Fay hatlarını onarabilecek miyiz?
Yeni yıl yeni bir başlangıç yapsak, diyoruz ya, iyi dilekler seslendiriyoruz ya ben de neredeyse “Devlet dili” haline gelen “Nefret dilini bıraksak” diyorum. Bir “Sevgi dili – gönül dili” gerçekleştirilebilir mi bilmiyorum ama hiç olmazsa “iletişim kurabilecek bir zemin kalsa” diyorum. Bunu bir “beka meselesi” olarak görüyorum.
“Tek millet” diyoruz ya hani, bayrakla, vatanla, devletle birleştirerek, onun neresindeyiz bilmem ama, hiç olmazsa birbiriyle öfkesiz, kinsiz, nefretsiz, ellerde çamur biriktirme hırsından arınmış, birbirine insan gibi bakan bir toplum olsak…
Yaratılan her varlığa karşı merhameti, adaleti, hukuku, vicdanı, dostluğu yüreğinin bir yerlerinde saklayan, Allah’ın o gün de kendisine yaşama fırsatı tanıdığının sevincini kaybetmeyen insanların toplumu.
1800’lerden beri “Dağılma” endişesi içine düşmüşüz, biliyor musunuz? İmparatorluk demek, çok millet, çok ırk, çok din – kültür, geniş bir coğrafya demek.
Hani deriz ya “Osmanlı Devlet-i Aliyesi, 6 asır farklı milletleri bünyesinde barış içinde yaşatmış…”
Yaşatmış ama bir gün, denir ki Fransız İhtilalinden sonra gelişen milliyetçilik akımının etkisiyle, önce gayr-ı müslim unsurlardan çözülmeler başlamış… Sonra? Sonrası gelmiş.
Devlet de, problemi felakete gidişin işareti olarak okuyan aydınlar da çare aramışlar.
Gayrı Müslimlerin kopuşunu durdurmak için “Osmanlılık fikri” çare olur mu diye bakılmış, olmamış… Sonra İmparatorluğun Müslüman kavimlerini tutmak için “İslamcılık” çare olarak görülmüş hem devlet hem fikir erbabınca… En sonunda “Türkçülük”e gelinmiş… “Türklük bilinci” toplumun farklı etnik aidiyette ancak ortak islam kimliği taşıyan kesimlerine -ki artık İmparatorluk bitmiş, onun külleri arasından yeni bir devlet doğmuştur- telkin edilirse, tasada kıvançta bir millet oluşur” düşüncesi hakim olmuştur. Bu, Osmanlı’nın son günlerinde gelişen Türkçülüğün, devlet dili haline geldiği dönemdir. “Türklük” devlet tarafından bir etnik aidiyet değil, bir “kültür bileşeni” gibi telakki edilmiş, toplum tarafından da öyle görülmesi arzu edilmiştir.
Halen bu yaklaşımın doğurduğu sancılardan kurtulmuş değiliz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Tek millet” vurgusu, bakıldığında “Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük” karışımı bir formülü ifade ediyor. Kuşkusuz iyi niyet var, tabii insanları kendi siyaset çatısı altında toplama gibi siyasi bir amaç da taşıyor.
Denebilir ki, eğer içini doldurabiliyorsanız, uyumlu, barış içinde ilişkiler geliştiren bir topluma dönüşebiliyorsanız, ırklar, dinler, mezhepler farklı da olsa, insanlar bu aidiyetlerini içlerinde saklıyor olsalar bile, hatta insanlar biz “Tek milletiz” demeseler bile, görece bir barış iklimi inşa edilebilir.
Ak Parti’nin yola çıkarken ülkenin böyle bir ihtiyacının bulunduğunu gördüğü ve çareler aradığı söylenebilir. “Açılımlar” kimi fay hatlarını tedavi etme yönünde bu ihtiyacın görülmesinin sonucudur.
“İslami aidiyeti” hatta belli bir mezhep aidiyeti öne çıkan bir kadro, bir anlamda “herkes kendi aidiyeti içinde kalsın ama biz sağlıklı iletişimi başaralım” gibi bir tavırla hareket etmiştir.
Akil İnsanlar Heyeti içinde yer alan bir grup insan olarak bizler, diyelim “Kürt sorunu”nu konuşurken, “Analar ağlamasın” gibi son derece insani bir mottodan hareket etmişizdir, “barış içine yaşayabilir olduğumuz”un göstergesi olarak da ticari ortaklıklar, evlenmeler gibi insan ilişkilerinin yoğunluğunu ortaya koymuşuzdur.
Ben Eskişehir’deki toplantıda, “Babam Türk, annem Kürt, ayrışırsak ben ne olacağım” diye soran orta yaşlı evli barklı birisine, “Seni ortadan kesecekler, kura çekip -şurası annenin, şurası babanın- diyecekler” dediğimde salondaki gülüşmeleri hatırlıyorum.
Evet bir noktadan sonra ayrışmalar, dağılmalar, nefretleşmeler, birbirinin kuyusunu kazmalar, herkes için intihara dönüşüyor.
Ama bakıldığında, fay hatlarına yatırım yapmanın da önünü alamıyoruz. Herkes için birbirine karşı gardını almış, pusuya yatmış, mevzilenmiş olmaktan başka yol -yöntem kalmamış gibi gözüküyor.
