Siyasi cinayet meselesi
Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı, Koray Aydın’ın da “Bize de böyle haberler geliyor” diye tasdik ettiği, son olarak da Sedat Peker’in SADAT’la bağlantılayarak devreye soktuğu “siyasi cinayet” iddiası, gerçekten ciddiye alınacak ihbarlardan mı kaynaklanıyor, yoksa iktidar cenahının iddia ettiği gibi sadece muhalefetin üretmeye çalıştığı “gerilim stratejisi” ile mi ilgili?
İktidar cenahı Kılıçdaroğlu’nu “Varsa elinde bilgi savcılığa ver” diye sıkıştırıyor. İş gerçekten somut “tehdit” safhasındaysa Kılıçdaroğlu ya da Koray Aydın bu bilgileri Yargı ya da güvenlik birimleriyle paylaşacaktır.
Konu buraya geldiğinde “Siyasi cinayet” gündemini besleyen kimi malzemeler bulunduğunu not etmek gerekiyor.
Bir kere Türkiye liderler seviyesinde saldırıların gerçekleşebildiği bir ülke. Bunun pek çok örneği var. Mesela rahmetli Özal’ın uğradığı silahlı saldırı hafızalarda hem çok diri, hem de esrarını hala koruyor.
Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta gerçekleşen linç girişimi de en azından Kılıçdaroğlu’nu “siyasi cinayet endişesi” noktasında söz sahibi kılıyor.
İzmir’de HDP binasının basılıp içerde cinayet işlendiği de henüz unutulmayan kanlı olaylardan.
Bunlar var, bunların yanında Meral Akşener’in Rize’de maruz kaldığı saldırı girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu daha bir. Daha neler olacak. Bunlar daha iyi günler” gibi sözleri hatırlanıyor.
Bahçeli’nin grup toplantısında gençlerin eline tutuşturmak için kürsüye taşıdığı “Zülfikar” görüntüsünün henüz mürekkebi kurumadı.
“Daha neler olacak? Bunlar iyi günler” sözü neyi çağrıştırıyorsa onun kaygı üretmesi normal.
Sedat Peker “Eskiden Sedat’çılar vardı, şimdi Sadat’çılar var” diyor. Alt anlamı şu bu sözlerin: “Bir zamanlar bizden isteniyordu korkutucu eylemler, şimdi başkasından bekleniyor.”
Muhalefetin “siyasi cinayet” iddiasının arkasında şu değerlendirme var: “İktidar seçimi kaybedeceğini anladı, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak istiyor. Onun için de kendisini iktidarda tutacak bir zemin hazırlamaya çalışıyor. Bu da ya bir dış operasyon olur ya da siyasi cinayetler.” Muhalif mecralarda 7 Haziran - 1 Kasım 2015 arasında gerçekleşen olaylar örnek olarak zikrediliyor. Bu dönemde Başbakan olarak görev yapan ama bugün muhalefette yer alan Ahmet Davutoğlu’nun bilgileri de merak ediliyor.
Dış operasyon iddiası da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye ile ilgili son açıklamalarına dayandırılıyor.
Bu değerlendirmenin hemen yakın zamanda yapılacak bir seçim için anlamı olsa da, henüz o seçim ufukta gözükmüyor bir, Amerika ve Rusya ile ilişkilerin son derece hassas ilerlediği bir zeminde gerçekleşecek dış (Suriye) operasyonların nasıl sonuçlanacağı tahmin edilemez, iki. Zaten Suriye konusu, Rusya’nın etkili olduğu bölgeden en son gelen iki şehitle ve PYD/YPG’ye silah -muhimmat yağdıran Amerika’nın “Suriye’de Türkiye’nin operasyonlarını tehdit olarak niteleyen” son tavrından sonra, son derece kritik hale gelmiş bulunuyor.
Siyasi cinayetler konusunda son olarak söylenecek olan şudur: Bu konu sür’atle gündemden düşmelidir. Muhalefetin böyle bir kaygısı varsa, iktidara düşen, meseleyi polemik zeminine çekmek değil, derhal iddiayı ortaya atanlarla diyalog kurup, konuyu netleştirmektir. Sonuçta güvenlik birimleri de, Yargı da iktidarın yönetimindedir. Allah korusun ortaya çıkacak herhangi bir fiili hadise, tüm ülkenin kimyasını bozar. Bundan hiç kimse karlı çıkmaz, ülkenin ikliminden sorumlu olanlar da eline yüzüne bulaştırmış olurlar.
