‘Masa’ heyecan üretebiliyor mu?
Ak Parti’nin “Cumhur İttifakı”ndan başka iktidar şansı olmadığı gibi muhalefetin de “Masa”dan başka iktidar şansı bulunmuyor. Mevcut sistemde herhangi bir parti yüzde 50 artı 1’i bulma imkanına sahip değilse, iktidar olabilmek için ikinci, üçüncü vd. partilerle birlikte hareket etmek zorunda. Ak Parti de, Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapmak için, geçmişte çok ağır sözlerle Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olamayacağını seslendirmiş bulunan Bahçeli’nin desteğine ihtiyaç duymuştur.
Muhalefete gelirsek….
Muhalefetin en kalabalık partisi CHP. Onun oyu yüzde 25’ler civarında dolaşırken iktidar olma umudu var mı? Yok. Diğer hiçbir partinin de yok.
O zaman motivasyonunuz ister sırf Türkiye’ye zarar verdiğini düşündüğünüz iktidarı değiştirmek olsun ister kendi politikalarınızı iktidar yapmak olsun, bir başka parti ile birlikte hareket etmek zorundasınız. Üstelik bu birlikteliğin halkın oylarını da bir araya getirebilecek nitelikte olması lazım. Çünkü tavanda buluşan partilerin tabanda aynı heyecanı üretmemesi de mümkündür. Bu ihtimal, hem Ak Parti – MHP – BBP ittifakı için mümkündür, -misal Ak Parti’nin MHP ile ittifakı, Kürt oyların Ak Parti’den uzaklaşmasına zemin hazırlamıştır- hem muhalefetteki ittifak için. -Diyelim 6’lı masanın muhafazakâr tabanlı partileri, kendi kitlelerine CHP ile ittifakın -CHP’yi iktidara getirmenin- izahında zorlanmaktadırlar.- CHP’deki bazı kesimlerin de muhafazakâr çevrelerle ittifakın CHP’nin kimyasını değiştirdiği gibi bir itiraz içinde olmaları mümkündür.
Ama sistem gereği birlikte hareket etme noktasında herkesin eli mahkumdur. Sistemin bir iyi tarafından söz edilebilirse, farklı sosyolojileri birbirine yaklaştırmasına işaret edilebilir. Bir kötü tarafı da, yüzde 50 artı 1 kamplaşması gibi bir sonucu doğurmasıdır.
Neyse, asıl işaret etmek istediğim husus, “İttifak”ların işlevsel hale gelmesi ve toplumda karşılık üretebilmesi meselesidir. Orada da asıl sorun muhalefet cenahındadır.
Cumhur İttifakı’nda Erdoğan’ın adaylığı – liderliği konusunda bir sorun gözükmüyor. MHP ve BBP, bu iş birliğini, partileri veya ülke için hayati önemde gördüklerini gizlemiyorlar. Belki de ana motivasyon, ülke
yönetiminin muhalefetin eline geçmemesi arzusu.
Muhalefette durum nasıl, diye bakılırsa… Yani Masa’nın durumu?
2 Ekim’de ikinci tur buluşması yapılınca ben “Masa kan tazeledi” başlıklı bir yazı yazdım. Demek ki Masa için bu buluşma öncesinde “Kan tazeleme” gibi bir gereklilik ortamı oluşmuştu. “2 Ekim’den bu yana geçen sürede tazelenmiş bir kanın hayatiyet göstergesi var mı masada?” diye sorulursa, buna “Evet, çok canlı bir masa var ortada” cevabı vermek kolay değil.
Ben burada CHP’li kimi çevrelerin, CHP tek başına iktidar olabilirmiş gibi, Masa’nın diğer, özellikle de muhafazakâr paydaşlarını yük gibi gören ve Kılıçdaroğlu’nun hassasiyetini de dışlayan yaklaşımlarının analizini yapmayacağım. O konuda yazdım, yazılıyor ve Meral Hanım da, çok etkili sözler söyledi.
Burada Masa’nın bir “Ortak heyecan merkezi” olabilme noktasındaki zaafına işaret etmek istiyorum. Masanın paydaşı olan partilerin kendi çalışmalarını sürdürmediği söylenemez. Her parti oldukça yoğun bir çabanın içinde.
Sanki şöyle bir projelendirme söz konusu: Her parti çalışsın, kendi ırmağını büyütsün, sonra bu ırmaklar Masa mecrasında buluşsun.
Ne zaman?
Ortak mecrada buluşmanın takvimi ne?
Bu sorunun diğer ayağında “Ortak aday kim ve ne zaman açıklanacak?” sorusunun bulunduğunu herkes biliyor. Bütün siyasi mahfillerin ortak sorusu bu çünkü.
İktidar Masa’nın bu sorununun, bir zaaf alanı olduğunu düşünüyor ve oradan zorluyor. Bunun yanında da yeniden iktidar olacağından emin bir görüntü vermek için hamleler yapıyor.
Belli ki Masa ortak adayı belirlemiş olsa, onunla birlikte meydanlarda milletin huzuruna birlikte çıkma imkânı olacak. Toplum ete – kemiğe bürünmüş bir ortak irade görecek.
Yine çok belli: Şu anda iktidar mücadelesinde bir “Masa heyecanı” yok. Kamuoyuna CHP’nin iç sancıları yansıyor. İyi Parti’de bir heyecan var. Muhafazakâr üniteler, iktidara yönelik eleştiri ile kendi konumlarını savunma hattında dolaşıyor. Masa henüz odalarda… Oda müzakere demek. İktidar iddiası ise, müzakerelerin aşılıp, “İddia”nın millet huzuruna çıkarılması ile mümkün.
Ne zaman olacak bu? Masa bu sorunun aciliyetini kavramazsa işi zor.