Son üç – beş yıl içinde neredeyse aileler içinde bile iletişim zorluğu yaşanıyor. Trajik bir durum ama, bir “Açılım”dan söz etmek gerekirse “Aile içi açılım”ı konuşmak gerekecek.
Siyasetin “Alan konsolidasyonu” zeminine oturduğu ve onun da “kamplaşma”yı derinleştirdiği bir ülkenin psikolojisi içinde, hep birlikte “Öteki”nde kötülük arayışına girmiş bulunmaktayız. En kapsayıcı rolde olması gerekenlerimiz, mikro ayrışma dilleri üretmekten geri kalmıyor. Gözlerimiz çakmak çakmak. Sağımız solumuz dış düşman, iç düşman…
Ne dersiniz, içimizdeki ayrık otlarını sökebilecek miyiz? Nefret yumaklarını çözebilecek miyiz? Merhamet dedim, adalet dedim, insaf, vicdan, sevgi dedim… bunların yoğunlaştığı bir dil bulabilecek miyiz?
Gelin bugün kalbimizi elimize alalım ve onunla konuşalım… En azından bireysel sağlığımız için içimizdeki kötülük tortularından kurtulmamız gerekiyor.















Sizde Erdoğan düşmanlığı var, Kılıçdaroğlu'nu hiç görmüyorsunuz neler söylüyor? Hep Erdoğan eleştirisi yapacaksınız hep.. Mesela Özgür Özel 'i hiç göremezsiniz. Ama S.Soylu şunu dedi bunu dedi diye günlerce anlattınız..
Yanıtla (1) (0)Bizde güç elde edildi mi artık her konuda benim dediğim doğru ben olmasam her şey mahvolur anlayışından bir türlü kurtulamadık. Oysa her vatan evladı bu ülkenin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması, yükselmesi mutlu ve refah bir toplum olmasını arzu eder. Kimse bölünüp parçalanmak gibi bir derdi yok. olamaz da. Yeter ki ülkemizi yaşanır, adalet, hukuk, kimseyi ötekileştirmeyen, insan hak ve özgürlüklerine müdahale etmeyen bir anlayış olsun. Kimseye haksızlık yapılmasın. Bu ülke hepimizin...
Yanıtla (0) (0)Ülke ekonomisinin geldiği yer yeni değil ki geçmişten beri aynı tas aynı hamam. Belki bir umut düzeliriz dedik ama olmadı yine beceremedik. Kabul etmek lazım artık millet olarak yetersiz kalıyoruz bilmiyoruz malesef!. Osmanlı son döneminden bugüne değişen bir şey yok. Değişmeyen tek şey vergilerle dönüşmeye çalıştığımız. Pazar yeri bakımından da üzerimize yok zaten yazık halimize!
Yanıtla (0) (0)Laiklik tek yol
Yanıtla (0) (0)Bazılarının beğenmediği laiklik ilkesi sayesinde, Türkiye müslüman ülkeler arasında gıpta ile bakılan ülke konumunda idi. 1980 sonrası dış güçler tarafından ülkemize dayatılan Yeşil Kuşak Projesinin adım adım hayata geçirilmesiyle, sürekli çatışma ve kaosun hüküm sürdüğü diğer müslüman ülkelere benzemeye başlamamız tesadüf değildir. Eğer bu yoldan geri dönülmezse, Yeşil Kuşak Projesini bu ülkeye dayatanlar amaçlarına ulaşmış olacaktır. Onların amaçları da zaten belli.
Yanıtla (4) (1)Türk halki ne yazikki, günlük islerle mesgul. Politikacilar sen ben kavgasyla mesgul. Her yerde yaziyorum, en büyük tehlike gida kitligi. Hic kimse bunun üzerinde kafa yormuyor. Dolarin olsa ne fayda, yiyecegin olmadiktan sonra. Ülkeyi yöneten sahislar yakin zamanda meydana gelecek, gida kitligina nasil bir önlem düsünüyorlar? Tahil piyasasinda daralma var, Türkiyede kis kurak geciyor. Adamlarin derdi Dolar ve altin. Halo, ac kalacaksin ac, önlemin ne?
Yanıtla (2) (0)Fay hatları benim bildiğim kırk yıldır hasarlıydı. Bu ülkenin bütün beyin takımı işbirliği yapsa da başaramaz!
Yanıtla (0) (0)Şeytan nedir?? Görevi nedir??? Allah ona bu görevi vermiş, onu kullanmış midir? Şeytandaki bu korkunç güç nereden geliyor?. Tanrı bizi doğru yola ceviremiyorken, bizi kullanan şeytan bu gücü nereden alıyor? Eyyy şeytan:) seytanligin sırası değil:) 6 milyar insanın aklını celen sonsuz güç sahibi iblis:) Allah la anlasman nedir?? Allah belanı versin, bana boyle yorum yazdirdigin için. Suçlu ben değilim bu adi şeytandır Rabb'im değil ama akape gnl. Başkanı beni affetsin,
Yanıtla (1) (0)Sn cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu na cibiliyetsiz dedi, cibiliyetsiz in bir anlamida soysuz demektir...oysa sn Kılıçdaroğlu nün soyu, peygamber efendimiz sav. Dayanıyor Tayyip Erdoğanida soyunu açıklamaya davet ediyorum... Gürcistan'da bende gurcuyum demişti...Ne mutlu Türküm diyene kelimesi.bunun için mı onu rahatsız ediyor? Onu soyunu açıklamaya davet ediyorum.. Peygamberimizin sav...soyu soysuzluklami suclanmalidir?