PARALEL İŞLER
Ak Parti, devlet işlerini “paralel kadrolar”la yürütmeyi seviyor. Seviyor mu demeli, yoksa kendi kadroları yeterli olmadığı, mevcut devlet kadrolarına da güvenemediği için kendini mecbur mu hissediyor, tartışılabilir. Ama “paralel kadrolar”la iş yaptığı da bunun kendisine ve ülkeye epeyce bedel ödettiği de bir vakıa. FETÖ olayı böyle oluştu. MGK’da adıyla sanıyla “PDY – Paralel Devlet Yapılanması” dendi ona. Sonrasında yüzbinlerce kişiyi hedef alan bir mücadele başlatıldı. Başlangıçta Yargı’da, Emniyet’te, belki Silahlı Kuvvetler’de öyle bir yapılanma ile “işbirliği” yapılmasaydı sonrasında da böylesine bir kitlesel tırpanlama ameliyesine ihtiyaç kalmasaydı.
Şimdilerde SADAT, askeri alanda ve dış operasyonlarda o ihtimal üzerinden tartışılıyor. Halen Yargı’da, Emniyet’te, Eğitim’de, TSK’da farklı PDY’ler var mı? Ortaya çıkan kimi ifşaatlara baktığımızda TÜGVA’yı ilerleyen zamanlarda bu niteliği ile konuşacağız.
Bilmiyorum, normalde cemaat, sivil toplum kuruluşu halinde oluşmuş bu yapılar, hangi saikle paralel yapı haline dönüşüyor? Devlet gücünü kullanmanın cazibesiyle mi? Belki iktidar gibi o stk’ların da bir özeleştiriden geçmesine ihtiyaç var. Çünkü bir merhalede ortada bırakılmak ve binlerce insanın suç örgütü mensubiyetiyle damgalanması gibi bir risk de bulunuyor.















Erdogan anayasadaki bir maddeden yararlanacak, Suriye'de savasa girismek kaydi ile secimleri erteleyebildigi yere kadar erteleyecektir. Cunku yakin gelecekte ekonomiyi duzeltmesi ve tekrar secmenin teveccuhunu kazanmasi imkansiza yakin gorunuyor. Secimlerden kacabildigi kadar kacmaya mecbur. Olan gene garip guraba cocucugu Mehmetcige olacak, bu iktidar devam etsin diye sehit olacaklar. 2023'de bile secim yok ajandada.
Yanıtla (9) (1)Çok sansasyonel bir tespit olmuş ama katılmıyorum, katılamıyorum.
Yanıtla (5) (1)Ekonomik sorunlar
Mülteci sorunu
Başkanlık sisteminin artık net biçimde menfi olarak tartışılmaya başlanması
Parlamenter sisteme dönüşün sinyalleri
Yeni anayasa tazyiki, vs. vs..
Topluma rağmen, toplumdan kaçamazsınız, bunu erteledikçe her geçen zaman aleyhinize olur...
Hakli cikmanizi butun kalbimle diliyorum.
Yanıtla (0) (0)Tüm cemaatlerin bu ülkeye tarih boyunca zerre katkısı olmamıştır. Hep menfaat, haksız kazanç, liyakatsizlik!
Yanıtla (30) (5)Bu kadar günahın bir karşılığı olacak elbet. Rabbim iki yakamızı bir araya getirmiyor getirmeyecektir.
Vallahi bıktık, billahi bıktık!!! Gençlerin zaten bunlarla alakası yok, en doğrusunu yapıyorlar...
Her olumsuz olayda "cemaatler" demeniz o kadar ahmakça bir düşünce ki, tarif edilmez. Kırk yıldır bir cemaat içinde hizmet ediyorum. Vatan, millet, bayrak, devlet ve onlara anlam kazandıran din konusunda sizden daha hassas olduğumuzu ve cemaat, tarikat ve sivil toplumun devletin işlerine karışmaması gerektiğini en çok biz savunup, aksi icraatlardan rahatsız olduğumuzu bilmiyorsunuz. papağan gibi tekrar edip duruyorsunuz. Allah sizi uyandırsın.
