Tarihi çarşıda görenlerin ağzını sulandırıyor 90 yıllık tarifleri 60 farklı çeşidi ile müşteriye sunuyor. Gören herkes hem görseline hem de tadına hayran kalıyor sebze ve meyvelerin farklı halleri herkesi cezbediyor. Hem şifa deposu hem de lezzet kaynağı oluyor.
Kadıköy Tarihi Çarşı'da 90 yıllık geleneksel tarifleri müşterilerle buluşturuyor 60 farklı sebze ve meyveden üretilen turşu çeşitleri ile hem damakları şenlendiriyor hem de gözleri bayram ettiriyor. Uzun yıllardır aynı yöntemlerle turşu kuran işletme, lezzeti ve doğal üretim anlayışıyla müşterilerini kendine çekmeye devam ediyor.
BİR AİLE GELENEĞİ: 90 YILLIK TURŞU TARİFİ
1935 yılında Karabük’ten İstanbul’a gelen Mehmet Özcan, Kadıköy’de bir turşucu dükkanında çalışmaya başladı. Ustasının işi bırakmasının ardından dükkanı devralan Özcan, geleneksel tarifleriyle kendi markasını oluşturdu. 1955 yılında iş yerini Kadıköy Tarihi Çarşı’ya taşıyarak bölgenin en bilinen turşucularından biri haline geldi. Vefatının ardından işletmeyi çocukları ve torunları devralarak üç kuşaktır sürdürdü. Şimdi ise dördüncü kuşak bu geleneği devam ettirmeye hazırlanıyor.
60 ÇEŞİT TURŞU TEZGAHLARI SÜSLÜYOR
İşletmenin raflarında biber, lahana, salatalık, pancar, bamya, kelek, domates, havuç, sarımsak, patlıcan, bebek mısır, çağla, zencefil, alıç, kaya koruğu, deniz börülcesi, soğan, armut ve erik gibi tam 60 farklı sebze ve meyve turşusu yer alıyor. Doğal yöntemlerle, katkı maddesi kullanılmadan hazırlanan turşular, yıllardır aynı lezzetle sofralara ulaşıyor.
Levent Özcan, dükkanın kurucusu Mehmet Özcan’ın torununun çocuğu olarak büyük dedesinin tariflerini aynen uygulamaktan gurur duyduğunu belirterek, "Sebzeleri genellikle Bursa, Ege ve Marmara Bölgesi’nden temin ediyoruz. Dedelerimizden öğrendiğimiz tariflere sadık kalarak turşularımızı katkı maddesi kullanmadan kuruyoruz. Doğal fermantasyon sürecini bozmamak için hiçbir kimyasal madde eklemiyoruz. Bu yüzden turşularımızda zamanla beyaz bir tabaka oluşabiliyor ancak bu tamamen doğaldır" dedi.
LİMONLU MU, SİRKELİ Mİ?
Türk sinemasının klasikleşmiş filmlerinden "Neşeli Günler"de olduğu gibi turşunun sirkeyle mi yoksa limonla mı kurulacağı tartışması burada da gündeme geliyor. Özcan, bu konunun aslında kullanılan sebzeye bağlı olarak değiştiğini belirterek şunları söyledi:
"Bazı sebzeler için sadece sirke kullanıyoruz. Özellikle biber turşusu limonla yapıldığında kararma ve yumuşama oluyor, bu yüzden biberleri yalnızca sirkeyle kuruyoruz. Salatalık turşusunda ise sirke ağırlıklı tercih ediyoruz. Bamya, acur ve kelek gibi bazı ürünlerde ise hem limon hem sirke kullanabiliyoruz. Kimi zaman müşterilerimiz de bu ayrımı bilmiyor ve tercihlerine göre sipariş vermek istiyorlar."
67 YILLIK ERİK TURŞUSU RAFLARI SÜSLÜYOR
Dükkanda yalnızca satılan turşular değil, yıllara meydan okuyan özel bir koleksiyon da bulunuyor. 1957 yılında Mehmet Özcan tarafından kurulan erik turşusu, tam 67 yıldır hiç açılmadan raflarda sergileniyor. Bu tarihi turşunun yalnızca nostaljik bir hatıra olarak saklandığını belirten Özcan, "Dedemiz bu turşuyu kurduktan sonra hiç açmamış. Zamanla dükkanın en özel parçalarından biri haline geldi. Eğer açarsak bozulabilir, o yüzden olduğu gibi muhafaza ediyoruz" diye konuştu.
TARİHİ ÇARŞIYA UĞRAYAN TURŞUSUZ AYRILMIYOR
Kadıköy Tarihi Çarşı’nın simgelerinden biri haline gelen turşucu, hem geleneksel lezzetleri yaşatması hem de doğal üretim anlayışıyla müşterilerini kendine çekiyor. Her gün onlarca kişinin uğradığı dükkanda, ziyaretçiler raflardaki renk cümbüşü karşısında karar vermekte zorlanıyor. Turşu severler, 90 yıllık bu tariflerle hazırlanan lezzetleri tatmadan dükkandan ayrılmıyor.