Yanıtla (3) (0)Ahmet bey, ızdıraplarınızı çok güzel dile getiriyorsunuz, hepsini paylaşıyorum, ancak bu gün konu Akp’nin siyasi ikbali ve bahsettiğiniz ayrıştırıcı dilin sebebi taraftarları birbirine düşman gibi gösterip kendi tabanını bir arada tutmak.Bunu yaparken akıl/mantık değil his/duyguları kullanmak.Gidişat hayra alamet değil.Eskiden farklı vesayet odakları vardı, zor zamanda devreye girerlerdi; şimdi onları arar olduk, bir orta yol bulsunlar diye, ama artık onlar da yok.Karanlık aydınlığın habercisi..
Yanıtla (5) (0)Ne yazikki, Türkiyede dogrularin yerini yalanlar almis ve herkes kendi yalanini savunma pesinde. Cogu Insanin hirsi ve kibri akillarinin cok önünde. Böyle bir toplumun sonu hicde iyi olmaz.
Yanıtla (8) (0)Timsahın göz yaşları mı demeliyim yoksa gergedanın mı?
Yanıtla (3) (1)Her yılın başında böyle yazılar yazıp yeni yıla başlayan sonra her gün ayrıştırıcı bir dil kullanarak-verilen programa göre- toplumun birlik ve beraberlik içinde olduğu ne kadar değer varsa hepsini planlı bir şekilde itibarsızlaştırma operasyonu çekmekle özetlenebilecek yeni bir yıla başladık. Buna önümüzdeki
Günlerde şahitlik ederiz. Geçen senenin yazılarına bakınca bunu görürsünüz.
Fitneye fesada devam bir yıla girdik.bakalım.
Politikacılarin toplumda onemi sinirlanip cok ta takan olmayip degersizlestigi ayni zamanda gazteci enflasyonu dindigi zaman Halk akillanmaya baslamis demektir..bu iki tayfa sadece veresiye satip peşin konfor yasar..Gelişmiş ulkelerde bu konforu vermezler...
Yanıtla (5) (0)Ahmet bey siz AK parti kesimini ötekileştirmekten vaz geçerek başlayabilirsiniz.
Yanıtla (5) (23)Ey haksızlık karşısında gıkını çıkartmayan dilsiz iblisler, ve toplumu uyuşturan bel'am takımı; kahhar olan allah sizleri kahreylesin
Yanıtla (12) (0)Benim inandığım Allah ki o alemlerin rabbidir ve iman etmişim ki zerre miktar hayr işleyenin de mükafatını verir, zerre miktar şer işleyeni de hakettiği şekilde cezalandırır ve kullarına asla zulmetmez.Bir de çevrenizde müslümanım diye geçinen, elinden, dilinden, belinden necaset akan eblehlere bir bakın, rabbime şükürler olsun ki ben onlarla aynı dinden değilim
Yanıtla (9) (0)Iyi söylemleri en bastakinin yapmasi lazim.
Yanıtla (28) (1)Düsünün , bir B.Belediye baskanina: bir de utanmadan bana mektup yaziyor diyor.
Siz yürütmein basisiniz,tabii ki size yazacak.
Bu uslup , milleti geriyor.
Bu uslubtan vazgecilmeli.
Ulaş Ali kardeşim çok güzel yazmış , İmamoğlu , ülkenin Reis-i Cumhuruna mektup gönderip derdini anlatmak istedi , AKP başkanı , Ülkenin 50+1 inin Cumhurbaşkanı İmamoğlu ile dalga geçti , Bence İmamoğlu mektup yazmakla büyük hata etti ,
Yanıtla (4) (2)Asla Birdaha...müslümana güvenmem....
Yanıtla (28) (5)Lamı tekid kullandim(bitti)
Aynı hataya sizde düşmüş olmuyor musunuz?..
Yanıtla (8) (0)Ne zaman insanlara Müslüman-Hristiyan-Yahudi, Türk-Kürt-Ermeni, Alevi-Sünni, İnanan-İnanmayan, AKPli-CHPli, Kadın-Erkek, Doğulu-Batılı v.b. demeyi bırakıp insan olarak bakacaksınız...Hepimiz Adem'in çocuklarıyız...
İnsanlar sadece iki sınıftır; İyilik Yapanlar-Kötülük yapanlar....
Bunlar seri kötülük yapıyor.
Yanıtla (11) (0)Vatan içindiyor.
Allah için diyor.
...insanları ruhen, fikren, fizikten
Katlediyor
Ben dindar birisiyim. Benim pozisyonum ise şu sekilde: Müslüman olması benim için güven veren bir durumu ifade etmiyor artık (aslında İslam eliyle, diliyle güvenilir bir birey oluşturmak istemiş). Ancak yeterince tanıdıktan sonra bir güvenden bahsedebilir.