Yanıtla (9) (29)Islam dinini yaşama ,sunneti yayma konusunda yaptiginiz hizmetlerden Allah razi olsun.Bulundugunuz ortamda Kurtlu bulgur misali yanlisa goz yummus ve sessiz kalmissaniz ve kilif uydurmussaniz Allah c.c hesap gunu layiginizi versin.Bir musluman olarak artik mahallemdeki caminin cemaati bile olamadigimin farkindayim maalesef.bende dinimi yasama konusunda cok hassasim ve maalesef kendimi ait hissttigim ol bir cemaat yok.cok uzuzcu.
Yanıtla (13) (0)Dinin işlevi vatan, millet, bayrak ve devlete anlam kazandırmak mı gerçekten?
Yanıtla (3) (0)Hepsi geçici, hepsi zaman içinde değişen bu kavramlar aynı zamanda nasıl olmaları gerektiği hep farklı gruplarca farklı tartışıldığı için siyasi kavramlardır.
Cemaatlerin en büyük sorunu da aslında dini değil sosyo-politik birer örgütlenme olduklarını ve amaçlarının tamamının aslında siyasi amaçlar olduğunu görmemeleri.
Üzerini bayrak, vatan, millet, devlet yorganı ile örtünce altındaki görünmez hale gelmiyor.
Vatan millet bayrak olayı milli bir kriter. Topluma yararlı olmak gibi. Herkes bu kriterlere ne kadar uyduğunu isbat etmek zorunda. Bu noktada, eğer bu bir sorunsa, bu sadece dini cemaatlere ait bir sorun değil.
Yanıtla (1) (1)Bence vatanperverlik bir sorun değil.
İşe yaramak, nimetlerinden yararlandığı devletin faydalı bir unsuru olmak ve bunu bir değer olarak savunmak, biraz da vefanın ve insan olmanın gereği.
Maalesef cemaat ve tarikat kavramı muazzam imaj kirlenmesine maruz kaldı. Bunda sozkonusu grupların yarı yarıya katkısı varsa, bir o kadar da planlı ilerleyen bir toplum mühendisliğinin başarılı bir sonucu bu...
Yanıtla (1) (0)Hatta cemaatlerin bu sonuca yaptıkları katkı da bence o toplum mühendisliğinin başarılı bir sonucu.
Köylü vatandaş, ileriye yönelik hesap yapamıyor. Önüne çıkan fırsata atlıyor. Talut'un önüne çıkan sulardan kana kana içiyorlar. Sonra da şişip kalıyorlar.
Vatan, millet, bayrak, din ve cemaat ha. Dur bi bakalım hangi cemaatmiş bu? İsmini lütfeder misiniz
Yanıtla (2) (0)Hiçbir solcu ve kemalisitin bu ülkeye zerre kadar faydası olmadı .Ya hu sosyalizm ve komünizm çökeli 30 yıl oldu hala bu mavallarla bizi uğraştırıyorsunuz! Sosyalistlerin bu dünyaya anarşizm, terör ve kanadan başka bir faydası oldu mu?
Yanıtla (3) (21)Din devleti ve kurumlarının batıda tasfiyesi birkaç yüzyıl önce oldu!!
Yanıtla (9) (5)20 yıldır ülkeyi yönetenler solcu veya kemalist değil.
Yanıtla (14) (1)ülkenin tüm kazanımlarını fabrika sanayisini sattılar yetmedi taşına toprağına dağına ormanına el atıp vahşice yağmaladılar.yetmedi yap işlet devret sistemi ile halkın vergilerini müteahhitlere peşkeş çektiler.en az 15-20 yıl da bu peşkeş devam edecek.
işte sağcı muhafazakar dindarların yaptıkları.
manevi olarak bu ülkeyi çökerttiler.
şeytanın artık bu ülke de insanları bilhassa gençleri dinden soğutmak için mesai harcamasına gerek yok.
