Al Maduro’yu vur Trump’a

Sözcü Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Maduro’ya ‘dik dur, seninleyiz’ telefonunu bir prensibe oturtarak duyurdu.

Amenna, seçimle gelen seçimle gitmeli, darbelere karşıyız...

Fakat etiketlediği “Hepimiz Maduro’yuz” kampanyasına ben dahil değilim, o kadar da uzun boylu değil.

Hele medyada bir müdafaa seferberliği, bir Maduro havariliği koptu ki evlere şenlik.

Bu ölümüne Maduroculuğun tutarsızlığı, geçiştirilecek gibi durmuyor.

ABD’ye kim karşıysa yerimiz onun yanı olmalıymış. Amerikan emperyalizmiyle kim savaşıyorsa onunla aynı tarafta olmak ahlaki bir zorunlulukmuş filan...

Duyan da az sonra Esad’la dayanışmaya çağıracaklar zannedecek.

Dayanışmaya çağırıyorlar ama burnumuzun dibindeki Suriye Esad’ıyla değil, dünyanın öbür ucundaki Venezuela Esad’ıyla.

Bu iki kafadardan dibimizdekini devirme operasyonlarına sınırsız destek meşruyken, ötedekini yıkma faaliyetlerine seyirci kalmayı bile gayrimeşru görmek, nasıl bir ilkesel tavırsa artık...

Birinde insan hakları aktivizmi, diğerinde emperyalizmle cihat duyarlılığı devreye giriyor.

Madem ölçü duruma göre değişebiliyor, tek geçerli kriter yok, aynı standardı her yerde uygulamak şart değil...Ne diye, Maduro’ya karşı Ulusal Meclis Başkanı’na arka çıkan Batı demokrasilerini çifte standartla eleştirirler ki?

Tarafımızı, CIA’nın kime karşı olduğuna bakarak belirleyecektiysek Esad’ın eksiği neydi? Amerikan karşıtlığıysa Amerikan karşıtı...

Mesele Amerikancı müdahalelere karşı koymaksa, aynı müdahale Kuzey Kore’deki çatlağı da hedef alıyor. Kim Jong adlı ayarsız diktatörü savunmak da mı boynumuzun borcu?

Ya da Trump’a dümdüz gidiyor diye, Filipin halkına musallat olan sandıklı otoriter Duterte’yi ayakta tutmak için çırpınmak da mı, emperyalizmle mücadelenin bize bir emri?

Vicdansızların hepsi emperyalizmle savaş kahramanı birer cengaver maşallah, aralarında neye göre ayrım yapıyoruz, anlatsınlar da bilelim.

Direnişse, Esad da dış destekli isyana, demokrasiyi bahane eden Amerikan müdahalesine direndiği iddiasında.

Hegemonyaya kafa tutmaksa, alasını yapıyor Kuzey Kore’deki baş belası.

Küresel düzeni takmamaksa, seçilmiş Filipinler kralı Duterte’nin üstüne yok.

Birini tutup öbürüyle çatışmak, uluslararası camiayı berikinin ‘iç işim, egemenlik hakkım, kime ne’ dediği haydutluklarına karışmaya çağırmak, bir diğerinin yasal görünümlü sultasına karşı girişimleri desteklemek neyle izah edilecek?

Halkının emdiği sütü burnundan getirmiş, kendi Nusret diyetinde semirirken soktuğu sıkı rejimle vatandaşlarına ortalama 15’er kilo verdirmiş, gül gibi ülkesini erite zayıflata beş parasız yangın yerine çevirmiş bir zalime mi kaldı emperyalizmle savaşımız?

Maduro perhizinin, yoksulluk ve safelet içinde perperişan süründürdüğü Mısırlılara şişmanlamayı yasaklayan darbeci Sisi perhizinden farkı ne?

Kendisine bağlı bilmem kaç milyon partizanına rejime sadakat karnesi dağıtmış, ekmeklerini peynirlerini karneyle verip karınlarını doyuruyor, halkın geri kalanına da aç biilaç çektiriyor....

Trump, yerine muhalefetin lideri Guaido’yu başkan olarak resmen tanıdı diye, bu acımasıza göğsümü siper mi edeyim?

Komşu latin devletlerinden AB Konseyi ve Avustralya’ya, bir düzine ülke daha, Meclis Başkanı’nı halkı temsile Maduro’dan daha yetkili kabul ediyor.

Göstermelik, dünyanın tanımadığı seçimlerle iktidara tutunan bir insafsızın nesini savunacaksınız?

Trump, Maduro’ya karşı diye mi?...

Popülist şarlatanlardan al birini vur diğerine.

İki kötüden birini seçmek zorunda değilim, dinsizin hakkından imansız gelsin.

YORUMLAR (108)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
108 Yorum