Yanıtla (12) (0)Bir insanı yeterince tanımadan güvenmek Müslümanlığa aykırıdır. Sapla samanı birbirinden ayırt et.
Yanıtla (0) (0)Güzel ahlaklı kim ise,din,ırk,renk gözetmeden güvenirim,o kadar.
Yanıtla (13) (0)Kuranı kerimde aklını kullananlar için Y ulul elbab diye hitab edilir yani ey akıl sahibleri diye bir ayeti kerime vardır.Ben de ey ulul elbab diye söze başlayayım:Ey akıl sahipleri; faiz için nas vardır, amenna ve sadekna, peki saçı bitmemiş yetim hakkının yenmemesi için, beytul malın yağmalanmaması için,insanlar arasında adaletle hükmedilmesi için NAS yok mudur?Cahiliyye döneminde adam kayırmaya kabilecilik denirdi, şimdiki particilik te aynen cahiliyye adetidir, emanet ehline veriliyor mu?
Yanıtla (7) (0)"Nefret dilini bırakmak, sevgi dili, gönül dili” oluşturmak mümkün mü? Peşin hükümler her ne olursa olsun bir kenara bırakılabilir mi? Daha açık yazayım, "yobaz, gerici, örümcek kafalı, ortaçağ zihniyeti" veya tersi "kâfir, müşrik, ayyaş, din düşmanı, zındık" gibi tanımlamalardan vazgeçmek mümkün mü? "Fitne ve şirk yok oluncaya kadar savaş" ne anlama geliyor? Aydınlar(!) ve siyasetçiler ilk ve en büyük görev sizde toplumu germeyin, farklılıkları kaşımayın...
Yanıtla (1) (0)Ahmet Bey, "'Devlet dili' haline gelen 'Nefret dilini bıraksak' diyorum" derken, Erdoğan'a "öl" dediğinin farkında mı acaba? İki gün önce söyledi, kendisini en çok etkileyen iki yazardan biri Necip Fazıl diğeri Hasan Karakaya. Üzerinde NFK'nın etkisi çok açık. Hani,
Yanıtla (20) (4)"Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın;
Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!.."
diyen NFK. Erdoğan düşmansız yaşayamaz; yoksa yaratır. Çünkü oturup tartışacak bilgisi yok. O bağıracak.
Aynen. AKP başkanının bilgi seviyesi, birileriyle bir konuyu tartışmaya yetecek düzeyde değil. 20 yıldır onu ekranda halkın karşısında başka bir siyasi ile konuşurken gören var mı? Kendine, fikrine, ideolojisine, davasına güvenen biri, haklılığını, tezini en iyi münazara, münakaşa ortamında göstermez mi? Kılıçdaroğlu, defalarca çağırdı, televizyon kanalını kendin seç, danışmanlarını da al gel, ben yalnız geleceğim, konuşalım, dedi; tık yok.
Yanıtla (9) (0)Ben önceleri reis'in başkaları ile aynı programda konuşmamasını, onun diğerlerini küçümsemesi olarak düşünüyordum. Ancak gerçek, bu sebepten daha başka bir şey diye düşünmeye başladım:karşısında biri olsa - haklı veya haksız - onu kalkar döver. İnanın!
Yanıtla (3) (0)2021 dahil bu gün AKP iktidarı ile geçen her gün bu millet , bu ülke için büyük bir kayıptır.
Yanıtla (9) (0)Tek çözüm en kısa zamanda SANDIK SANDIK...
Yeni bir iktidar, yeni bir yol
Sonrasında:
ADALET ADALET ADALET
Adaletin hakim kılındığı ülkede refah kendiliğinden gelecektir
Sayın Ahmett abe görüşlerimiz aynı olmasada dinsel anlamda görüşlerimiz uyuşuyor.köşe yazılarını okuyorum.Ben koyu bir ecevitci olarak Demirele kızardım ama nefret etmezdim.kin duymazdım.Hatta bir çocuk elinde ecevitin fotoğrafı Demirelin mitingine geliyor de irelgörüyor bu ne diyor çocuk ecevite selam gönderiyorum diyor yanına alıyor selamını ver diyor biz ogünlerrden bugüne nasıl geldik.cumhurbaşkanının geçenlerde kılıçdaroğlun a söyledikleri söylenecek lafmı.önce yön nefret dilini brk
Yanıtla (3) (0)Gerek
Ahmet bey güzel kardeşim .Siz hakikatleri ,gerçeleri,haksızlık ve zulümleri yazdıkça birlikte yanyana namaz kıldığım, aynı inancı paylaştığım insanların körü körüne haksızlıkları zulümleri sahiplenen yakın uzak akrabalarım, arkadaşlarım ve çevremden uzaklaşıyor ve onlardan soğuyorum. Partilerini dinlerinin yerine koymalarına sabredemiyorum ve onlara acıyorum İçlerinden uzaklaştığıma memnun oluyorum.
