Sevme, öğrenme yaşama sınavımız

Allah Teala’nın “Üsve-i hasene - Güzel örnek” diye insanlığın önüne koyduğu O. Hazreti Muhammed. Sallahü aleyhi ve sellem.

Zamanları aşan bir insanlık kalitesi.

Yol kılavuzu.

Kur’an’la gelen, Kur’an’ı yaşayan ve Kur’an’ı kişiliğinde ete – kemiğe büründüren, Kur’an’ı okuduğunuzda O’na ulaşacağınız, O’nu hecelediğinizde Kur’an’a ulaşacağımız.

O’nun elinden tuttukça, O’nunla birlikte yürüdükçe, O’na benzedikçe, O’nunla aynileştikçe “Güzel insan” olunur.

Kur’an O’nun -sallallahü aleyhi ve sellemin- “Güzel örnekliği”nin içine öncelikle “Yüce bir ahlak üzere oluşu” koyuyor, bir de çok genel, kapsayıcı, adeta kişiliğinin kılcal damarlarına sinmiş anlamına bir vasıf olarak “Rahmeten lil alemin – Alemlere rahmet olarak gönderilmiş olmayı- koyuyor.

Bütün bunlar Kur’an’da, O’na övgü olsun diye zikredilmiyor.

Çünkü Peygamberlerin varoluş misyonları, Yaradan’ın insandan beklediği sürekli bir “insanlık kalitesi”ni temsil etmek.

Unutma zaafı bulunan insana hem taşıdıkları mesajla hem de ortaya koydukları davranışlarla “güzel insan olma”nın ana kriterlerini hatırlatmak.

Son Peygamber”le Allah Teala’nın insanlığın önüne koyduğu ve Hazreti Muhammed ile en güzel şekilde ete-kemiğe bürünen vasıf, sanki “yüce bir ahlak” ve yüce ahlakın da özü Kur’an’da “Alemler” diye nitelenen, belki bizim “Yaratılmış her şey” diye anlayabileceğimiz tüm varlık ile “rahmet ilişkisi kurmak” oluyor.

Bendeniz, Rasulü Ekrem’in önderliğine ilk tanık olan insanların, diğer ifadeyle ilk İslam neslinin O’nunla ilişkisini “Sevmek, Öğrenmek, Yaşamak” boyutlarıyla ortaya koyduklarını ifade etmişimdir.

Sevmişlerdir, candan, yürekten…

Öğrenmişlerdir, adeta hecelercesine. Ve

Yaşamışlardır, adeta O’nun ayak izine basarak, elinden tutarak, adeta O’nu içerek…

Bendeniz yine, sonra gelen tüm Müslümanların ana meselesinin “O’nun yokluğunda O’nunla beraber olabilmek” olduğunu ifade etmişimdir.

Doğru, yüzlerce yıl, bin yılı aşkın bir zaman geçti O ebediyet alemine göç edeli.

Doğru, dünya gözü ile görmek gibisi olmaz. Onun için rüyada bile görmeye can atar mü’minler, O’nun sevdalıları.

Ama hayat bu. Can taşıyanlar geliyor, gidiyor.

Onun için ahirete göç ettiğinde Allah elçisi, O’nun en yakın dostu, can dostu, en çetin zamanlarda yanında olan dostu, Ebu Bekir (r.a.) “Kim Muhammed’e tapıyorsa bilsin ki O ölmüştür, kim Allah’ a tapıyorsa bilsin ki O haydır, ebediyyen diridir, ölmez.”

Bunu, ayrılık ateşi yürekleri kavururken söyleyebilmek, meseleyi en doğru şekilde kavramış, daha doğrusu Peygamber rahlesinde eğitim görmüş olmanın eseridir.

O “canlı Kur’an”dı. Can ebediyete uçtu, Kur’an ve Hazreti Muhammed sallallahü aleyhi ve sellemin muazzez şahsiyet örnekleri önümüzde duruyor. Adeta “Kur’an’a bakıp Rasulullah’ı okuyabiliriz.”

Sözün burasında yapılması gereken, tek tek kendimize bakıp, adeta kendimizin kişilik MR’ını çekip, Rasulullah’ın şahsiyet terazisinde tartılmaktır.

