‘Partili’liğin geldiği dramatik nokta

Bakıyorum da Cumhurbaşkanı Erdoğan “Partili hüviyeti”ni epeyce içselleştirmiş görünüyor. Bu, “Cumhur”u dikkate alarak değil, parti çıkarlarını dikkate alarak iş tutma anlamına geliyor.

Ben başından beri “partili cumhurbaşkanı” statüsüne karşı çıktım. Bu statünün Cumhurbaşkanı’nın milletin birliğini temsil özelliğini yaralayacağını, bizde, kıran kırana geçen siyasi mücadeleler içinde taraf haline getireceğini, evet bir kesimin onu sahipleneceğini ama bir başka kesimin de ona tepki göstereceğini yazdım hep.

Tayyip Erdoğan da özellikle “partili” statüsünde ısrar etti. Muhtemel ki rahmetli Özal’ın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra “partiyi kaybetme sendromu” etkili oldu.

Acaba partisi içinden de “partili”liğe yönelik itirazları hiç önemsemedi mi? Ya da yapılan eleştirilere nasıl baktı?

Sanıyorum, “alışılır” diye düşündü. Ya da “partiye egemen olma”yı hayati önemde buldu.
Alışıldı mı?

İki olay var: Birisi 7 Haziran 2015 seçimleri öncesidir. Bu seçim öncesinde “partili” hüviyeti ile meydanlara çıktı, eleştiri aldı ve Ak Parti’nin oyları tek başına iktidar olamayacak seviyeye indi. Sonra seçimler yenilendi, 7 Haziran – 1 Kasım arasında meydanlara çıkmadı ve oylar yeniden yüzde 49 küsura yükseldi. O zaman Tayyip Bey’e söylendi bu.

İkinci olay 2019 İstanbul yerel seçimleridir. Hem ilk seçimde hem ikinci seçimde Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanı sıfatı” ile Binali Yıldırım ve tabii Ak Parti adayı için ilçe ilçe dolaşmasıdır ve sonunda ortaya “İstanbul hezimeti” çıkmıştır.

Ak Parti cenahında, “İstanbul’un kaybı” ile Erdoğan’ın meydanlarda boy göstermesi arasında bir alaka kurulabilmiş midir, buna cesaret edilebilmiş midir demeliyim, sanmıyorum. Ben Erdoğan’ın liderlik yöntemine baktığımda bunun cesaret meselesi olduğunu düşünüyorum.

Süreç devam ediyor. Cumhurbaşkanı içerde çok açık “parti siyaseti” yapıyor. Diğer parti liderleri ile (mesela Kılıçdaroğlu ile) en ağır üslupta tartışıyor, diğer partilerin içine yönelik (mesela İyi Parti’ye yönelik) ayrıştırıcı hamleler yapıyor, “siyasi çıkar” gerektirdiğinde ilkelerin ıskalanabileceği (mesela Kandil’in uzantısı gördüğü HDP ile parti politikası gereği Meclis’te diyaloga göz yumuyor) tavırlara giriyor, “devlet politikaları” diye nitelenebilecek alanlarda parti hesabı öne geçiyor. İçişleri Bakanının şahsında İçişleri Bakanlığının, yukardan etkilerle Yargı’nın operasyonlar içinde rol alması siyaseten de ahlaken de kabul edilebilir şeyler değildir. Bu hassasiyetle, Diyanet’in de siyasi kamplaşmanın uzantısı haline getirilmesi en büyük zararı toplumun din ile ilişkisine verecektir. Bu alanlar da Cumhurbaşkanının “partili -partici” tutumuyla enfekte olan alanlardır.

Bunlar da ona yönelik toplumsal desteği parti çapına, bilemediniz partilerin birbirine eli mahkûm statüsü gereği Cumhur İttifakı çapına indiriyor. Şu anda diyelim Ak Parti’nin oy oranı yüzde 30 civarında, MHP’ninki yüzde 7-8 civarında, toplam oy da yüzde 40 civarında dolaşıyor.

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olurken ulaşmak istediği oy oranı bu muydu? “Milletin birliği”ni temsil konumundaki Cumhurbaşkanı, toplumun yüzde 60’ının tepki göstereceği bir profil olmayı mı tasarlamıştı?

Öteden beri Türkiye’de sosyal – siyasi ayrışmanın yüzde 65 – 35 şeklinde olduğu ifade edilir. Büyük kesim, muhafazakâr – milliyetçi oy dünyasını anlatır.

Bugün gelinen noktada eğer iktidardaki bileşim muhafazakâr – milliyetçi bir nitelik arz ediyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan da onun tepe noktasını sembolize ediyorsa, oradaki oy miktarı yüzde 40’lardadır.

Yani toplumdaki muhafazakâr veya milliyetçi kitlelerin değerler dünyasında dramatik bir değişim olmamışsa, bu kitlelerin önemli bir kısmı Tayyip Erdoğan’ın arkasında değildir. Buradaki dramatik durum bana göre bu toplum kesiminin Cumhurbaşkanlığını da kendilerini temsil ediyor görmemesidir.

En başta Tayyip bey’in “partili” hüviyeti içselleştirmiş gözüktüğünden bahsettim. Bundan, oyların, Cumhurbaşkanına desteğin böyle dramatik seviyelere düşebileceğini de öngörmüş olduğunu mu anlamalıyız?

Bunu böyle tasarladığını sanmıyorum. Ama gelinen nokta budur.

DEĞERLERDE SİYASİ AYRIŞMA TEHLİKESİ

Burada dramatik bir başka konunun, Erdoğan’ın bu çizgisine destek veren muhafazakâr camianın toplumun değerler noktasında da siyasi ayrışmaya göre ayrılma ihtimalini göz ardı etmesidir. Yani toplumda epeyce yoğun bir kesimin “Bunlar muhafazakârsa…” diye başlayan ve kendilerini oradan ayrıştıran cümleler kurmasıdır. Bu cümlenin ucunun nerelere kadar uzanacağını dikkate alan var mıdır bilmem.