Yanıtla (14) (0)Okur yazar bende aynen senin gibiyim. Bu kadar haksizligi gormezden gelenlerin dinimizde bunun gunah ve haram oldugunu bilmeleri lazim. Ben bu duruma bakinca aslinda insanlarin gostermeye calistiklari kadar dindar olmadiklarini dusunuyorum.
Yanıtla (11) (0)Bende senin gibiyim. Farkımız.... akrabalardan, dostlardan uzaklaşmıyorum... Nuh asm... kendine inanmayan oğlundan, ayette hain diye zikredilen hanımdan uzaklaşmadı... ta ki tufanla ayrıldılar.... siyaseten ayrılık, ayrılık olamaz, olmamalı.
Yanıtla (1) (0)"Merhamet dedim, adalet dedim, insaf, vicdan, sevgi dedim… bunların yoğunlaştığı bir dil bulabilecek miyiz?"
Yanıtla (1) (2)Hayır bulamayacağız. İslamiyetten uzaklaştığımız oranda o dilden de uzaklaşacağız.
Kendi kendime soruyorum: Ben Müslüman mıyım? Cevabımı Allah biliyor. Müslümanlıktan çok uzağım. İslamiyeti bilmiyorum. Yorumcuların kendi kendilerine sormalarını temenni ederim. Kim İslamiyeti yeterince biliyor ve yaşıyor? Belki de Müslümanım diyen herkes biliyor ve yaşıyor. Öyle mi?
AL SANA FAY HATTİ!Ortalama elektrik tuketimin 200 kw oldugu bu ulkede ,niye 150 kw tan sonra yuzde 127 zam geldi.niye sinir 200 kw den baslama di.bu millete hainlik degil mi?bu zulum degil mi?bu akp zulmu degil mi?
Yanıtla (8) (0)Ahmet hocam,bundan buyuk fay hatti mi?olur. Millet uc ogun bela yagdiriyor bu zihniyete...
Siyaset fazilet mücâdelesidir!
Yanıtla (4) (0)Bir ülkenin en birikimli, en dürüst, en fedakâr, “rol model” olabilecek insanları siyasetçi olmalı ve ülkeyi yönetmelidir!
Bizim memleketin şanssızlığı, en çok da siyaset kurumunda olmak üzere, çoktandır toplumsal hayatın hemen her alanında,
“negatif seleksiyon” sürecinin etkili olmasıdır.
Bu yüzden, bir çok yerde, önde olanların, öne çıkanların çoğu “kifayetsiz muhteris”tir!
Erdoğan gitmeden bu ülkeye, bu ülkenin insanına gün yüzü yok! Gerisi boş laf!
Yanıtla (10) (0)8 milyon suriyelinin masrafları,güneydoğudaki (başka yerlerdede var ama orasa daha yoğun) kaçak elektriğin faturası bu...hepimize dağıtıldı,ödeyin paşa paşa....merhametin ceremesi fatura olarak şimdi sizede girmeye başladı ensarlar..ama sizde hala ses yok...o yurtlardada çocuklar hiç ses çıkarmamıştı...demekki bu işler böyle yürüyor..
Yanıtla (3) (0)Huzur nasıl bulunur? Seçim olur , bu zihniyet e Osmanlı tokadı vurulur , Allah'tan vahiy almayan,, yaradanın Vasıf'larını üstünde taşımayan normal insanlar iş başına gelirse olur, Din şow aracı olmaktan çıkarılır , Korumalar eşliğinde konvoy ile Cuma ya gidip Allah ile halk aldatılmaz , Hukuk layık olduğu yere oturur, Emir le insanlar hapisler de süründürülmez, onların yerine bu iktidar gürûhu sorgulanır ve layık oldukları cezayı alırlar , Allah'ın tokat ı geliyor , kurtuluşları yok ,
Yanıtla (14) (1)Benim çevrem arkadaşlarım benim gibi hep ilahiyat imam hatip mezunlarıdır;hepsi ya korkak ya menfaatleri icabı susmakta, yutkunmakta ya da gözlerini yere dikip kör sağır ve dilsizi oynamaktadırlar. Kısacası partileri dinlerinin önüne geçmiş durumda.Okuyup öğrendiklerini inanç olarak inkar etmeseler bile fiilen inkar etmekte ve susarak zulüm ve haksızlıkları tasdik etmektedirler. Kısaca acınacak durumdadırlar. Hukukumuzda bazen sükut ikrardır. Ve bütün bu olup bitene ortak olmaktadırlar.
Yanıtla (25) (0)Hayata bakışı din üzerinden olan insanların birleştirici olmaları zordur. bu bakış açsında, çok sert, 'Mümin-Kafir' ayırımı vardır. doğası geregi bölücüdür. nefret söylemini, kutuplaştırmayı, ötekileştirmeyi burada aramak lazım. Beşeri düşüncede de 'öteki' vardır ama dini düşüncede daha agırdır. 'Allah katında İslamdan başka din kabul edilmeyecek' ayeti de bu insanlarda bir gerginlik yaratıyor diye düşünüyorum.