İlk soru şu: Yüce Ahlak’ından ve bizatihi kendi ifadesiyle “tamamlamayı misyon edindiği ahlaki erdemler”den ne var kişiliklerimizde?

İkinci soru: O’nu, yaşadığı günlerde O’na inanmayanlar hatta düşmanlık edenler bile “Emin – Güvenilir” diye tanımlamışlardı. Muhammedül emin. Düşmanlık edenlerin bile “Güven duyduğu” insan olmak ne demek, zamanımızdan bakıp bir kere daha düşünmek lazım. Kendimize bakmak, kendimize bakmak, kendimize bakmak… Ben onun altını çizerim. Eşimiz bize güveniyor mu, çocuklarımız, birlikte çalıştığımız insanlar, sorumlulukları bize tevdi edilmiş insan, hayvan, bitki, eşya…tüm canlılar - cansızlar…

Ve üçüncü soru: Rahmet insanı mıyız? O tüm evren için “rahmet”ti. Rahmetle birlikte anılacak insani vasıflar mı yüklü üzerimizde, gazap, öfke, kin, düşmanlık, nefret vs. mi? Dağa, taşa, ormana, çiçeğe, kadına, erkeğe, çocuğa, gence… rahmet iklimi sunabiliyor muyuz?

Sevmek, öğrenmek, yaşamak.

O’nun yokluğunda O’nunla beraber olmak.

Elinden tutuyor gibi bir duyguyu yaşamak.

Çocuklarımıza, evimize, yuvamıza, bulunduğumuz tüm ortamlarda O’nun rahmet esintisi gibi davranmak.

Bunun sınavı içindeyiz bendenize göre…

ÖZDEMİR BAYRAKTAR İÇİN: İHA’larla, SİHA’larla Türk savunma sanayiinde önemli sıçrama gerçekleştiren hamlelerin öncüsü Özdemir Bayraktar’a Allah’tan rahmet, evlatlarına, yakınlarına, dostlarına başsağlığı diliyorum.

YORUMLAR (66)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
66 Yorum
  • Karabulut / 23 Ekim 2021 18:47

    Yüreğı ne ve kalemıne sağlık ve bereketler olsun. Allah akıbetımızı ve ahıretımızı hayır eylesın inşallah. Güzel insan olmak ve bu uğurda gayret göstermek her müminin görevıdır. Ancak yaşadığımız zaman diliminde bizler ciddi bir şekilde dünyevileştık, iliklerımıze kadar. Malesef ve malesef karnemız hiç bir şekilde iyi değil. Biireysel ve toplumsal alanda iyi bir sınav veremedik. Çok konuşuyoruz, güzel görünüyoruz ancak hal durumumuz buna uygun değil. Hele son 10 yıldır dahada yozlaştık.

    Yanıtla (0) (0)
  • HACI MURAT / 19 Ekim 2021 08:54

    Ahmet abi çok güzel bir yazı gündelik siyasetten bizi çekip çıkarıp ötelere götürmüşsünüz; kim peygamberimizi seviyorsa bende onu seviyorum chplide olsa hdplide olsa kim olursa olsun ortak noktamız efendimizin sav. sevgisi; selam olsun ona ve onu sevenlere..

    Yanıtla (12) (5)
  • Nihat Osmanoğlu / 19 Ekim 2021 12:28

    Hacı Murat CHP li Rasululah sevdalılarını?! CHP nin HDP nin genel uygulama ve söylemlerindeki Rasulullah sevgi ve saygısını?! hatırlatman çok güzel olmuş.

    Yanıtla (0) (5)
  • Elaziğ / 19 Ekim 2021 12:34

    Haci Murat ağabey,
    Siz bu sabah Elaziğda mi gözünüz açtiniz?
    Hayirli olsun, uğurlar getirsin.

    Yanıtla (2) (0)
  • Imtihan / 19 Ekim 2021 13:33

    Elazigda insanin eine un Eleği virirler ve su getirmeye gönderirler.
    Su getirmeyen Askerliğe, su getirenler evine gönderlir.
    Mesela T. A. evine gönderildi, evindende Meclise gitti.
    Inanmayan Sedat Peker'e sorabilir.