Şunu hatırlatmak isterim: Değerler bir kişi ile, bir grupla, parti ile, iktidarla var olmadı, bir gruba indirgenip diğer tüm alanlar “Öteki” hale getirildiğinde değerlere iyilik edilmiş olmaz.

Bir gün gelecek, anayasada doğru bir biçimde milletin birliğini temsil sorumluluğu yüklenen “Cumhurbaşkanlığı”nın “partililik” çerçevesine indirgediğini hayıflanarak değerlendireceğiz.

Oysa hemen yakınımızda “Aliya İzzetbegoviç” gibi “Bizden” bir örnek de vardı. Bosna, içinden nasıl bir “Bilge kral” çıkarabildi? Biz neden binlerce yılın tecrübesi içinden gele gele “partili cumhurbaşkanı”na geldik?

YORUMLAR (130)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
130 Yorum
  • Nihat Tüzün / 05 Aralık 2022 12:40

    Yazının son paragrafı düşünmeye değer. Hem de her şeyden çok.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Rıza / 01 Aralık 2022 23:24

    Pratik hayatta öyle bir doyumsuzluk var ki hocam, hiç kimse ölümü aklına getirmez , lakin herkes bilir ki neticede dört beş kişi onu mezara yatırıp üstünü toprakla örtecek, ve her şey dışarıda bırakılacak, buna bir çare bulamadılar bir türlü, kendim için değil (!), gözü karnı doymayanlar için diyorum , acaba geniş bir mezar mümkün olur mu? (!) , hani bilmediğim için soruyorum hocam, etkili ve yetkililerin bir düşünceleri var mı?,(!)

    Yanıtla (0) (0)
  • Salim / 01 Aralık 2022 22:53

    Devlet-i ali bahçeli cenaplarinin anlamsız katkısı ile apar topar yürürlüğe konulan bu sistemin mimarlarından biri de Burhan Kuzu'ydu. Hani şu hakimlere baskı yapan, mafya tiplerini koruyan kişi. Ülkeye ve millete yönelik bir sistem geliştirilmedi haliyle tamamen Erdoğan'ın kişiliğine yönelik bir yönetim şekli oluşturuldu. Sonuç bu. Erdoğan kağıt üzerinde Cumhurbaşkanı ancak sadece AKP seçmeninin Cumhurbaşkanı.

    Yanıtla (1) (0)
  • Kazım / 01 Aralık 2022 22:31

    Kaleminize sağlık. Teşekkürler. Saygılar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sadık / 01 Aralık 2022 10:56

    İsteniyor ki CB partisiz , renksiz , kimliksiz , etliye sütlüye karışmayan , gönderilen her tasarıyı itirazsız imzalayan , zorluk çıkarmayan , herhangi bir hususta fikirlerini açıklamayan bir CB olsun.Bir nevi noter gibi ne deniyorsa onu yapsın.Böyle bir CB seçimi isabetli bir tercih midir.Katiyyen doğru değil.Böyle bir CB ne ülkeye ne millete bir hayır getirmez.Sadece onu oraya getirenlere hizmet edecektir.

    Yanıtla (7) (18)
  • noter / 01 Aralık 2022 15:43

    beyim onu isteyen sidiniz;çankaya noteri Abdullah Gül dü ? Sezer veto edince halktan yana imza koymayınca köpürdünüz ya unuttun mu. mesela;atamasını veto ettiği rektörler Fetöcü diye içeri aldınız? satışına izin vermediği arazileri fetöye ;parsel parsel sattınız .(b.arınç itirafı). maden arama için veto etiğini izin verip ormanları katlettiniz madencileri öldürdünüz.daha yer yok saymaya; noter değil ;yasaya uygun denetçi olmalı cumhurbaşkanı.

    Yanıtla (11) (1)
  • vatandaş / 01 Aralık 2022 20:18

    Kimse senin dediğin gibi bir cumhurbaşkanı istemiyor.Biz haktan,hukuktan adaletten ayrılmayan partiler üstü hakem görevi yapacak bir cumhurbaşkanı isteriz.

    Yanıtla (4) (0)
  • Ahmed 61 / 01 Aralık 2022 13:31

    Geldiğimiz dramatik nokta;Ahlâkî değerler'in aşınması,dibe vurması'dır

    Yanıtla (16) (0)
  • Muammer / 01 Aralık 2022 19:16

    Ahlaki değerleri en fazla yıpratan da dindarlar değil mi? Niçe tam demiş; "En ahlaksız olanlar, ahlâk bekçiliği yapanlardır'' diye..

    Yanıtla (4) (2)
  • cemil nalbant / 01 Aralık 2022 12:42

    sen ne ara bu kadar tayyip erdogan dusmani oldun??hani diyor Tayyip erdogan bir yanda fetø bir yanda pkk bir yanda daes bir yanda ypg topunuz gelin...simdi sizler amerika avrupayi da arkaniza alin topunuz gelin tek basina Allahin izniyle bu milleti asamayacaksiniz bu millet gene reyini tayyip erdogana atacak

    Yanıtla (7) (41)
  • Misal / 01 Aralık 2022 13:47

    Bop eş başkanı kimi temsil ediyor

    Yanıtla (16) (1)
  • Eski yol / 01 Aralık 2022 15:59

    O dediğin projeyi Erdoğan çöpe attırdı. Hiç mi bir şeyden haberin yok.

    Yanıtla (4) (7)
  • Hasan / 01 Aralık 2022 14:48

    Cemil Nalbant,Fetullahı öven,laf söyletmeyen kimdi? Boy boy kimin fotoğrafları var?

    Yanıtla (13) (0)
  • duyalı okur / 01 Aralık 2022 16:10

    hani o üç ve beş ironisi vardı ya! cb bu seçime gidilirse göreceği o!

    Yanıtla (1) (0)
  • Karar Okuru / 01 Aralık 2022 17:42

    Senin bilmediğin şeyleri biliyor olabilir mi? Taşgetiren Avrupa'yı Amerika'yı arkasına alsın demişsiniz. Peki siz de arkanıza Sisi'yi, Salman'ı, Netanyahu'yu, Esad'ı, Putin'i, Birleşik Arap Emirlikleri'ni mi alacaksınız? Hem Avrupa Birliğine girmek için, ABD başkanı ile görüşmek için yapmadığınızı bırakmayın, sonra da topunuz gelsin öyle mi?