Bir imam, sağ siyasetin hırsızlıklarından bahs etti iğrenerek. Zoruma gitti. Siyasete girip temiz kalan var mı ki olayı sağa mal ediyorsun dedim. Ecevit'in hakkında hiç yolsuzluk iddiası duydun mu dedi. Diyecek laf bulamadım. Bir taraftan da,Üni yillarimizda yolsuzluk demek sosyal demokrat demekti. O zaman solcular, "tüm renkler hızla kirleniyordu birinciliği beyaza verdiler" mavaliyla avunuyordu.
Yanıtla (2) (0)naif bir sekilde ozelestiri vs. temennileriyle yazi bitirmenin alemi yok. onun zamani bitti artik
Yanıtla (4) (0)Ozelestiri temwnnisi değil o.
Yanıtla (1) (1)"Kardeşim kendinizi kullandirtmayin. Elinizi kana bulamayın. Sizden öncekilerden ibret alın. Bu yolun sonu yok. Akıbet siz de ortada birakilirsiniz. Sonu ve karı olmayacak işler için katil olmayın.
Adam olun"
Demek istiyor...
Daha nasıl söylesin
Ne saçma bir sonuçla bitmiş yazı.
Yanıtla (3) (0)Yazinin Genel kompozisyonuna uygun güzel bir final olmuş.
Yanıtla (1) (1)Bu memlekette Eşref Bitlis orgeneralımın uçağını bile düşürdüler. Olay aydınlandı mı?
Yanıtla (6) (0)Bu memlekette herşey olur.
Ahmet bey bilirsiniz bir ayet var Kur'anda mealen, bir haberin doğruluğu araştırılmadan inanmanın müslümanca bir tavır olmadığı şeklinde. CHP ve mafyanın haberlerinin doğru olup olmadığını sorgulamadan hemen sorumluluğu iktidara atıyorsunuz.
Yanıtla (7) (17)Eminim her müslüman hakkında duyduğun haberler içinde aynı hassasiyeti taşıyorsundur. Bu memleket müslüman hapishanesine döndü
Yanıtla (5) (1)Akp nin korkulari iktidari birakmaya engelse akp korkulan isler yapabilir mi?
Yanıtla (4) (1)TB'ye: Ayni inancı paylaşan topluluklara cemaat denir.Herkesin bir cemaati vardır.Aslında sağcılarda bir cemaattir,solcularda.Hiç kimseyle müşterekleri olmayan kişilerde fert olur.Müşterekleri olan hertopluluk cemaattir.Bende ehlisünnet velcemaattenim....saygılar
Yanıtla (2) (3)Cemaatler, tarikatlar ve son 20 yılda pıtırak gibi çoğalan -sözüm ona- vakıflar... sivil toplum kuruluşu olarak adlandırıllabilir mi?
Yanıtla (6) (1)Bana öyle geliyor ki, birgün Cumhuriyet'i hedef alabilecek bir kalkışmanın aparatı olarak dizayn edild bunlar.
Cübbeli Ahmet Hoca namlı zat, bunların nasıl silahlandıklarını açık açık deklare etmemiş miydi?
Tehlike çok büyük, çook !
Hep şurada yanılıyoruz, illa 'siyasi cinayet' tabirinden, Allah korusun bir ölüm mü gerçekleşmesi gerekiyor?
Yanıtla (3) (2)Söylemler zaten bir 'cinayet' değil mi?
Sorumlu, yönetici vasfında, ülkeyi yöneten kelli felli insanların ağızlarına bu azmettirici, toplumu bölücü, olanca agresif sözler yakışıyor mu? Ülkenin Cumhurbaşkanı'na reis lakabı.. Hiç yakışık değil, doğru da değil, amigo muyuz takım mı tutuyoruz?
Sayın musto,halk arasında hertürlü sapkın,asi ruhlu sapkın kişiler olabilir ve herzaman'da olmuştur.Bu münferit olaylar böyle kıyaslanırmı? Avrupa ülkelerinde böyle olaylara herzaman şahit olmuyor muyuz?
Yanıtla (3) (2)20 yıllık Ak parti döneminde Ortadoguda İsrail'i tehdit edecek hiç bir Arap ülkesi kalmadı. sonuçlara baktıgımız da her yapılanın İsrail'in işine yaradıgı görülüyor. bütün olup bitenin BOP ile ilişkili oldugu çok açık. tabi görmek isteyenler için.