    Yanıtla (5) (0)
  • HACI MURAT / 19 Ekim 2021 19:45

    Sayın Editör!Birisi bu sütuna benim adımla yorum yazıyor,benim değil diye açıklama yorumu yazıyorum, yayınlamıyorsunuz."Senden başka HACI MURAT yok mu?" denebilir.Eğer burada yazılan yorumların bir orijinalitesi olacaksa,evet benden başka HACI MURAT olmamalı.Birisi çıksa Ahmet Taşgetiren ismiyle köşe yazmaya başlasa olur mu?

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 19 Ekim 2021 22:48

    İlk defa size hak veriyorum HACI MURAT. Yapılan yasak değil ama ayıptır. Teselli olacaksa eğer, siz yorumlarınızda düşük cümle kullanmıyor ve imla kurallarına titizlikle uyuyorsunuz.

    Yanıtla (2) (0)
  • Okur Karari / 19 Ekim 2021 21:52

    Sn. Ahmet Bey, cok naifsiniz. insanoglunun sozu ile davranislari hep ters olmustur. 1) Ey bizanslilar biz geldik. Topraklarinizi ve sehirlerinizi ele gecirecegiz. Niye? Cunku cok gucluyuz. Gerekirse gemileri tepelerden geciririz. 2) Kuran'in turkcesini bastan sona okumussunuzdur ama bir daha musluman olmayan ama olmak isteyen birinin gozu ile eletrisel olarak okumanizi tavsiye ederim. Goreceksiniz doga kanunu guclu olan digerlerine zulum yapiyor.

    Yanıtla (0) (2)
  • Turgay / 19 Ekim 2021 10:51

    Bu iktidarı destekleyen hiç kimseye saygı göstermem. Ama tahammül ederim sadece Bayraktar'lar hariç. Kim ne derse desin ülkemize hizmetleri büyüktür. Not: Bu ifadelerimi bir mühendis olarak yazıyorum.

    Yanıtla (7) (5)
  • Mürsel / 19 Ekim 2021 15:10

    Sevgi gösterme saygı göster, saygısız mühendis olma÷

    Yanıtla (3) (0)
  • Turgay / 19 Ekim 2021 20:41

    Kimseye saygı göstermeye mecbur değilim ama tahammül etmeye mecburum yani kimseye hakaret etmem.

    Yanıtla (3) (2)
  • Muhtefi / 19 Ekim 2021 20:31

    Kavli leyyin ve Muhsinler..bu guzel..!....yumusak,nazik sozlerle...cikarsiz,tarafsiz
    Bilgelikle,irfanla gundemleri aşan. Nasihat eden Guzel Ahlakli Muhsinlerimiz az..müşterisi de az..."çünkü bazıları illa taraf olmak ister.."...ben/biz sadece bizim cemaat,,partimiz,fikrimiz,ideolojimiz Aklımız en dogruuu..baskalari ehh soyle,boyle ama en iyi biziz..:))...COK KOMIK oluyorlar...ara sirada Din'den nasihatleri kopyala yapıştır yok mu..?..ve kendilerini muaf tutmasi ,,,cok ilginç oluyorlar cook.

    Yanıtla (1) (1)
  • Ahmed 61 / 19 Ekim 2021 20:23

    Karar okuru: Kur'an'ı Kerim'de geçen ayet lerde Allah (CC)Ona tabi olun,O' size neyi vermişse ona alın ve itiraz etmeyin,Onda sizin için güzel örnekler vardır,ona itaat eden bana itaat etmiş olur...diye buyuruluyor.Hayatın konusu onun gibi yaşamaktır.Siz bunlardan birşey anlamadıysanız kalın sağlıcakla...

    Yanıtla (3) (0)
  • karar okuru / 19 Ekim 2021 12:20

    bence aynı anlatım hatası devam ediyor. ahlak ve ahlaki degerler bir tek insan(hz. peygamber) üzerinden örneklendirilir ise. o insanın göçüp gitmesi ile o ahlaki degerler de onunla birlikte göçüp gider. sürekli canlı örnek aramak gereksizdir. bu degerleri içselleştirip somuta dökmek lazım. iyi ahlak Tanrı emrettiği içinmi iyidir, yoksa iyi ahlak zaten iyi oldugu içinmi Tanrı emretmiştir. üzerinde kafa yormaya deger.