Yanıtla (11) (5)Ortaya karışık salata korkakca yazılmış bir yazı
Yanıtla (3) (9)Benim dinim dini inancim akp nin dini inanci ile taban tabana ters. Benim dini inancimda hak var adalet var vicdan var merhamet var helal harami ayirt etme var. Kpssde birinci oldugu halde sozlu sinavda elenenlere uzulmek var.surekli enflasyonu dusuk gosterip memurun emeklinin hakkini yememek var e simdi bu saydiklarimin hangisi akp de var.
Yanıtla (29) (0)'Okur' , 'Kamil' ve 'Halk' rumuzlu vatandaşlar!
Yanıtla (18) (0)Yorumlarınıza katılıyorum. Ben de bütün samimiyetimle dindarım. Dindar olmaya çalışıyorum. Ben de bundan sonra siyasetine din sosu dökenlere asla güvenmeyeceğim, güvenilmemesini telkin edeceğim.
Benim düşüncem de bu şekilde NOKTA
Akp Türkiye'deki dini sosyal ekonomik hukuk tüm fay hatlarını kırdı hepsi on katlı bina gibi yerle bir oldu 84milyon akp lilerde dahil başımıza yıkıldı afat -katar ekipleri bizi kurtaracak.enkaz altından ses veriyorum. Kimse var mı vaaaaar
Yanıtla (3) (2)Son seçimlere kadar Ak Parti 'ye oy vermiş muhafazakar ve mütedeyyin biriyim,
Yanıtla (14) (0)çoğu milletvekilinin pensilvanya ziyaretleri, resimleri orta yerde dururken,
Kürsülerde, ekranlarda onca övgü dolu cümleler edilmişken,
(hâin darbeye bizzat iştirak etmişler hariç) herkesi terörist hâin ilan edip, yüzbinlerce insanı işinden aşından ailesinden edip çocuklarını aç bırakıp, hayatlarını cehenneme çevirmenin günahı vebali çok büyük,
Bu büyük zulmü 12 eylül 'de
28 şubat'da gördük...!
siz yapmayın.
Sayın Taşgetiren, yorumları okuyor musunuz, okuyor da umursamıyor musunuz bilemiyorum.
Yanıtla (14) (0)Siz, sizin birzamanlar ki, bildiğiniz Erdoğanın artık olmadığını, olamayacağını hala anlayamıyorsunuz, hala ümidiniz var. Erdoğan, kötülük yolunda o kadar çok uzun mesafe aldı ki, iyiliğe geri dönmek ister mi sanıyorsunuz? Ömrü yetmez kötülüklerini düzeltmeye. Artık bunu anlayın sayın Taşgetiren, hayalcilikten vazgeçin, gerçekçi olun.
Dolanmayın, kim olursa, adını söyleyerek uyarmaktan da çekinmeyin
Böl ve yönet:Göldeki kurbağalar bir birleriyle kavga ediyorsa buradan bir İngiliz geçmiştir.Klasik bilinen bir yöntemdir.Ülkeleri halkları mezhepleri ırkları azınlığın bölerek bir birine düşman ederek yönetim sistemi.20,yıldır azınlığın ufacık bir zümreyle her tür kılığa bulalemun gibi renk değiştirmesine katlandık,kimimiz dava denilen soygun sisteminin menfeat karşılığı gönüllü,gönülsüz askeri olduk,
Yanıtla (5) (0).
Hocam aslında çözü çok zor değil. Evrensel hukuk, adalet, adaletli gelir dağılımı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini esas alan bir yönetim anlayışıyla sorunlarımızı çözebiliriz. Ayrıca yurtta sulh, Dünyada sulh ilkesini temel dış politika eksenine yerleştirip yol alırsak; başımıza gelen bu olumsuzlukların çoğu son bulacaktır.
Yanıtla (6) (1)Hangi ortak paydadan bahsediyorsunuz?Alevi isen kpss de 100 puan da alsan mülakatta kesinlikle elenirsin ama el etek öpen tarikat cemaat köleleri kpss de 60 ta alsa hemen atanır.Hak nerede?Adalet nerede?Zulüm diz boyu ve zulme destek olanlarda zerre kadar ahşret inancı kalmamış, haram ile işkembelerini doldurma gayretindeler.Sünnetullah asla değişmez, bu yapılanlar er yada geç bu ülkeyi suriye gibi, yemen gibi yapacak, bu da ilahi adaletin tecellisi olacak.
Yanıtla (6) (1)Sayın Taşgetiren müslümanlığı elden bırakmayarak inceden inceye ders veriyorsunuz ve kul hakkı yiyorsunuz sayın cumhurbaşkanının Askon konuşmasında muhalefet başkanına söylediklerini eleştirmediğiniz gibi orada toplanan hazirundan bir kişi dahi itiraz etmeyip bu konuşmayı eleştirmemesine şaşırıyorum.İçlerinden birkişi dahi itiraz edemezmi sizde eleştiremezmisiniz. saygılar
Yanıtla (8) (0)Devletin yasamasi icin esitlik ,hurriyet,hak,adalet hakkaniyet..olmasi lazim.bunlar ulkemizde gittikce yok oldugu gibi ,bunlari yasatacak sistemde yok.osmanli cokerken islamciliga sarildi fayda etmedi.turkiye simdilerde ummetcilige sarilmak istiyor ama bosuna.bu kafayla bu ulkenin kiyamete kadar yasayacagini soylemek slogandan ileri gitmez.