    Yanıtla (2) (0)
  • Realist / 01 Aralık 2022 17:33

    Bu cumhurbaşkanlığı sisteminin turkiyeye zarar verdiği görülmüştür. Hâlâ akp yi destekleyenler bunu göremiyor mu. Turkiyenin tek bir çıkar yolu var. Millet ittifakının iktidar olması ve bu sistemi degistirmeleridir.

    Yanıtla (13) (1)
  • Karar okuru / 01 Aralık 2022 17:18

    Reisicumhur,toplumun bir kesimini değil tümünü kucaklamalı.Önce makam değil Devlet Millet olmalı.Adaletten kesinlikle ayrılmamalı.Dostlar şöyle dursun,düşma nlar da taktir etmeli...

    Yanıtla (9) (1)
  • Doğrucu / 01 Aralık 2022 16:54

    Partili cumhurbaşkanı uygun değil, bir daha olmamalı...Cumhurbaşkanlığı makamı, ülkede bulunan tüm vatandaşları temsil eder. Dolayısıyla partili olması sıkıntılara yol açabilecektir. Farklı partilere mensup, yani Cumhurbaşkanının mensup olduğu partinin karşısında yer alanlar farklı psikoloji ve tutum içerisine girebilirler. Bu durum çok önemli ve saygı bir makam olan Cumhurbaşkanlığına zarar verebilir. Doğrusu hiç bir partiye bağlı olmaması...

    Yanıtla (13) (1)
  • samed yasin / 01 Aralık 2022 13:21

    sayın yazar aliya izzetbegoviçin bilgeligi,donanımı,kültür seviyesi bambaşka seviyedeydi.diploması bile tartışılan,en büyük özelligi hitabeti ve liderlik özelligi olan biriyle aliya izzetbegoviçi karşılaştırmak olmadı gibi.

    Yanıtla (10) (1)
  • Doğrucu Davut / 01 Aralık 2022 15:00

    Ve de her nedense Rahmetli Aliya İzzet Begoviç Sn.R.Tayyip Erdoğan'ı kardeşi kadar seviyordu. Hiç yakıştıramadım Rahmetliye. TÖVBE TÖVBE.

    Yanıtla (5) (2)
  • Turgay / 01 Aralık 2022 16:29

    Sevmesi seviyelerinin aynı olduğu anlamına geşmez değil mi?

    Yanıtla (8) (0)
  • Rafet Kayrakçı / 01 Aralık 2022 14:04

    partili olmak kötü ise bu millet niye partilere oy veriyor sanki diğer zamanlardaki cumhur başkanları partisizmiydi bakın cumhuriyetten bu yana hepsi partili görünmeyenlerde gizli partili oysa açık ve şeffaf olmak lazım mertçe ne isen o öyle olazsan yokolur gidersin kimsede seni hatırlamaz diğeri lafı güzaf.

    Yanıtla (4) (31)
  • Hasan / 01 Aralık 2022 14:28

    Rafet bey,tarafsız kalınılacağına edilen yemin var ya! Bizi utandıran o yemin işte. Onun için artık temiz olanların tarafındayız çok şükür.Zararın neresinden dönersen kardır.

    Yanıtla (25) (3)
  • bağımsız / 01 Aralık 2022 15:14

    A tarafı kirli demek! B tarafıının temiz olduğuna şahid mi oldunuz? kefil de olurmusunuz?

    Yanıtla (2) (7)
  • Hasan / 01 Aralık 2022 22:36

    Bağımsız,inan ki kefil olurum.Hele bir tanesi hepimiz gibi yaşıyor ki! Saraydan filan nefret ediyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Tarhan Baydar / 01 Aralık 2022 16:11

    Hem tek part dönemini eleştirp hemde böyle uygulama yapmak çelişkinin zirvesidir.

    Yanıtla (7) (2)
  • Tarhan Baydar / 01 Aralık 2022 16:07

    Çok net bir analiz

    Yanıtla (4) (1)
  • Hasan / 01 Aralık 2022 10:36

    Hep inandirildik ki hırsız, arsız. ahlaksız, zalim,%35 lik laik kesimden çıkar,ama hayat bize yaşayarak öğretti ki gerçek iflâh olmaz ve azılı yukarda sayılan sıfatları taşıyanlar bizim cenahta nevş-ü nema bulmuşlar, ne ara nerede yetiştiler bilen varsa anlatsın.

    Yanıtla (14) (0)
  • Hikaye / 01 Aralık 2022 11:40

    Hasan her zaman ordaydılar ama siz görmek istemediniz.Sürekli suçu diğer kesime atarak gözünüzü kapadınız ama gerçeklerin ergeç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.

    Yanıtla (10) (1)
  • Takipci / 01 Aralık 2022 14:03

    AkPartiden once, 90'li yillarda Islamci Holdingler vardi, tamami dolandiriciydi, Dindarlari dolandirdilar.

    Yanıtla (10) (1)
  • Eski yol / 01 Aralık 2022 16:01

    O zamanki iktidar yeşeren yerli sermayenin köküne kibrit suyu döktü deseydin daha doğru bir söz etmiş olurdun.

    Yanıtla (2) (4)
  • Muammer / 01 Aralık 2022 09:13

    GİYDİRİLMİŞ KİMLİKLER ( Parti-tarikat-cemaat-din-mezhep-millet v.b.) Meselesi ; birbirleri ile savaşan insanlar, giydirilmiş kimliklerinin altındaki gerçek kimliklerinin sadece İNSAN kimliği olduğunu unutarak anlamsız ve sonuçsuz mücadeleye devam edip gitmektedirler.Bu işin çözümü ise, giydirilmiş kimlikleri İNSAN kimliğinin çeşitliliği olarak ele alıp, hoşgörü ile yaklaşmak ve fakat gerçek İNSAN kimliği ortak paydasında buluşmak ve barışmak gereği ve hatta zorunluluğu ortadadır.