    Yanıtla (2) (4)
  • Mürsel / 19 Ekim 2021 15:08

    Bir şeyi Allah emreder; güzel iyi olur. Bir şeyi yasaklar çirkin ve kötü olur.
    Bu bakışa illiyet/ illet denir.Yani güzellik Allah' ın emrindedir.
    "Zaten güzel olanı" da O yarattığı için, yaratanla istiyen arasında çelişki olmaz.

    Yanıtla (6) (2)
  • Organik / 19 Ekim 2021 16:39

    Vahiy olamasaydı bile, insan, akıl ile iyiyi ve kötüyü (fıtri imkan ve toplumsal sağ duyu sayesinde) büyük isabetle tanımlayabilirdi.

    Yanıtla (3) (6)
  • Organik / 19 Ekim 2021 18:51

    "Akıl" denilince aklı başlarından giden, yorumuma olumsuz oy verenlere, itikatta mezhebin nedir, diye sorsam, verecekleri cevap, muhtemelen Maturidiyim, olur.
    Maturidiliği Eşariliklikten ayıran önemli farklardan biri de şudur ki, Maturidiliğe göre iyi ve kötü, güzel ve çirkin akılla bilinebilir.

    Yanıtla (1) (1)
  • Okur / 19 Ekim 2021 20:21

    “Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz?” (Al-I İmran/144) Vahyin gelişiyle başlayan Peygamber’in hukuki/tüzel kişiliği ölümüyle ortadan kalkmaz ve din devam ettikçe o da dinin ayrılmaz bir parçası olarak Müslümanlara örnek olmaya devam eder. Yorumunuzun ikinci kısmına gelince, bence ilahi emir gelmeden önce de zulüm kötü, adalet iyidir, 2×2=4 doğrudur vs. Yoksa epistemik olarak taş üstünde taş kalmaz.

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 19 Ekim 2021 20:01

    “İmdi sen, varlığını her tür sapmadan uzaklaşarak tümüyle doğru ve asıl dine, Allah`ın insanlığın özüne yaratılıştan nakşettiği fıtrata çevir” (Rum/30). Dini yaşamak; fıtratını, öz benliğini yaşmakla eşdeğerdedir. Fıtratta olmayan dinde ve dinde olmayan fıtratta da yoktur. Gaye, unutulmuş fıtratın üzerinden yıkıntıları, pasları kaldırarak onu hatırlamak (zikir), o saf ve temiz fıtrata yeniden dönmektir.“İmdi sen (ey Nebî) hatırlat! Çünkü sen sadece bir hatırlatıcısın” (Gaşiye/21).

    Yanıtla (1) (0)
  • Yazarsever / 19 Ekim 2021 14:46

    Bizler de Özdemir Bayraktar'a Allah'tan rahmet diliyoruz.

    Yanıtla (6) (0)
  • Muhtefi / 19 Ekim 2021 18:02

    En onemli bu..!..Menzili Mubarek olsun..Buyuk hizmetler bunlar..büyük..!..büyük. Allah c.c sayılarını artırsın..Hususen Kabrine gitmek isteriz. !..Turk Milleti asla unutmayacak. Yuzlerce "siradan" poltikaci gelir,gider kim tanır,kim bilir..yeyip,içip gitmiştir hepsi o aldığı bizden..Ama Gonulde olmak baska sey..Anlayana..!..

    Yanıtla (5) (2)
  • Muhtefi / 19 Ekim 2021 14:54

    Oyle olmuyor iste..!.....icpolitka sonra sev,yaşa..sinav..coook abartıyoruz icpolitikayi...ne gerek var...?..Bir bez parcasi alacağız EN FAZLA...:))..niye bu gürültü, patırtı..?..olmuyor Hafiz oyle..olmuyor...inandırıcı olamıyoruz..Din politika dışı olmasi lazim..şart bu....inandırıcı olmak icin..!..Gaztecilikte oyle...! .

    Yanıtla (0) (2)
  • Ali Baba / 19 Ekim 2021 16:05

    Niye inandırıcı olamiyorsun ? Son
    95 yıllık geçmişinize bir baksanız diyorum.
    Pek hayra alamet değil.