Yanıtla (3) (0)"Anonim Şirketlerin" icadına kadar,ticaret bir tür barış sembolü ve barış aracıydı. Farklı topluluklar,ticaret sayesinde huzur içinde yaşayagelmişti.
Yanıtla (0) (1)Ancak bu icattan sonra, ticaretin "insani" yönü giderek azaldı, çünkü artık ticaretin başarısını şirketlerin kalitesi ve gücü belirlemeye başladı. Modernizmin çuvallamasının nedeni budur: İnsanoğlu, kendi elleriyle yarattığı bu "golem"le rekabet edememektedir.
Sonuç:İnsan"fay hatlarının"ortasında sıkıştı, çünkü insanın insana ihtiyacı kalmadı.
Vatandaş 15 Temmuzda demokrasi tarihini perçinledi ama birşey daha yapabilseydi siyaset bir daha aymaz vurdumduymaz olmayacaktı. Fetö darbesini derdedt edip paketledikten sonra her parti seçmeni kendi siyasi teşkilatlarınında kulağından tutup adam gibi yönetim muhalefet yapmadığı için kapının önüne koyabilseydi bu darbenin 2. Hesabınıda faturasını da siyasete kesebilseydi siyaset takımının dili ne bu kadar kirli zehirli olurdu nede bu derece pervasız davranabilirlerdi.
Yanıtla (3) (0)Kantarın topuzunu kaçırdılar.
Yanıtla (6) (0)Adaleti yok ettiler.
Bir gün adaletin kendilerine de lazım olacağını unuttular
Şimdi hatırlasalar da iş işten geçti.
Şimdi ise gücün yerin panik aldı.
Osevgi dilini bulamayacagiz cunku devletin tepesi ve yonetenleri nefret ekiyor milletin cogunluguna zillet diyor hain diyor dalaletle sucluyor muhaliflere agir hakaretler ediyor
Yanıtla (4) (0)Helaleselim.Celiski emek sermaye celiskisi.Gerisi yapay bolunmeler.Bizi bolup,birbirimize dusuruyorlar.Zengin hep daha zengin.Uyanalim.Biz surunmeye devam.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar ,sizde yazılarınızda adaletli olsanız; yanında durduğunuz ve karşısında durduğunu siyasi yapılara karşı.
Yanıtla (4) (2)Bizim insanımız içinde ayrılık gayrılık yoktur, varsaihmal edilebilecek kadar çok küçük bir azınlık arasında vardır lakin insanları kutuplaştırmayı,birbirine düşman etmeyi taraftarlarını yanında tutmak için olmazsa olmaz gören siyaset nefret dilini bırakmadığı için birbirimize düşmanmışız gibi görünüyoruz. Sade vatandaş arasında nefret yok siyasetçinin dilinden dolayı belki biraz şüphe var,rahat bırakılsak kardeş kardeş geçineceğiz,zaten geçinip gidiyoruz keşke siyasetçi yakamızı bıraksa...
Yanıtla (1) (0)“Fikri hür, irfanı hür” nesiller yetiştirme ülküsünü “jakobenlik” ile suçlayan “dindar-kindar” nesil hedefleyen kin dolu kesimle nasıl olabilir?
Yanıtla (8) (0)Doğduğumda 60 ihtilali olmuş.Bu güne kadar ihtilaller,baskılar,ekonomik bunalımlar,vs. gördüm.Birgun günyüzü görmeden ölecekmiyiz.
Yanıtla (6) (0)Türk varlığının devamını kürtlerin imha edilmesini gerektirir. Kaziyesini itikat etmiş bir etnik yapı ile ülkü, din, peygamber, ilah...
Yanıtla (3) (4)Hiçbir ortak paydamız yoktur.
Tek ortak duygu payda maalesef NEFRET TİR.
Yusuf AKÇURA'nın 3 tarzı siyaset adlı muhteşem makalesidir yazdığınız. Keşke onun adını da yazsaydınız. Aborjin kabilelerine Fransız Anayasasını uygulasanız medeni olurlar mı? Hayır. Medeniyet uzun bir süreçtir. Bizim dincilerde o medeniyet yok. 20 yılda ülkemiz hukuk ve özgürlük bakımından Uganda, Somali seviyesine indi. Bunun sebebi cühelanın şahsi hırs ve ihtiraslarını tatminden başka şey düşünmemesi. Karşı görüştekileri katli vacip düşman görmesidir. LAİKLİK ESAS OLMALIDIR.
Yanıtla (4) (1)Cumhurbaskani dun yaptigi konusmada muhalefetin milletimizi kutuplastirmasina izin vermeyecegiz dedi. Bu lafi duyunca afalladim sastim kaldim. Oysa muhalefet erdoganin bu kutuplastirici siyasetini hep sikayet etti. Daha dun cumhurbaskani kilicdaroglu icin agza alinmayacak laflar etti. Milleti kutuplastiran erdogan oldugu halde sucu muhalefete atmasina pes artik denir. Bu gune kadar demireli erbakani eceviti ozali gordum ama boyle kendi yaptigini baskanin uzerine atan bir siyasetci daha gormedim
Yanıtla (10) (1)yanlış tuşa bastım yarım gitti yorum özür
Yanıtla (1) (1)EVET. Bunun yolu var sayın yazar, ancak ilkel frika kültürüne sahip kardronun acilen devletten gönderilmesi ve LAİKLİK ilkesinin, ÖZGÜRLÜKLERİN, BAĞIMSIZ YARGININ, DENGE VE DENETİM SİSTEMİNİN
Yanıtla (2) (1)Fay hatları oluşması için bile isteye 8 şiddetinde deprem oluşturulmuştur.!