    Yanıtla (25) (4)
  • Eski yol / 01 Aralık 2022 10:48

    Hümanist bir yaklaşım.Bu tür düşünceleri hiç doğru bulmuyorum.

    Yanıtla (1) (9)
  • Muammer / 01 Aralık 2022 12:44

    O zaman çatışmaya devam ve BİZlerde nal toplamaya devam...

    Yanıtla (11) (2)
  • yenilikçi / 01 Aralık 2022 15:52

    alıştınız tabi sürü psikolojisine; Reisinin dediği gibi çobanınız benim diyordu ;çoban olmassa naparız duygusundan çıkıp insan olamıyorsunuz. tabi ki normal ., biz size rağmen sizide insanca yaşatacağız bir gün.

    Yanıtla (6) (1)
  • Mehmet / 01 Aralık 2022 15:48

    Sn.Yazar.6. masanın anayasa ve idari sistem değişikliği halkda hiç karşılık bulmamış öyle yazıyor görevli kalemler.Neden Halkın sırunları ekonomi eğitim sağlık. gelir eşitsizliği adaletsizlik günlük yaşama dokunan bir düzenleme depilmiş. Oysa bu sorunların kaynağı son dört yıldır uygulanan tek kişilik sistem yönetimi değilmi.ortak akıl ve iltişare kurumsallaşmanın yara almasu değilmi. Bu arada hayati konu toplumsal iletişim konusunda 6.lı masa parti yetkililerini kınıyorum.İletişim sıfır

    Yanıtla (2) (3)
  • Ahmed 61 / 01 Aralık 2022 15:37

    Gele,gele Mansur yavaşamı vb gelsek rahat edersiniz?

    Yanıtla (6) (16)
  • Okur... / 01 Aralık 2022 15:34

    Particiliğin ne olduğunu ve neye yaradığını son on senedir kör sağır olmayan herkes biliyor. Koro hâlinde hareket ettirilme yöntemleriyle hedefe konulan kişiler ve kurumlar yerin dibine sokturulup, hayatlar karartılıyor, yapılanın haklı yada haksızlığına baktırılmadan, kuru yaş dedirtmeden ateşe attırılıyor, bu ateşi körükleyenlerin; dünün seviciler, övücüler 'den olması işi dahada katmerliyor! övenler sevenler bir keşke ile arınıveriyorlar! oysa, kirde lekede olduğu gibi duruyor..!

    Yanıtla (6) (2)
  • yorgun / 01 Aralık 2022 03:47

    C. ittifakı % 40 ise m.ittifakının oranı ne kadar?

    Yanıtla (0) (0)
  • okur / 01 Aralık 2022 08:14

    50. 10 da HDP etti 100

    Yanıtla (3) (0)
  • yorgun / 01 Aralık 2022 09:55

    08.14..dalga denizde olur ama siz burda.

    Yanıtla (0) (3)
  • okur / 01 Aralık 2022 10:20

    Adamın biri berbere gitmiş, "saçimda beyaz var mı" diye sormuş. Berber de "dur, birazdan kesicem, önüne düşecek, görürsün demiş.

    Yanıtla (3) (0)
  • bağımsız / 01 Aralık 2022 15:26

    Hep beraber göreceğiz...

    Yanıtla (0) (0)
  • Hikmet / 01 Aralık 2022 15:21

    Bizim Bilge kral parti liderlerine "sürtük zürriyetsiz ,,kahraman dediklerine 5 yıl sonra terörist, terörist dediklerine de kahraman, darbeci Sisi bir gün dostu olur terör devleti dediği İsrail ile uzlaşmak için her türlü yol denenir.....

    Yanıtla (19) (2)
  • Karar okuru / 01 Aralık 2022 15:08

    Sayın hocam, sonsuz teşekkürler. Erdoğan sonunda ülkeyi iflasettirdi. Seçim yakın bu milletin sınavınıgöreceğiz.

    Yanıtla (12) (2)
  • karar okunur / 01 Aralık 2022 14:54

    10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer partili değildi. „Cumhurbaşkanı sivil, dindar ve illa AKP´li“ olmasını dayatanların hiç mi günahı yok!? Henüz 9 ay geçmeden seçilmiş Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığını hazmedemeyen, Erdoğan´ ın Cumhurbaşkanı olması gerektiğini söyleyen, bugünlerin yolunu açanların hiç mi sorumluluğu yok!? Ana hatlarıyla doğru özetlenmiş bir yazı. Ama kendisini bütünleyen ufak parçaların her biri, simaları değişse de, hala yerinde duruyor.

    Yanıtla (8) (2)
  • H.Ak / 01 Aralık 2022 14:44

    Bizde "Güce tapmak" Diye bir söz var.Zayıf insanların doğasında vardır,bağıran,dayılanan,tehdit eden zırtapoz tipli sahte kabadayılardan korkar çekinirler.Bu hasta tipli,yetersiz insanların bu sakat hareketleri bir süre sonra onlarda hayranlık uyandırır.Herkesin de o bağıran tehdit eden insandan korkmasını ve hatta saygı duymasını beklerler.Onun her yaptığını doğru zannederler.İş,hasta tabiatlı şahsı haşa,yeni bir peygamber gibi görmeye kadar gider.Güce tapmak sakatlıktır.

    Yanıtla (8) (2)
  • yalancının mumu / 01 Aralık 2022 14:14

    bizim 'bilge kral' boş çıktı.

    Yanıtla (14) (2)
  • Abdullah Yolcu / 01 Aralık 2022 14:13

    Kuyumcu hassasiyetiyle çalışılmış harika bir yazı. Teşekkürler sayın yazar.

    Yanıtla (6) (1)
  • Karadeniz / 01 Aralık 2022 14:02

    Partizanlık öyle bir noktaya geldi ki sade vatandaş akp nin devleti ele geçirdiğine ve akp li olmayanlara kuru ekmek kendilerine saltanatı reva gördüklerini düşünüyor.akp devlet millet arasında telafisi imkansız fay hatları acti.uyguladigi ayrımcı ve etnik politikalarla ülkeyi bölmeye götürecek yolun taşlarını akp döşüyor.kralin soytarısı bahçeli de buna çanak tutuyor.

