimiz buna o gunku kur üzerinden ödeme yapılacağına dair bir koruma getirebilir mi Siz iktidara çok atıp tutuyorsunuz fakat gördüğünüz gibi zekamız açılıyor iktidar sayesinde inanın ciddiyim
Yanıtla (1) (1)Beytülmakdis Kadın Öncüleri Forumu'nda Kudüslü kadınların karşılaştığı zorluklar ve Filistinli kadın esirlerin problemleri masaya yatırıldı. Kızı zindanlarda olan Savsan El-Medyad "15 binden fazla Filistinli kadın işgal hapishanelerinde işkence altında. Tüm dünyaya sesleniyorum. Cezaevlerindeki kadın tutsakları kurtarın" dedi.
Yanıtla (3) (1)"Memlekette aç mı var" bir soru mu,yoksa ironi mı?
Yanıtla (3) (0)Sn Beki, fuar alanında karşılaştığınız "Wattpad kitlesi" "İnsan Çağı"nın oluşturmiş olduğu gençliktir. Hem yaşamakta olduğumuz İnsan Çağının getirdiklerini, hem de insanların düşüncelerini anlamak için bknz: "İnsanların Düşünce Sistemi".
Yanıtla (0) (7)Biraz reklam olmuş yorum!
Yanıtla (1) (0)Belki de onlar haklı önemli dediğimiz olaylar o kadar da önemli değildir.Değişeni okuyup onların kaliteli olmasına çalışmalıyız.
Yanıtla (2) (1)Yaşasın İroni! Sloganı bu ülkenin içler acısı durumu ve siyasetini ifade etmek için alternatifi olmayan bir slogan artık..Zira aklımızla açık ara alay ediliyor.. Neydi bu İroni? Biriyle ya da bir olayla alay.. Ya da, etkiyi artırmak için bir şeyin tersini söyleyerek alay etme.
Yanıtla (13) (3)Sayın Akif beki Taha bey ve sizi İzmir Karşıyaka’da veya İzmir kitap fuarında ne zaman göreceğiz Bir yazınızda bunu açıklarsanız sevinirim
Yanıtla (2) (1)Akif Bey, Sedat Peker'in tüm söyledikleri birer birer gerçek çıktı. İnanılmaz günler yaşıyoruz. Bu hıza, bu ekolün, siyasal İslamcıların yetişebilme şansı yoktur. Gençler istedikleri bilgilere anında ulaşıyorlar. Kendine hoca diyenlerin Youtube'daki açıklamalarına anında ulaşıyorlar ve anlatılanlarının dramatik ve çağdışı yönlerini anında görüyorlar. Teknolojik gelişim bu ekolün sürdürülemez olduğunu hepimize kanıtlamıştır. O yüzden gençleri tamamen kaybettiler, hepimiz için çok hayırlıdır.
Yanıtla (27) (2)Toplum yirmi yildir iktidar eliyle egitimsiz birakilip pacozlastiriliyor. Tepeden asagi kadina siddet de ozendiriliyor cunku suclulara caydirici cezalar verilmiyor. Ulkenin egitim duzeyini yukseltmek onyillar alacak.
Yanıtla (15) (1)Birseyler vermek lazim topluma ve toplum bilincine katkida bulunmak, yasadiklarini ,yasattiklarini anlatabilmeli insan, tarihe isik tutmali, gelecek nesillerde bunlardan faydalanmali. Biz ne yapiyoruz acep ,eskiden deyip isi girgira ve / veya safsataya alip anlatiyoruz dinleyen kim anlayan kim vesselam.
Yanıtla (5) (0)Nitelikli edebiyatı takip eden her devirde az olmuştur. Normali budur zaten!
Yanıtla (4) (3)Kitabınıza ulaşabilmeyi hem madden hem manen diliyorum en yakın zamanda.
Yanıtla (1) (2)yayılan lümpenlik.tahsillilerden aşağıya doğru...ama her alanda..zengin,fakir,tahsilli,zır cahil...aynılar..her yerde her alanda...esra erol marj,nal değil ..lümpenlikle el ele çoğalıp normal oluyor.siyaset...ve her inanç ve görüşte....20 yıl sonra esra erola da bunlara da hayret etmeyecek kimse..
Yanıtla (18) (4)