    Yanıtla (2) (4)
  • O k u r / 19 Ekim 2021 15:24

    Bu makalenizde "Adeta “Kur’an’a bakıp Rasulullah’ı okuyabiliriz.”" diyorsunuz. Kur'an kafirler için çok ağır ifadeler kullanıyor. Oysa sizin takip ettiğiniz siyasette gavura, gavur demek bile ayıplanıyor...

    Yanıtla (2) (0)
  • Ali / 19 Ekim 2021 15:13

    Bu toplumda muhsinler çok azzz!

    Müslümana dıştan saldırılara karşı savaşan mücahidlere, ŞEHİD VE GAZİ dendiği gibi, müslümana kendi içlerinden, kötülük ve çirkinlik üreten, zarar verip kamu günahına giren müslümanlara karşı kavlileyyin ile savaşan/engel olan mücahidlere de MUHSİNLER denmektedir. Kaynak: Yeni bir toplum için muhsinlerin görevi - Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

    Yanıtla (2) (0)
  • Karar okuru / 19 Ekim 2021 14:50

    Allah senden razı olsun, söylecek en güzel söz budur.

    Yanıtla (0) (0)
  • O k u r / 19 Ekim 2021 14:47

    Ayetleri (dini) mızraklarının (kalemlerinin) ucuna takıp, üç kuruş maaş için Müslümanlara saldıranlara yazıklar olsun.

    Yanıtla (6) (0)
  • İlke / 19 Ekim 2021 14:46

    Bu yazının konusu ile müslüman geçinen insanların ve hukumetciler arasında bir bağlantı kurabilirmiyiz diye düşünüyorum
    Din diyanet kitap sünnet ile hukumetciler arasında bir bağlantı var mı acep yoksa bir terslik gariplik mi var

    Yanıtla (2) (0)
  • DEDEM-K. / 19 Ekim 2021 13:35

    Körün fili tarif etmesi gibi de olsa Yüce Elçinin seslendirebildiğiniz yönlerini samimiyetle dile getirmuşsiniz, Allah razı olsun . Benim için en önemli özelliği günümüzde daha iyi idrak edeceğimiz, yaşlı bir kadının kendisini görünce heyecandan titremeye başlaması üzerine söylediği sözlerdir : Benden korkma ben kral değilim,Kureyşten kuru ekmlek yiyen bir kadının oğluyum. Bir de yorulduğunda bulduğu bir ağacın altında seserpe uzanıp uyuyabilmesi. Ne büyük DEVLET ,başkanını kimse korumuyor,.

    Yanıtla (6) (0)
  • Ahmed 61 / 19 Ekim 2021 13:20

    Ahmet hocamızın'a bu güzel yazılarından dolayı teşekkürler.Ali rıza kardeşim: Ehli beyt'e zulmeden kahrolası çaları kınamayan lara raslamadım

    Yanıtla (4) (0)
  • tarafsız / 19 Ekim 2021 12:08

    Zamanın birinde farelerden korkan bir fil varmış, farenin biri bu zaafı öğrenince fili kölesi gibi kullanmaya, ona buyruklar vermeye başlamış. Bir gün yine file buyruklar vererek giderken yolda küçük bir dereye rast gelmişler, dere ikiye bölünüp hem önlerinden hem arkalarından akmaya başlamış, fare dereyi geçemeyeceğini anlayıp file yalvarmaya başlayınca Fil" dünya küçük bir dere gibi görünse de kılavuzsuz karşıya geçmek imkansızdır" demiş

    Yanıtla (2) (0)
  • Mustafa toplar / 19 Ekim 2021 07:25

    Siz önce bir insan olun da sonra sıra gelsin erdeme fazilete peygamberce yaşama. Akılsız hayvanlar gibiyiz islam dünyası olarak. insanlığımız bile yokken böyle ahkam kesmek hiç de inandırıcı olmuyor. Bilâkis tiksinti uyandırıyor.

    Yanıtla (5) (6)
  • ülkesini seven vatandaş / 19 Ekim 2021 11:59

    MUstafa Toplar, yazısını okuduğu bir yazara "siz önce bir insan olun" diye yazmak tamı tamına kendinizi tarif oluyor farkında mısınız!!!