    Yanıtla (14) (5)
  • yurdum insanı / 01 Aralık 2022 12:45

    Bir şeyi de beğenin. Togg araba yaptık, fabrikalar harıl gürül çalışıyor, Faiz maiz tek haneye düştü, kredi faizi %36 ama olsun. Mazot 23 tl. halkın gücü var alıyo kardeş. Dolar 20 tl olmaya 1 lira kalmış. en uyduruk kira 5000. Doğalgazı gürül gürül yakıyoz, halk zengin veriyo. Eğitimde çağ ekonomide ip atladık. Neymiş; peynir 130 olmuş. Ekmek neyine yetmiyor.. Petrolle jelibon bulduk mu tamamdır bu iş.. İyi uykular Türkiye..

    Yanıtla (38) (4)
  • İKRA / 01 Aralık 2022 13:04

    herhalde ironi.

    Yanıtla (4) (0)
  • Ömer C / 01 Aralık 2022 12:58

    Partili c.baskanligi zaten oksimoron bir durum. Bir yanda c.baskani olarak tüm rakiplerinizi ve halkı kucaklamaniz gerekiyor ama bir yandan da parti başkanı olarak onlarla oy için yarışmaniz/kavga etmeniz gerekiyor. Ikisini aynı anda yapma şansınız yok. Bunu yapmak imkansız. Şu an biz parti başkanı ile yönetiliyoruz.

    Yanıtla (16) (0)
  • H.Ak / 01 Aralık 2022 11:44

    Koskoca Cumhurbaşkanı,İstanbul'da,sesi kısılana kadar Binali Bey'e oy istemek için ülkenin parasını har vurup harman savurmuştu!Kafalarımıza çay atmıştı!Allah korudu bizleri.Hele Binali Bey'in bir garip gülüşü vardı! Allah o kara günleri bir daha göstermesin.Tayyip Bey mitinglerinin birinde şu lafı etmişti; Aman dikkat iyi çalışın haa ,İstanbul giderse Türkiye gider.

    Yanıtla (40) (2)
  • İKRA / 01 Aralık 2022 12:35

    binali bey'e oy isterken, imamoğlunu sisi'ye benzetmişti. Ey Ulu Rabbim sen nelere kaadir'sin..

    Yanıtla (37) (1)
  • Cevdet Sezgin / 01 Aralık 2022 12:33

    Gerçekten düşüncelerimize tercüman oldunuz. Ben eskisi gibi Cumhurbaşkanına saygı duymuyorum. Çünkü o AKP nin Cumhurbaşkanı,beni temsil ettiğine inanmıyorum. Muhafazakar kesime de bakacak olursak onların yaptıklarına şahit olunca kendi inancımı sorguluyorum. Müslümanlık bu mu? diye sormadan edemiyorum.

    Yanıtla (25) (1)
  • Karar okuru / 01 Aralık 2022 10:40

    Herkes 6lı masanın uhtemel sonu ile ilgili yazılar döşenirken, Tayyip bey ile uğraşmak eskimiş bir manevradır. Partili CB sorumluluk almak denektir ve tabi ki örgüte hakim olmak. Mustafakemalpaşa ve diğerleri yapınca Demokratik olur. Tayyip bey yapınca tek adam öyle mi? 20 yıllık iktidarda yol kazaları olabilir. Neticede beşeridir. Geçmişte kalmıştır. Önümüzde rabbimizin bize yazdığı muazzam başarılarla dolu bir gelecek vardır. O yüzden iblisin mirasçıları çok üzülüyor o yüzden.

    Yanıtla (6) (18)
  • Okur / 01 Aralık 2022 12:19

    İlk olarak Atatürk dönemine demokratik diyen yok. İkincisi Atatürk döneminin en temel kaynak kitaplarından birisinin adı Tek Adam’dır.

    Yanıtla (1) (3)
  • KARAR OKURU / 01 Aralık 2022 12:27

    MustafaKemalPaşa'ya kimse demokratikti demiyor. 1923-1946 tek parti iktidarıdır. Bir ilin valisi aynı zamanda o ilin CHP il başkanıdır. 2020 yılında 100 yıl öncesinin standartlarını mı istiyorsun? O yıllarda Avrupa'daki yönetimlere bir bak, bir de bugüne? Alamadığım bu kadar yanlışı hâlâ nasıl savunabiliyorsunuz.

    Yanıtla (12) (2)
  • Mr / 01 Aralık 2022 09:46

    Birisi bunlara hatırlatsa 'ölüm var ölüm'.

    Yanıtla (12) (1)
  • Ali / 01 Aralık 2022 11:39

    O da biliyor ölüm olduğunu, o da biliyor sonunun yaklaştığını. Ama ömrünün büyük bir kısmını Harun olarak yaşadı şimdi sonuna kadar Karun olarak yaşamak istiyor. Halk mı, aç kalsa da onu sırtında taşımaya gönüllü %40 oranında destegi var.

    Yanıtla (12) (1)
  • Okur... / 01 Aralık 2022 11:25

    Son on senedir partilerine oy vermeyen, partilerini eleştiren, yanlışları dile getiren herkesi hâin, illet, zillet, ümmeti bölen, gayr-ı milli gibi laflara boğdular. Toplumu din, inanç, kültür gibi değerleri kullanarak kutuplaştırdılar ve bunu bu değerlerin rakiplerinde yokluğundan bahsederek yaptılar. Bu değerlere tek biz sahibiz diyerek neler yaptıklarını cümle âleme ispat ettiler ! 2023 seçiimi bunları yapanlara, yaptıklarının doğru olmadığını ispatlama seçimi olacak.

    Yanıtla (30) (3)
  • Yıldırım / 01 Aralık 2022 04:57

    Şimdi Kılıçtaroğlu aday olsa ve seçilse parlementer sistemede geçilse partili Cumhurbaşkanı olmayacakmı. Partisinden istifa etse bile CHP kafasını nasıl değiştirecek. Değiştirirse nasıl uzlaşma sağlanacak. Bunu Sezer döneminde yaşadık Devlet başkanı ile Başbakanın bir ihtilafından ülke çökme noktasına gelmişti. Böyle bir ihtilafın yaşanmayacağına kim garanti verir. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı. Bunlar yeni dert açmaktan başka bir şey değildir.

