Mutabakatın artıları arta kalanları
Çok hızlı bir süreç. ABD ile görüşmeler, ABD’nin alan boşaltması, Barış Pınarı Harekatı, 120 – 30 kilometrelik alanın kontrol altına alınması, ardından ABD ile yapılan anlaşma çerçevesinde YPG-PYD’nin 120 saat içinde bu alanı terk etmesi…
Ve hemen ardından Erdoğan ile Putin’in daha önce tarihi belirlenen Soçi buluşması. Saatler süren (6 saat 20 dakika) bir müzakerenin ardından çıkan 10 maddelik mutabakat. Mutabakat metni şu:
1. Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
3. Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekâtı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
4. Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
6. Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.
8. Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir.
ARTILAR ARTA KALANLAR
Ne anlıyoruz bu metinden?
1-Bir kere Türkiye ve Rusya’nın mutabık kalması durumunu tespit etmek lâzım. Bu bekleniyordu. Çünkü ne Türkiye’nin Rusya ile karşı karşıya gelmeyi ne de Rusya’nın Türkiye ile karşı karşıya gelmeyi isteyeceği biliniyordu. Barış Pınarı harekatından sonra Rusya’nın buna şerh düşmemesi de Rusya’nın Türkiye’nin hassasiyetlerini gözettiğinin işareti.
2- Mutabakat metninin Türkiye için en belirgin artıları olarak, bir, Barış Pınarı ile kontrol altına alınan mevcut bölgedeki statükonun devamı, iki, bu bölge dışında kalan Fırat’ın doğusu ve batısında, bu arada Münbiç ve Tel Rıfat’tan PYD-YPG’nin 30 kilometrelik alanın dışına çıkarılma taahhüdü, üç, bu bölgenin 10 kilometre derinliğinde Türk – Rus devriyelerin denetimi, dört, mültecilerin geri dönüşlerinin kayda geçmesi zikredilebilir.
3- Metin, birçok konuda Suriye yönetimini öne çıkarıyor. Bir kere Fırat’ın doğusundaki – batısındaki YPG - PYD unsurlarının bölgeden çıkarılması işini Suriye Sınır Muhafızları ve Rus polisinin gerçekleştireceği not ediliyor. Metinde “Rusya’nın Adana Anlaşmasının uygulanmasını kolaylaştıracağı” vurgulanıyor. Bu da Rusya’nın Suriye yönetimini devreye sokma amacının bir kere daha devreye sokulması anlamına geliyor. Türkiye, kategorik olarak Esed’le görüşmeyi reddediyor olsa da, reel planda terör gruplarını devre dışı bırakma gerekçesiyle rejimin alanda rol almasına karşı çıkmıyor.
4- Metinde Suriye’nin toprak bütünlüğü yanında “siyasi birliği” de vurgulanmış. Herhalde “siyasi birlik” konusu anayasa çalışmaları sırasında üzerinde çalışılacak önemli maddelerden biri olacak.
5- Aynı şekilde 2. Maddede Rusya’nın ve rejimin gündeminde olduğu veçhile “Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar” ifadesiyle de adı konmadan başka silahlı yapılara işaret ediliyor.
6- Tabii ki bu mutabakat Suriye’de her şeyi çözmüyor. Daha çok yol var alınması gereken. Türkiye’nin rahatlaması için mültecilerin dönüşü çok çok büyük bir proje.
7- YPG - PYD güneye gönderilse bile silahtan ne ölçüde arındırılacağı bir sorun, YPG - PYD’nin dayandığı toplumsal zeminin, yani Kürtlerin rehabilitasyonu başka bir sorun. Bu yüzden mutabakat metninde Kürtler geçmiyor olsa bile Putin “Suriye hükümeti ve bölgedeki Kürtler arasında diyalog başlaması gerekiyor” diyerek bir şerh düşmeyi ihmal etmedi.
Suriye’nin Suriye olması için köprünün altından daha epey su akması gerekiyor vesselam.