Yanıtla (4) (0)Bu ülkenin canını,malını emanet ettiği,cumhurun başkanı ettiği yemine sadık kalmayıp hırsına kapılıp bunlar daha iyi günleriniz bakın daha neler olacak diyor ise sözün bittiği yerdeyiz.Kameraların ve halkın gözü önünde linç edilmeye kalkışılan ana muhalefet liderinin suçluları yıllardır elini kolunu sallayarak dolaşıp mahkemeler ağır ceza veremiyor ise sözün bittiği yerdeyiz.Muhalefetin verdiği önergeler şikayetler haklı haksız örtbas ediliyorsa sözün bittiği yerdeyiz.
Yanıtla (11) (3)Reis'in böyle bir provakatör lük yapabileceğine inanmak, en basit ifadeyle akla ziyan bir durum.Suikastl'ler olabilir'le,benzine yüzde elli zam geliyor gibi haberlerin kaynağı sanırım aynı merkezden tezgah kanıyor.
Yanıtla (6) (19)ellerinde fener olanlar karanlıkta ileriyi görebiliyor. bizler el yordamıyla hareket eden kişileriz (okuyucular-halk vs) adalet ve hukukta bir güneş gibi her şeyi aydınlatır. adalet, hukuk tektir ikircikli olmaz. bi yerde bunlar konuşuluyorsa buna müdahele eden de vardır. bize adaleti ve hukuku uzak tutan eller kırılsın. kendisini adalet ve hukuk dağıtıyoruz deyip zulüm ve eziyet edenlerin yaptıklarını kat be kat görsün, demek lazım (mı?). (sonunu yazar gibi bitirdim)
Yanıtla (6) (0)Sadat ve ASDER kanalıyla askeri okullara öğrenci alımında mülakat komisyonlarında görevlendirilmek üzere emekli subay bilgilendirmesi tarafıma da yapıldı. Müracaat ettim bir emekli öğretmen subay olarak ama kabul edilmedim. Belki şartlarım uygun değildir demiştim ama o dernek demek ki uygun görmedi. Çünkü o dernek üyeleriyle fikir ayrılığıö vardı. Şimdi anlaşıldı mesele. Yani Harp Okullarına girişler konusunda etkin olduklarının şahidiyim. Maalesef ismimi yazamıyorum
Yanıtla (27) (3)Ne acayiplikler?
Yanıtla (14) (2)Hayatımda hiç bir kamu kurumuna personel alımında emeklileri çağıralım, STK'larda mülakat komisyonuna katılsın denildiğini duymuş değilim. Öğretmenleri olan cemaatten öğrendikleri taktikleri kat be kat aşmışlar. Onlar yedikleri herzelerin ayıp olduğunu bilir gizli gizli takılırlardı. Maşallah, artık sağa sola salma yapıp duyuru ile açık seçik yapıyorlar. Aferin kuzularıma. Devlet öyle değil böyle ele geçirilir.
Ele geçirdikleri devlet filan değil, nitelikli nüfusu hızla göçen çökmüş bir ülke. Yakın tarihe bakınca Türkiye’nin de Osmanlı gibi çöküp, farklı bir yapının çıkması kuvvetle muhtemel. Osmanlıcıların dedikleri gibi reklam arası bitti galiba. Ancak farkında olmadıkları film kaldığı yerden devam eder. Nerede kalmıştık? Dünya savaşı yenilgisi, dağılan imparatorluk ve çökmüş bir ülke, masada da Sevr ile parçalanma planı vardı! Galiba oradan devam. Son kırk yıl Sovyetler dahil çok ülke yıkıldı!
Yanıtla (9) (1)Sizin dava dediğiniz anlayışla geldik buralara. Bu böyle sürer, Saddam’ın ırak’ı, Humeyni iran’ı, K. Kore, Suriye, Rusya ve Çin gibi din ve ideoloji bağnazlığı cehalet ile birleşince böyle oluyor. Gönlünüz daralırsa da Ayasofya, baş örtüsü filan diyerek ferahlarsınız. Gençlerin bu ülkeden umudu kalmadı, gidiyorlar zaten.