    Yanıtla (5) (30)
  • H.BULAT / 01 Aralık 2022 07:19

    Cumhurbaşkanı ile Başbakanın ihtilafindan ülke çökmez. Çökerse de hükümet çöker. Ve de çöktü Ecevit hükümeti yok oldu gitti Devlet ebet müddet ayakta duruyor inşaallah.

    Yanıtla (14) (0)
  • Ali Fuat / 01 Aralık 2022 10:30

    Devlet ve millet olarak ne büyük sıkıntılar atlatıldı. Balık hafızalı bir toplum olduk maalesef

    Yanıtla (1) (5)
  • Turgay / 01 Aralık 2022 16:37

    O ekonomik sıkıntı idi.Şimdi ise hem ekonomik hem de siyasi sıkıntımız var. Siz de bunu anlamıyorsunuz.

    Yanıtla (1) (0)
  • okur / 01 Aralık 2022 08:12

    Cumhur başkanı futbol.maçkarındaki hakem gibidir. Ulkeyi vatandaşlarıni ayırmadan yönetmesi gerekir. Futbol maçlarını yöneten her hakemin de tuttuğu bir takım vardır ama sahaya çıktığı zaman maçı adil ve tarafsız yönetmesi gerekir. Bir de düşünün ki Fenerbahçe-Galatasaray maçının hakemi Fenerbahçe'nin başkanı. Bizim durum buna benziyor.

    Yanıtla (10) (0)
  • Hikaye / 01 Aralık 2022 10:09

    yıldırım iyi o zaman KK siyasi gömleğini değiştirmeyecek diyorsunuz.Her yerde ortaya nifak sokarak ittifakı birbirine düşürmek için İllede Mansur olsun yoksa oy yok sloganı ile ortalığı inletenler. seçilince siyasi eğimini değiştirecek mi?Bu ikiyüzlülüğü nasıl açıklıyorsunuz fikirlerinizi alalım.

    Yanıtla (4) (1)
  • cumhur / 01 Aralık 2022 11:19

    Aynı zamanda meclisin yetkileri de artırılacak.

    Yanıtla (3) (0)
  • naip... / 01 Aralık 2022 08:23

    Cumhurbaşkanlarının hangisi siyasi değildi?...Bu adamlar Abdullah GÜL Cumhurbaşkanı olmasın diye her türlü çirkefliği yaptılar...En son Cumhurbaşkanı Sülayman Demirel siyasi değil miydi?En sonunda adam evrim geçirdi ...Onlara benzedi...Adamı öyle kabullendiler...Tayyip Erdoğan...Onlara benzemedi...Onun için bütün bunlar...Siz hala da anlayamadınız mı...Anlamakta nasip...

    Yanıtla (5) (19)
  • cumhur / 01 Aralık 2022 11:14

    Hatasını kabullenmek büyük erdemdir.Yanlışta hatada israr ve inat felaket getirir!

    Yanıtla (4) (1)
  • karar okuru / 01 Aralık 2022 11:13

    Çok söylenen bir söz var. önceki cumhurbaşkanları da partili idi. elbette gönlü bir partiden yana olabilir. ancak, hukuken bir partinin başkanı olmakla aynı değildir. bu sistemde partili cumhurbaşkanı hem ak partinin il başkanını, hem il valisini atıyor. bu sistem bence de iyi olmadı.

    Yanıtla (24) (0)
  • cumhur / 01 Aralık 2022 11:09

    Öncelikle teşekkür ediyorum sayın Ahmet bey hocamıza...Doğruları söyleyenin dokuz köyden kovulduğu yerde herkesin yapamayacağını yapıyor ve doğruları söylüyor.Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı ve cumhurun tamamını kucaklamalı.Toplumun yarısına zillet vb kelimeleri kullanan birisi halkı birlik ve beraberliğe çağıra bilir mi? Ya da toplumda birliği sağlıya bilir m?

    Yanıtla (11) (3)
  • KORKUYORUM / 01 Aralık 2022 11:04

    Politikacı herkesin benimseyebileceği bir kişilik olmak istiyorsa hepimizi ayırdetmeden kucaklamalı kimseyi dışlamamalı ,kimseye hakaret etmemeli, bana vereck güç yok diye kimseye sövmemeli,dövmemeli bunları yaparsa kendisine de aynı şeylerin yapılabileceğini bilmeli (ananıza sövmeyin hadisini unutmamalı,toplumun yarıdan fazlasının nefret objesi haline gelmişseniz değerleriniza sahip çıkamazsınız,çıkarsanız onlara zarar verirsiniz milleti kendinizden ve değerlerinizden soğutursunuz..

    Yanıtla (3) (1)
  • musto / 01 Aralık 2022 10:51

    Tasada kıvançta bir araya gelebiliyormuyuz???Dünya kupası maçlarını izliyoruz..Her sahada olmadığımız gibi orada da yokuz.. Yıllardır,her mahalleye spor sahaları,,her ile üniversite şehir hastaneleri yaptı.İçinde doktor,futbolcu bilim adamı yok..İran Abd,ye yeniliyor.Halk sokakta seviniyor..Milli takımı mollanın takımı olarak görüyor..Eskiden bir kaç cemaat,tarikat gibi azınlık camilerimize gelmezdi..Bu gün halkın büyük çoğunluğu camilere artık gelmiyor...

    Yanıtla (14) (1)
  • Tolga Gündüz / 01 Aralık 2022 10:41

    Çok güzel bir yazı, kaleminize sağlık. Bir siyasinin hedefinde Aliya gibi rahmetle, hasretle anılmak yoksa hep günü kurtarmaya bakar.