    Yanıtla (3) (0)
  • Bence / 19 Ekim 2021 11:51

    Toplum halinde yaşamasa idik, dediklerinizi kolaylıkla analiz edebilir ve ahkam kesebilirdim. Toplum halinde yaşayınca, NEFİS dediğimiz o canavarı zapt edecek kurallar ( Geneli var) ve bu kuralları takip edecek sistem gerekli. Müslümanlar bu sistemi kuramıyorlar; kuramayınca YETKİLİ YERDEKİ NEFİSLER, tüm kuralları değiştirebiliyor veya tanımı farklılaştırabiliyorlar. ( Hilei şeriye ve Kurtlu Bulgur vs vs gibi) Toplumun nefsini de dikkate alabilirsek, dedikleriniz anlam kazanır diye düşünürüm.

    Yanıtla (1) (0)
  • Takipci / 19 Ekim 2021 11:37

    Bu yaziyi okuyunca aklima Turkiyeden cikan Japon Firmasi geldi; Bu dinsiz japonlar calisanlarinin butun yasal haklarini odemisler, ustune de (hatiri sayilir bir miktar) fazladan odeme yapmislar.
    Buyuk M.Akif yuz yil once Japonlarin Ahlakini Muslumanlara ornek olarak gostermis, Allah(cc) ondan razi olsun, feraset sahibi bir munevvermis...

    Yanıtla (7) (0)
  • musto / 19 Ekim 2021 10:59

    Çocuktum;Dayım Kayseri imam hatip okulunun ilk mezunu olarak köye geldi.Evde dini sohbetler sabahlara kadar devam eder,kimlerin,iyi kimlerin kötü insan olduğu anlatılır kıyamet günü nasıl cennet ve cehenneme gidileceği anlatılır.Köyümüzün Ebu,Cehilini rüyamda gördüm; Büyük bir hendek alevler yanıyor hendeği atlayan cennete atlayamayan cehenneme gidiyor.Köyün ebu Cehili atlayamadı cehenneme düştü,aylarca bu rüyam mit oldu.Bu günlerde gençlik rüyaları görüyor sabah kalkıp koca karıyla uyanıyorum.

    Yanıtla (9) (0)
  • YorumluYorum / 19 Ekim 2021 10:38

    Ey Rabbimiz.......İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi de mi helak edeceksin? Araf Suresi 155. Ayet.

    Yanıtla (4) (0)
  • Arifasya / 19 Ekim 2021 09:47

    Peygamberimizi(sav) ne kadar tanirsak o kadar severiz ,ilkekerini o kadar hayatimiza uygulariz.
    Bugun muslumanim diyen peygamberimizin (sav)nin veda hutbesini bile okumamis.
    Yazidaki dusturlar insanligi kurtaracak degerlerdir.
    Bugun herseye madde gozluguyle bakan,internetin esiri olmus ,egoist nesil icin gunes batmak uzeredir.

    Yanıtla (3) (0)
  • Okur / 19 Ekim 2021 09:47

    Ebu Bekir (r.a.) “Kim Muhammed’e tapıyorsa bilsin ki O ölmüştür, kim Allah’ a tapıyorsa bilsin ki O haydır, ebediyyen diridir, ölmez.”

    Hz. Muhammed'in ashabından O'na tapan mı varmış? Bu söz niye söylenmiş. keşke yazar onu da açıklasaydı.

    Yanıtla (2) (0)
  • Vatansever Karar Okuru / 19 Ekim 2021 08:25

    Son günlerde haklı da olsa Sayın Kılıçdaroğlunun ve 10 Ülkenin Büyükelçilerinin bildirileri AKP ‘nin arayıpta bulamadığı bir can simidi oldu. AKP’ye iyi bir seçim malzemesi oldu. AKP’nin ekmeğine iki kere yağ sürülmüş oldu.