Yanıtla (7) (3)Bunlar iyi günleriniz, daha neler olacak neler. Muhalefet ülkeyi yönetme sevdasından vaz geçmelidir (muhalefet ne işe yarayacaksa artık). Bu iki cümle, önümüzdeki seçime kadar milletimize yaşatılacakların şifrelerini veriyor. 2015'te yapılan ; Diyarbakır ve Suruç katliamları siyasi değil miydi? Peki Antep'ten Ankara'ya kadar izlenen işid militanlarının katlettiği masumlar trafik kazasında mı öldü? Milletten istirhamımız: lütfen çocuklarınızın geleceğini bir ailenin mutlak iktidarına feda etmeyin
Yanıtla (8) (0)Siyasi cinayetten kasıt illede muhalif bir siyasetçiyi öldürmek mi dir. Deniz BAYKAL görüntüleri Mhp milletvekili adaylarının görüntülerinin oluşturduğu siyasi depremler hafızalarda daha tazedir. Bu iş için dün FETÖ kullanıldı. Bugün de bir başkasının kullanılmayacağını kim garanti edebilir. Alemde taşeron biter mi?
Yanıtla (5) (1)Ahmet bey bugün daha cesur ve gerektiği gibi,tecrübesinden beklendiği gibi yazmış.Zaman zaman ağır eleştirilerimize maruz kalsa da TÜGVA'ya olması gerektiği gibi yaklaşması önemli.Mustafa bey bunu başaramadı maalesef.Ahmet bey ise Pdy nasıl dönüştüklerini çok güzel açıklamış:En hayırlı kurumlar bile aşırı güç sonucu zehirlenir.Bu yüzden güç paylaştırılmalı,kuvvetler ayrılığı savunulmalı.
Yanıtla (5) (0)Sayın Taşgetiren iktidarın işine yarar mı ki!
Yanıtla (4) (10)Siyasi kaos muhalefetin işine yaramaz mı? verdiniz tarihi örnekleri bunu göstermiyor mu? Acaba Koray Aydın ve Kemal Kılıçdaroğlu savcılığın açtığı soruşturma da bildiklerini söylemeye giderler mi sizce? Keşke onlara da bir çağrı yapsaydınız bu konuda Sayın Taşgetiren.
Hiçbir insanın ölmesi iktidarın işine yaramaz.İçişleri bakanı sorumludur insanın güvenliğinden,Cb,adalet bakanlığı,kolluklar bir güvenlik zaafiyetinde herkesten önce tan edilirler.Kaldı ki muhalefetin işine yarar bu tür söylemler ve onların icadıdır bu işler.Kılıçdaroğlunun sol örgütlerle iş tuttuğunu dünya alem biliyor.
Yanıtla (4) (9)Softa olursa boyle olurmuş..Burclara bakalım bi de ..Ne diyor, ,ne yazıyor ?..
Yanıtla (1) (1)Sizler bu iddia ve söylemlerle biribirinizle uğraşırken bölgemizde Hdpkk Türkiyeyi bölme ve olmazsa iki kutba ayırıp çatıştırma planları yapıyor haberiniz olsun!BENİM İDDİAM KILIÇDAROĞLUNUN İDDİASINDAN DAHA ÇOK CİDDİDİR.Birincisi Kılıçdaroğlundan daha dürüst ve sıradan seçilme kaygısı olmayan bir vatandaşım.İkincisi biz burada her şeyi canlı olarak,bir canlı şahit olarak izliyoruz.Bizzat işin içindeyiz ve yaşayarak öğreniyoruz.Hadi gereğini yapın bakalım!Ülke elden gidiyor!Hadi bakalım!
Yanıtla (4) (4)Yıllardır Müslümanlık adına yazı yazan yazarlar birde ülkedeki yolsuz adına yazın reis ülke yönetiyor oğul milliegitimi akrabalar ekonomiyi sizde masum inançlı insanları yaz zulmü açlığı sefaleti devleti yönetirken zenginleşenleri yaz kalemin vicdanın bir bu yönde çalışsın.