    Yanıtla (2) (2)
  • Millet / 01 Aralık 2022 10:39

    Boş asıl soruna girilmemiş.Zaten bu sistem 90 senedir vardı Asıl sorun siyasi partiler.12 seçim kaybet hala baştasın her kaybedince yardımcılarını değiştir ama sen kal rakip çıkmasını zorlaştır.Onlarca seçim kaybedip hala orda kalmak olmaz.Lider krallığı devam.Bir parti 3 seçimde yüzde 5 alamazsa fesh edilmeli .İki seçim kaybeden lider istifa etmeli.En fazla iki yıl seçilmeli.İktidar partisi yerel seçimlere girmemeli.Sen 34 le başbakan ol ama 50 üzeri oy alan c.başkanı süs olsun olacak işmi.

    Yanıtla (8) (1)
  • Unstoppable / 01 Aralık 2022 10:38

    Sayın Taşgetiren, partili cumhurbaşkanının şaibeli işleri partililer tarafından ifşa mı ediliyor yoksa sümen altı mı ediliyor, ben ona bakarım. Partili olup olmaması hiç önemli değil. Partisinden istifa ettikten sonra birilerini kayırmayacağının, şaibeli işlerle uğraşmayacağının garantisi var mı sizce? Partili de olsa partisizde olsa liderlere sıkı bir siyasi denetim getirilse daha iyi olmaz mı? Partili CB sisteminde, parti içi muhalefeti güçlendirecek yasal düzenlemelerle gayet de güzel olur.

    Yanıtla (7) (0)
  • Okur.. / 01 Aralık 2022 10:30

    Partili olmak, niye partili olunur? Liyakatin eksikliği particilikle giderilir, düşük yâda hiç olmayan puanla işe girilir, işe girildikten sonra iyi ve paralı ve rahat yere tayin olunur, ihale alınır, karakola düşünce haklı olmak istenir, görevini yapmaya çalışan memuru sürdürmek için partili olunur, buda herkesçe böyle bilinir..

    Yanıtla (5) (0)
  • rmzngrg / 01 Aralık 2022 10:12

    Bir adamın iş bilmezliği, hırsı, egosu ülkeyi felakete sürükledi maalesef dur diyende yok, satılmış hain medya sabah akşam halâ bu katakteri parlatıyor çok yazık....

    Yanıtla (9) (0)
  • bağımsız / 01 Aralık 2022 10:08

    İşin özeti m. ittifakının can simidi hdp dir, hdp yi asla dikkate almamazlık edemezler,hdp siz ittifak mesafe alamaz.

    Yanıtla (2) (3)
  • Takipci / 01 Aralık 2022 10:02

    Sn Hocam, bu yaziniz baglaminda sormak istiyorum; LONDRADA TAHKIM nedir, hic dusundunuz mu???

    Yanıtla (8) (0)
  • seyfi / 01 Aralık 2022 09:57

    C.Başkanı 100 yıllık birikimi yedi bitirdi. Muhafazakarlar zannettik ki toplumda ki haksızlık, arsızlık, hırsızlık diğer grupların işi. Devleti hep onlar yönetiyor, hep haklarımızı yiyor. Bu tecrübede gördük ki, haksız yönetenlere karşı hakkı yüceltmek yerine onlara haddini bildirme yolu seçildi ve kavgada yumruk sayılmaz. Kavgaya taraf olmayıp hak, hukuk diyenler, yapılanın haksızlık olduğunu gördü ama taraflar görmüyor, had bildirmeye devam diyor. Memlekette hak hukuk adalet can çekişiyor.

    Yanıtla (21) (2)
  • O aslan / 01 Aralık 2022 09:13

    Teşekkürler sayın yazar. Bence demokrasi ile yönetilen demokrat ülkelerde böyle bir C başkanlığı sistemi görev ve yetkileri yok .

    Yanıtla (10) (2)
  • Demokrat hukukçu / 01 Aralık 2022 09:03

    Sn İstanbuloğlu,nerede demokrasiye önce ısınıp sonra içselleştirenler?Keşke bu olmuş olsa,o zaman hiç bir problem kalmazdı zaten.Siz demokrasiyi ne zannediyorsunuz?Batının sefih yaşamı mı?Demokrasi bir yönetim biçimi,hukukun yani hakkın üstünlüğüdür.Özgürlükleri başkasının özgürlüğünün başladığı yerde sınırlayan bir anlayıştır.Halk nasıl istiyorsa öyle yönetsin(ama hukuk sınırları dahilinde)demektir.Zaten nasılsanız öyle yönetilirsiniz demiyor mu islâm peygamberi?Demokrasi eşittir islâmdır.

    Yanıtla (3) (5)
  • ÖTÜKENLİKURT / 01 Aralık 2022 08:55

    Kimden ne bekleneceğini bilmek çok önemlidir. Siz diplomasız bir zattan bilge davranışı bekliyorsunuz. Bu olmaz. Ülke battı. Mübalağa etmiyorum. Çocuğunun beslenme çantasına yavan ekmek koyan annenin duygularını anlayabilmek için önce insan olmak lazım. Halk ekmek bulma derdinde. Fakat kurumlar hazineyi yağmalıyor adeta. Diyanetin geçen yıl aldığı ödenek 13 milyar iken bu yıl 35 milyara çıkmış! Bunun izahı var mı? Cemaat açlıkla boğuşurken Diyanet 5 yıldızlı otellerde fink atıyor!

    Yanıtla (17) (4)
  • Ahmet Dursun / 01 Aralık 2022 08:55

    Partili cumhurbaşkanı olmasının milletin nazarında neyi ifade ettiği AKP kurmaylarının pek de umurlarında olduğunu sanmıyorum. AKP nin 20 yılda bizlere öğrettiği Türkiye' de siyasetin ezan, bayrak diyerek vatan, millet için yapılmayıp kişisel menfaat için yapıldığıdır. Az kaldı, sayılı gün çabuk geçer.

    Yanıtla (14) (2)
  • Demokrat hukukçu / 01 Aralık 2022 08:52

    İtülmüş ile kakılmış tiplemelerini bilirsiniz.İtülmüş kakılmışı dövmeye çok alışmıştır ve onu dövmeden duramaz.Evinin tartışmasız reisi,dediği dedik,çaldığı düdük olan ve dövmeye/...sesi kısılıncaya kadar bağırıp çağırmaya,siyasete o kadar alışan bir kişi sizce bunu hemen bırakabilir ve tarafsızlaşıp hakkaniyetleşebilir mi?Bırakırsa hayatı anlamsızlaşır.Çünkü hayatının gayesi odur.Siz ondan canını isteyin daha iyi.İlahi Ahmet Bey amma da olmayacak şey istiyorsunuz,makul mantıklı bir şey isteyin!