    Yanıtla (1) (4)
  • TB / 19 Ekim 2021 02:59

    Bunlar kendileri hariç kimseyi sevmiyor hatta nefret ediyor.
    Öğrenme zaten kat getire, bunlar öğrenmeye düşman.
    Yaşamaya ve yaşayana düşmanlar. Dünyada cehennemi yaşayarak cennete gideceklerine inanıyorlar.
    Malesef dönüştükler durum bu…

    Yanıtla (7) (2)
  • Karar okuru / 19 Ekim 2021 02:12

    Dünya yaşamına duygu değil akıl ile bakmak gerek ki, duygular da o zeminde daha iyi gelişir ve etkili olur! İşin özünü kavramak yerine, insanın küçük yaşlarda, her durumda ailesine ve büyüklerine koşulsuz bağlılığı ve önemsemesi gibi toplulukları geçmişten, tarihten ve inançtan gelen algı ile koşulsuz en iyi imiş gibi ne kadar gerçek!

    Yanıtla (2) (1)
  • batının ahlakını almalıyız / 19 Ekim 2021 00:22

    bu insan tipi neden yok.yazarlar hikaye anlatıyor.süslü cümleler kuruyor.kemalisti solcusu milliyetçisi de aynı.ben,kaldırımdan yola adım attığımdayı bırakın,ışık bana yandığında neden rahat yürüyemiyorum.neden korna sesinden geçilmiyor.neden sahilletde,piknik alanlarında yerlerde çöp dağları...apartmanda neden rahatsız ediliyorum.inadığı ne varsa kitapları satmadığı halde film,dizi,face...yazılarıyla her konuyu bilen cahil...okumuşlar dahil...neden çok.

    Yanıtla (16) (3)
  • Karar okuru / 19 Ekim 2021 02:01

    Ahlak yetmiyor! Konunun genetik bir yönüde yok mu?

    Yanıtla (0) (2)
  • Karar okuru / 19 Ekim 2021 01:38

    "Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır. "Araf -179"

    Varliği, Dili, kültürü yasaklanmiş, ülkesi paramça olmuş yani başindaki Kürt halkini görmez, duymaz ama binlerce Km uzaktaki Morolari görür.

    Allah Tealanin Adaleti tecelli edecektir. Amin ya Rabb.

    Yanıtla (4) (3)
  • Muammer / 19 Ekim 2021 01:38

    YAZIda geçen şu soruya:
    " Rahmet insanı mıyız? "
    Tüm tarihî süreçlerde verilecek olumlu bir cevabımız maalesef yok..
    Hatta tam aksine yine YAZIda geçen " gazap, öfke, kin, düşmanlık, nefret vs. mi? " Sorusuna tüm tarihî süreçlerde maalesef ki EVET diyoruz..Bu ÜMMET hep kan ve gözyaşı bataklığında yoksulluk ve yolsuzluğun pençesinden hiçbir zaman kurtulamamıştır..
    Kurtuluşumuz, rasyonel evrensel değerlere dayalı YASAya uyumlu USsal çözümler geliştirmeye bağlıdır.

    Yanıtla (5) (1)
  • Akerim / 19 Ekim 2021 00:48

    Allah’a iman dan sonra bütün yaratılmışların hukukuna riayet etmekle beraber Salih amel işlemek diye iyi mümini tarif eder said Nursi gerçek Müslüman kuranı ve peygamberi referans gösterip konuşuyorsa Allah için hakkı konuşması lazım çünkü bütün din tüccarları silah tüccarları fanidir baki olan Allah’tır

    Yanıtla (10) (1)
  • Karar Okuru / 19 Ekim 2021 00:36

    Onun güzel ahlakının yerine adına dava dedikleri kin, intikam, nefret dolu ve amaca ulaşmak için her türlü kötülüğün mübah sayıldığı bir “ideolojiyi” koydular.

    GENÇLİĞİN İMANINI AHLAKSIZLIKLA ÇALDILAR! YOLSUZLUKLA ÇALDILAR! ADALETSİZLİKLE ÇALDILAR! KURTLU BULGURLA ÇALDILAR!

    Yanıtla (21) (3)
  • Ali rıza / 19 Ekim 2021 00:34

    Hocam güzel yazmışsınız , değindiğiniz sorduğunuz konularda güzel , itiraz yok , fakat dördüncü bir soru olarakta bütün müminlere Hz Muhammed’in vefatında vücudu soğumadan yaşanan hadiseler , ve sonrası nesline yapılan , kızına ve torunlarına yapılanları anlatıp sorsaydınız bu zulmü yapanları nasıl bilirsiniz diye , tabi kendi reyinizi belirterekten , sayın hocam ,

    Yanıtla (9) (5)