Kabinede payına düşen bakan sayısı nedeniyle memleketin en ayrıcalıklı şehri Trabzon’dayım. ‘‘Beldetan-i tayyibetan’’ esprilerine konu olan iki mübarek ilimizden birinde yani.

DEVA Partisi mitingini izlemeye geldim.

En son İBB Başkanı İmamoğlu’nun, bayram ziyaretine eşlik etmiştim burada. Memleketi Trabzon’la sınırlamamıştı ziyareti. İki en seçkin beldemizden diğeri olan Rize’ye geçip sınırdaki Artvin Kemalpaşa’ya kadar turlamıştı. Her durakta da toplanan kalabalıklara seslenmişti. Kopardığı kızılca kıyameti, çarşı pazarın nasıl karıştığından hatırlayacaksınız.

Atatürk Alanı’nda Babacan’ı beklerken etrafı kolaçan ettim. Meydanı çevreleyen güvenlik bariyerlerinin içi, bir saat önceden dolmuştu. Dışıysa meraklı gözlerle sarılmış...

İmamoğlu’nun sarsıcı mitinginden, sayıca altta kalmazdı. DEVA’lılar fazlası olduğunu söylüyor. Aynı alandaydı o da, fakat bayram günüydü, kıyas doğru fikir vermeyebilir.

Havaalanından alana uzanan yolda bir, iki afiş gördüm; Babacan’ın gelişi panolarda duyurulabilmiş.

Hatta başka illere nazaran Trabzon’da, neredeyse zorluk çıkarılmamış DEVA’ya.

Afiş astırmamak, asılanları toplamak gibi çiğlikler yaşanmamış. İlk istedikleri yerde mitinge izin verilmemesi, verilen yerde de meydan düzenlemesine fazla karışılması sayılmazsa tabii.

Bakanların harman olduğu yerden bahsediyoruz sonuçta. 81 vilayetten hangisine, aynı kabinede 4 hemşehri bakan birden nasip olmuş.

İktidarın, diğer illerde muhalefeti engellemeye kalkan özgüvensizliği, burada müsaadeleriyle depreşmesin.

Mitingin böyle geçeceğini baştan öngörebilseler tavır değişir miydi, bilemem.

Ama şunu söyleyebilirim; Babacan da hiç fena sayılmayacak bir kalabalık toplayabildi. Destek ve moral bulabildi Trabzon’da.

Miting canlıydı. Genç katılımı yüksek ve coşkulu. Konuşmanın başlamasıyla daha hareketlendi.

Kalabalık, tepkileriyle Babacan’ı hep etkileşimde tuttu. Bir saat kadar kaldı kürsüde. Nutuk atmadı, kalabalıkla konuştu.

Babacan, Trabzonluların ilgisinden, ne diyeceğini merak etmelerinden, değişim mesajlarına kulak kesilmelerinden hayli memnun görünüyordu.

Konuşmasının ağırlık merkezinde ise ekonomi vardı. Neden kötüleşti, nasıl iyileştirilir?

Çalıştığı, başarı gösterdiği dersti nasılsa, güçlü olduğu alandan yüklendi yine.

Tiyatro oyununda halkı temsil ediyordu hani; ‘Asiye nasıl kurtulur’ sorusuna odaklanıyor Babacan da.

‘Ekonomiyi bir kere kurtarmıştım, yine kurtarırım; enflasyonu yenmiştim, yine yenerim; yaptıklarım, yapacaklarımın teminatı’ demeye getiriyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çileden çıkardığını bildiği halde. “Sen kimsin ya, bir bakandın” çıkışlarına aldırmıyor. Sanki tadını dahi çıkarıyor gibiydi.

Miting sona erdi. Birazdan biz gazetecilerle buluşacak. Sonrası İstanbul’a dönüş.

Kısa kesmem gerekiyor, bitirmeden önce son bir izlenim...

Meydanlar, izdihama yol açan bir akınla dolup taşmamış olabilir. Fakat Babacan’ı, hafife alınmayacak bir kalabalık karşıladı Trabzon’da. Bu hava, değişim taleplerinin yansıması değilse neyin göstergesidir!