Sen çalışıyorsun onlar yiyor
Ekonomi kötüyse buralar niye tıka basa dolu, diye gösterilen pahalı mekânlar vardı.
Halk geçinemiyorsa bunlara kim biniyor, diye gösterilen lüks arabalar vardı.
Onların sırrı resmen çözüldü.
Resmen, diyorum; çünkü bilene zaten sır değildi. Bilmeyenler için de Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tek tek açıklıyor.
Şimşek, ayda 5 milyon lira ve üstü harcayıp hiç vergi vermeyenler olduğunu açık etmişti.
1 milyon liraya otelde konaklayıp 500 liraya lahmacunu işte onlar yiyor. Bir yemek hesabına sizin maaşınızı işte onlar, göz kırpmadan bırakıp masadan kalkıyor. Pahalı mekânları onlar dolduruyor işte.
Şimşek, o kalburüstü arabalara binenlerden hiç gelir vergisi beyan etmeyenleri de ifşa ediyor.
Porsche, Bentley, Ferrari, Lotus ve Maserati gibi 7 bin 885 araç tespit etmişler. Öncelikle 500 araç sahibi için vergi incelemesi başlatılmış.
Bu arabaları satan galerilerin kapısında, işte onlar kuyruğa giriyor. Kollarına servet değerinde saat, çanta takanlar onlar işte. Maaşınızın yetmeyeceği ayakkabıları giyip acımadan üstüne basanlar onlar.
Ancak dikkatinizi çekerim; Şimşek’in şuraya kadar saydıkları, sadece vergi kaçıranlar. Gelirinin kaynağını gizleyenler. Rüşvet, yolsuzluk, belki de suç parası olduğu için haksız kazancını saklayanlar bunlar.
Bir de aylık 5 milyon liranın altında harcayıp hiç vergi vermeyenleri katın hesaba. Günlük 50 bin, 100 bin, 150 bin lirayı düşünmeden harcayıp nereden bulduğu sorulmayanlar yani. Paraya para demezken hani bunun vergisi, sorusuyla karşılaştırılmayanlar...
Bir de devletin vergi borcunu sildiği, indirdiği, almaktan vazgeçtiği patronları koyun üstüne. Sizin çalışıp ödediğiniz vergileri harcayanlar onlar işte, tâ kendileri.
2024’te 2 trilyon 200 milyar liralık vergiden vazgeçiliyor. Hesabını bilmeden saçacak kadar büyük bir meblağ.
Ekonomist Kerim Rota, 23 Şubat’ta Oksijen gazetesindeki yazısında üşenmeyip hesaplamıştı. Bu yıl vazgeçilen vergiler, 60 milyar dolar tutuyor.
Gelir vergisinin yüzde 91’i ise kaynağında kesintilerden. Yani çoğu, maaşlı çalışanlardan kesiliyor.
Dolaylı vergilerin toplam vergilerdeki payı da yüzde 69. Onu da 85 milyon, boğazından keserek ödüyor.
Vergimiz fâkirden velhâsıl, teşvikli zenginimiz muaf.
Ve sıkı durun; vazgeçilen verginin toplanacak vergiye oranı, 2016’ya dek yüzde 5’lerde. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle birlikte yüzde 26’lara sıçrıyor.
Fakiri daha fakir, zengini daha zengin etmeyi yeni sistemin müthiş başarısı, halka hediyesi de sayabilirsiniz.
Anlayacağınız şanslı azınlık, sandığınız kadar az değil. O mekânları bana mısın, demeden doldururlar. O arabalara da tepe tepe binseler acıtmaz canlarını.
Vergisi bağışlanmayan, haksız zenginleşme bahşedilmeyen çoğunluk, uzaktan bakadursun... Havadan para kazanan azınlık, gönlünce havaya savurabiliyor...
Ekonominin bozuk olmadığını mı gösterir? Yoksa ekonomiyle birlikte adâlet ve kalkınmanın adâletinin de fena hâlde bozulduğunu mu?
Fakat sıkın dişinizi, 22 yıl beklemişsiniz, ne kaldı. Şimşek her gün müjdeliyor; muaf şirketlerden vergi alacaklar. Kayıp kaçağı inşallah önleyecek, bol ve rahat harcayanlara nereden bulduklarını kısmetse artık soracaklar.
Sevinebilirsiniz; çok şükür vergide adâlet yolda, az gecikmeyle geliyor.
Fakirden alıp zengine aktaran adâletsiz düzeni değiştiriyor AK Parti, yaşasın! Sadece aceleleri yok, önlerinde koca yüzyıl duruyor.