    Yanıtla (4) (2)
  • Sahin . / 01 Aralık 2022 08:40

    Muhafazakar Erdoğan milliyetci Bahceli ,Suriye"de Sülayman Şah "in türbesine bile sahip çıkamadılar.
    Osmanlı torunuyuz diye birde övünüyorlar. İnsanda biraz utanma olur. Bizden utanmıyorsanız hava bastığınız ülkelerden utanın.

    Yanıtla (14) (0)
  • Eyyup arıcan / 01 Aralık 2022 08:16

    Ahmet bey eleştirdiğiniz duruma gelmemiz de sizinde bir katkınız olduğunu düşünüyormusunuz.

    Yanıtla (7) (2)
  • kararla kararlı / 01 Aralık 2022 08:15

    Güzel bir yazı.Erdoğan islami kesimin romantizmiydi, büyük bir kredisi vardı, bir kesimde bu kredi hala var. Hatta kredi değil bir peşin İMAN ve hatta bir fanatiklik var. Bu bazı kesim,Erdoğan ve onun icraatları hakkında ve kendilerinin ona verdiği desteğin doğruluğu konusunda hala inat ediyor.Önlerine kanıt sundukça görmezden geliyor daha da fanatikleşiyor.Aslında gerçeği görüyor ama batan bir iş adamının, hayal kırıklığına uğrayan bir aşığın yaşadığı durumu kabul edemediği inkar noktasındalar.

    Yanıtla (9) (0)
  • Karar Okuyun / 01 Aralık 2022 02:43

    Erdoğanı elestirmek kolay, cogu insan gibi ben de elestiriyorum. Kardesim, o zaman neden bu yetkileri ona verdik? Yetkileri verenlerin hic mi kabahati yok? Bu kadar yetkiyi kime versen cildirir? Dun yetkiyi verdik, bugun yandim anam diye feryat ediyoruz. Hic sikayet etmeyelim. Bu manzara hepimize mustehak. Oyumuzu vermeden once dusunecektik. Simdi cok gec. Gecmis olsun.

    Yanıtla (14) (0)
  • okur / 01 Aralık 2022 08:13

    Unutmayın o referandumda "atı alan Üsküdarı geçti".

    Yanıtla (6) (0)
  • TB / 01 Aralık 2022 04:37

    Ahmet Bey, tüm ahlaki ve vicdani kodlarımızı bozdular. Milli ve geleneksel duygularımızı, kurallarımızı örselediler. Aile bireylerini birbirine düşürdüler, hak yediler, yalan söylediler. Esasında, kazandıkça kaybettiler!!!

    Yanıtla (24) (1)
  • H.BULAT / 01 Aralık 2022 07:20

    İlk on yılda kazandıklarını sonra ki on yılda yediler.At bu arabayı çekemiyor artık....

    Yanıtla (12) (0)
  • H OKUR / 01 Aralık 2022 07:03

    Enfekte alanlar benzetmeniz de harika olmuş

    Yanıtla (5) (0)
  • H OKUR / 01 Aralık 2022 07:01

    Harika tespitler Kaleminize sağlık.

    Yanıtla (3) (0)
  • Mehmet Yılmaz / 01 Aralık 2022 06:24

    Yine yeniden o kadar haklısınız ki.

    Yanıtla (6) (0)
  • Vişneli Cami / 01 Aralık 2022 06:20

    Ahmet hocam kibir patalojisine "İzzetbegoviç" nümunesini gösteriyorsunuz. Fakat "üstad" toksidesinde şifayı kapmış tekebbür heykelinin kutsayıcılarını ikna etmek beyhude. Zira siyaseti din, partiyi davayı mukaddes sanan bir zihniyet var orta yerde. Su bulanmazsa durulmaz. Selam ve saygılar.

    Yanıtla (12) (0)
  • taptuk / 01 Aralık 2022 06:03

    Çocuğunu Yurtdışına Erasmus la gönderen bir Babanın oğluna Oğul yolun ve zihnin açık olsun. Sakın bu memlekete bir daha dönme ve sakın muhafazakar olma hakkımı helal etmem dediğine bizzat şahit oldum. Sizin tamamlamadığınız cümlenin devamıdır. Muhabbetle efendim.

    Yanıtla (23) (1)
  • karar okuru / 01 Aralık 2022 00:28

    Siyasilerimizin entellektüel birikimleri nedir? Kaç felsefe kitabi okumuş, hangi sanatçıların şarkılarını dinlemiş NFK dışında hangi şairin şiirlerini okumuşlardır? Aliya olmak pek zor zanaat. Muhtardan az hallice siyasetçilik en kolayı

    Yanıtla (30) (2)
  • Fena / 01 Aralık 2022 02:16

    Ellerine alıp NFK yı bile okuduklarını sanmam. Belki şurada burada dinlemişlerdir. Şahsen , küçük şehir politikacısı bir yerde Fesli Kadir i anlatıyordu, Lozan'dan bahsediyor, ama Feslinin Lozan Zafer mi hezimet mi? kitabını okumamış.

    Yanıtla (14) (0)
  • istanbuloğlu / 01 Aralık 2022 00:51

    Hangi yolda yururseniz, ayakkabilariniza,elbisenize, saclariniza,o yolun rayihasi siner, belli bir zaman sonrada, o rayihayi icsellestirirsiniz.Hatta daha sonraki zamanlarda, o rayihasiz yasiyamaz, nefes alamaz hale gelirsiniz.Artik, bu rayiha, hayatinizin olmaz ise olmazlarindan, mukaddeslerinden bitisi olur.Tipki ,muhafazakarlarin,sekuler bir sistemle baslattiklari flörtun sonunda, demokrasiye once isinip ,sonra onu içsellestirmeleri gibi..Ve ardindan gelsin kuresel sisteme uygun adimlar.....

    Yanıtla (5) (1)