İktidar meseleyi çok belli ediyor
CHP’li Özgür Özel’le Sezgin Tanrıkulu, HDP önünde eylem yapan Diyarbakır Anneleri'ne desteğe gidiyor, AK Parti sözcüleri bozuluyor 'niye geldin' diye.
İktidar medyası, "Anneler tepki gösterdi, CHP'yi yanlarında istemiyor" haberleri döşeniyor. Hatta bir anneye "CHP eşittir PKK" bile dedirtiliyor.
Anlıyorsunuz ki mesele Diyarbakır Anneleri'yle dayanışmayı büyütmek değil. Mesele "Bak CHP Diyarbakır Anneleri'yle dayanışmaya gelemedi" demek, bunun üstünden CHP'yi terörün yanında gösterebilmek.
Terör örgütüne duyulan nefretin CHP'ye yönlendirilerek siyaseten istismarını önlediği, karalama kurgusunu bozduğu için bozuluyorlar.
Saadet'ten ayrılan Cihangir İslam'ın CHP'ye geçmesine, CHP'nin muhafazakarlarla barışmasına, başörtüsü açılımına, başörtüsü yasağını sahiplenmemesine, eskisi gibi artık darbe çığırtkanlığı yapmamasına, antidemokratik müdahalelerden medet ummamasına da çok fena bozuluyorlar.
AK Partili Bülent Turan CHP değiştiği, karşılarında artık eski CHP'yi bulamadıkları için nasıl kızdığını saklayamadı. Şöyle bir tivit attı:
"Milliyetçi, Atatürkçü, ulusalcı oldukları bilinen M.A.Çelebi, M.İnce gibi vekillerini kov; ömrü CHP ile kavgayla geçmiş adamları törenle partiye al!
Tarihteki CHP ile şimdiki CHP’nin sadece isim benzerliği olduğunun en güzel örneği bu!..."
Anlıyorsunuz ki mesele demokrasi ve özgürlük mücadelesini büyütmek, darbeciliği ve yasakçılığı bitirmek, ülkeye yerli ve milli bir ana muhalefet kazandırmak değil.
Ya ne! Demek ki mesele CHP'yi din, özgürlük ve demokrasi düşmanı gösterebilmek. "Ben gidersem öcü gelir, haklarınızı kaybedersiniz" propagandasıyla korkutarak seçim kazanmaya devam edebilmek.
HDP, İstanbul seçimlerinde 'teröristbaşı Öcalan'ın talimatına uymadığında da az bozulmamışlardı.
Meselenin ne olduğu anlaşılmıştı. HDP'nin, terör örgütü güdümünden çıkmaması değildi. Mesele HDP'nin kontrol edilememesi, laf dinletilememesi, iktidara seçim kaybettirmesiydi.
Bir sabah HDP iktidarın çağrılarına uysa, Kandil'e lanet okusa, terörle arasına yerle gök kadar mesafe koysa ama muhalefet etmeyi de sürdürse iktidarın yine çok rahatsız olmayacağını söyleyebilir misiniz?
Muhalefeti hain, düşman ve terörist göstermek için HDP'nin durumu kullanılamayacak, bu koz elden gidecek. Yeter ki HDP terör örgütünü adıyla amasız, fakatsız lanetlesin; yine de iktidarı memnun eder mi?
CHP'nin "CeHaPe zihniyeti"ni bırakmasından AK Parti'nin niye rahatsız olduğuna bakınca meselenin gerçekte ne olduğu anlaşılıyor.
Bu kadar da belli edilir mi?
Terörle mücadelenin kritik başarısı ve HDP
İçişleri Bakanı Soylu, önceki gün sevindirici bir bilgi paylaştı.
Terör örgütüne katılım, tarihin en düşük seviyesine gerilemiş. Örgütten kopmalar da en yüksek seviyeye çıkmış.
Tam olarak şöyle diyor:
“Yıllık 5 bin 558 katılım rakamını görmüş olan PKK terör örgütüne 2019’da 132 kişi katılmıştı. 2020’de bu sayı 53 oldu, yurt içinden bu sayı 2021 yılı için halen 2 kişidir. 53 kişinin katıldığı 2020’de iknayla teslim sayımız 243 oldu. Yaklaşık katılım sayısının 5 katı.”
Çok önemli bir başarı, kutlarım.
Dağa çıkışların önü kesilmeden terör örgütünün bitirilemeyeceğini biliyoruz.
Amaç, çok yönlü bir mücadeleyle bataklığı kurutmak.
Bunun bir sacayağı da düz ovada siyasete özendirmek, meşru hak arama yollarına teşvik etmek. Böylece terör örgütünü kitle desteğinden izole etmek...
Terör propagandasının panzehiri, demokratik katılım kanallarını açık tutmaktı. Legal mücadeleyle halledilemeyecek hiçbir sorun olmadığını göstermekti.
“Legal siyasetle olmuyor” yalanı çürütülürse başka yol kalmadığı propagandası çalışmayacak, terörü haklı ve mazur gösterme alçaklığına fırsat bırakılmayacak, örgüt kimseyi kandırıp taraftar toplayamayacaktı.
Yani HDP’nin varlığı ve güçlenmesini Kandil istemezdi. Çünkü teröre bahane uydurulmasına hizmet etmezdi. Aksine yalanını çürütür, terörle mücadeleye yarardı.
Büyük gayret ve bedellerle nihayet katılımın minimize edildiği söyleniyor.
Soru şu: Terörle mücadele partiler üstü tutulmayıp seçim rekabetine ve iktidar mücadelesine alet edilirse çok yazık olmaz mı?
Şöyle de sorulabilir:
HDP’nin kapatılması, milletvekillerinin düşürülmesi, belediyelerine kayyum atanması, sağlanan başarıyı riske atar mı, atmaz mı?
Kandil’in zehirlemeye uğraştığı kesime verilecek doğru mesaj bu mu? İradesi ve oyu geçersizleştirilen HDP seçmenini legal zemine daha çok mu çeker, demokrasiye inanç ve bağlılığını mı arttırır? Sandıktan umudu kestirip dağın etkisine ve illegal zemine doğru mu iter?
Bu soruların cevabı, HDP’nin dışlanmasının ve kapatılmasının niye en çok terör elebaşılarını sevindireceğini de açıklayacaktır.