Yanıtla (11) (1)"mevcut devlet kadrolarına da güvenemediği için kendini mecbur mu hissediyor, tartışılabilir." da ne demek? 20 senedir iktidarda mevcut kadroların neredeyse hepsini kendi atamış. bu konu tartışmaya kapalıdır sayın yazar.
Yanıtla (7) (0)siyasi cinayetler olayına savcıların bakması bence iktidarın bir planı. savcı muhalefete belge istiyecek onlarda belge sunamayacak sonra muhalefet yalan üretmekten insanları kışkırtmaktan dem vurulacak.
Yanıtla (8) (0)merak ettigim bu savcılar sedat pekerin suçlamalarını incelemek için neden yoklar. erdoğan bayraktar dürüst savcı arıyordu orda nerdeler.
Yine ortaya kârisik bir yazı haktan hukuktan ve adaletten yana demokrasiden yana olmayan herkes önümüzdeki dönemde bertaraf olacak sayın yazar .bugünün hain ilan edilenleri yarın kahramanları olursa ki çok yaşanmış bucogrsfyada neolacagiz nediyecegiz üzerinde çakı bulunmayan terörün herturlusune karşı mücadele vermiş omurboyu lanetlemis evine sinek ilacı almamış nirvana zarar gelir diye kul hakkını düşünmüş devlet ve millet için yaşamış bu milyonlara terör damgasını kim vurmuşki sizde aynı yerde
Yanıtla (1) (0)Elinde belge varsa savcıya ver? Evet elimde belge var biri mektup yazmış altınada imza atmış; bu işin belgesimi olur arkadaşlar? Selçuk özdağ vurulmadımı? Kılıçdaroğlu az daha linç ediliyordu? Diğer taraftan muhalefet böyle bir şeyin aslı olmamasına rağmen galiba böyle diyerek kendilerini korumaya alıyorlar. Yani hükümete başımıza bi şey gelirse sorumlusu sensin ona göre ayağını denk al itlerini bağla diye. Buda bi siyaset tabi. Peker'in derdide tetikçilikten atılmış benim yerime neden başkasını
Yanıtla (5) (5)Eskilerinin deyimiyle ağyarini mani,efradini camii bir yazi olmuş.ben de bir vatandaş olarak endişeliyim.hemde ortadoguyu okuyan ve bilen birisi olarak..ortadoguda kariştirilmayan bir türkiye kalmişti.allah muhafaza
Yanıtla (12) (0)Adamlar baskı rejiminin taşlarını döşüyor.
Yanıtla (13) (0)Rüşvetin belgesi mi olur diye bir söz var ya çok hakikatli....Kemal Kılıçdaroğlu Artvin'de silahlı saldırıya uğradı, şehit cenazesi nde canına kast edildi, yumruklandı. Meral Hanım evinin önünde yuhalandı... Ahmet Davutoğlu nun yardımcısı az kalsın öldürlüyordu...Türkiye bunları unutmamalı....Bizler unutturmamalı yız... Bu kış çok çetin geçecek Allah yardımcımız olsun...
Yanıtla (19) (0)“Kişinin namazına, orucuna bakmayın; konuştuğunda, doğru konuşup konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle değerlendirin.” (Kenzul-Ummal, h. No: 8435)
Yanıtla (13) (0)“Kişinin namazı, orucu sizi aldatmasın. Dileyen oruç tutar, dileyen namaz kılar. Fakat güvenilir olmayanın dini de olmaz.” (a.g.e, h. No: 8436)
Hz. Ömer
"....normalde cemaat, sivil toplum kuruluşu halinde oluşmuş bu yapılar, hangi saikle paralel yapı haline dönüşüyor? Devlet gücünü kullanmanın cazibesiyle mi?" EVET bildiniz!
Yanıtla (7) (0)Ben bunu DEVLETi ele geçirme psiko patolojisi olarak niteliyorum..
Turkiyenin.90 yillik gecmi$i.
Yanıtla (13) (0)Siyasi cinayetlerle dolu.
Gecmi$iyle yuzle$me kulturu yok.
tarihimiz siyasi cinayet örnekleriyle dolu, koltuğunu kaybetmemek için kardeşini öldürten bir ecdadın torunlarıyız biz, bu ülkede her şey olur
Yanıtla (22) (3)