Yanıtla (18) (0)Deprem sonrasıda açılan yarıklara 'da,
Yalana, talana, yanlışa,
dur yapma yazıktır günahtır diyen kim varsa önce hâin, illet, zillet teşhisi koyup, düne kadar hasım olan bugün güya hısım! gözükenlerle işbirliği yapıp çukurlara attılar..!
Kendi yaptıkları ortadayken suçsuz günahsız yüzbinlerce insanın hayatını ömrünü cehenneme çevirdiler..
Adalet herkese lazım olacak..
Elhak yazılanlar doğrudur insan olman8n gereği budur İslam olmaňin gereği budur
Yanıtla (2) (1)Bu siyasetçilerle mi bu barışı sağlayacağız bu imkansız.
Yanıtla (4) (0)Allah'ın evi camilere gitmek içimizden gelmiyor.Hangi ulaşmadan bahsediyorsunuz Ahmet Bey? Her zaman derdim bir din dava haline gelmişse, getirilmişse o artık din değildir diye.Maalesef bu gün faiz, yolsuzluk gibi konularda verilen fetvalar, yurtlarda yaşanılan rezaletler karşısında takınılan tavırların nedeni davaya halel getirmemek adınadır.Çok ağır bir ifade olacak ama bizim gibiler artık onlar ile aynı dine inanmıyorlar.
Yanıtla (18) (0)"1980 öncesi ideolojik fay hatlarına ek yeni fay hatlarına gidiş mi? "Siyaset bilimi ve sosyolojinin bulguları, FETÖ olayını daha kolay anlamamıza ışık tutabilir. Fakat bu ışıkta görmemiz gereken diğer husus, meselenin FETÖ ile sınırlanamayacağıdır. Güven, sevgi, saygı ve bunların tabiî sonucu olan demokrasinin bulunmadığı her ortamda yeni paralel düşey teşkilatlar doğar. Bu paralellerin adı bazen cemaat, bazen tarikat, bazen teşkilat, bazen mafya, bazen de bizim parti olabilir."-İskender ÖKSÜZ
Yanıtla (6) (0)"...Çevreye, yani yatay ilişkilere güvensizlik, çevrenin muhtemel düşmanca tavrına karşı düşey ilişki aramak… Bu eğilimi Engin Geçtan Hoca çok güzel anlatır: “Koca koca insanlar, ellerinde göbek kordonları, sokup rahatlayacakları priz arıyorlar.” Şahsiyetimizi kaybetmek karşılığında ana rahminin rahatlığı!
Yanıtla (3) (0)Yukarıdan aşağıya doğru yönelen kurtarıcı ellere siyaset biliminde “clientelism” ve “patrimonialism” deniyor."-Prof. Dr. İskender Öksüz
"Demokrasi ise sadece seçim değil; bütün topluluklarda, üniversitede, sendikada, partide ve bütün ülkede, şu yanımızda duran insanların çoğunluğunun bizim değerlerimizi paylaştığını bilmenin, onlara güvenmenin, onları sevme ve saymanın bir sonucudur. Bu unsurlar yoksa demokrasi yoktur. O zaman siyaset, çok sayıda düşey paralel yapının birbirini yenmeye çalıştığı pis bir kavgadır."-İ. Öksüz -"Belli ki şehirli olduk ama cemiyet değil cemaat halindeyiz"
Yanıtla (3) (0)"Anket 117 ülkede yapılmış. Biz 115.’yiz. Sondan üçüncü! Bu sondan üçüncülük diğerlerinden daha kötü. Gerçi PISA gibi ölçümlerde de sondan üçüncülük civarındayız. Fakat onlarda sondan üçüncü olduğumuz grup meselâ OECD ülkeleri veya Avrupa ülkeleri gibi nispeten küçük ve kalkınmış ülkelerdi. Güvende 117 ülke arasında sondan üçüncüyüz! En düşük notumuz bu ve güven sosyal sermayenin göstergesi olduğuna göre sosyal sermayede iflas seviyesindeyiz. Ve sosyal sermaye kalkınmanın kök sebebi!"-İ. Öksüz
Yanıtla (7) (0)"1970 ve 80’lerde İtalya’yı inceleyen Robert Putnam, sosyal sermayeyi ölçmek için hem o günkü hem de tarihteki teşkilatları ve her birinin üye sayısını arayıp buluyordu. Bugün de sosyal sermayenin nasıl ölçüleceğini OECD gibi kurumlar araştırıyor.Fakat daha mükemmel ve kapsamlı ölçüler bulana kadar elimizde sosyal sermaye yükselince yükselen, düşünce düşen bir değişken var: Güven."-İskender Öksüz-"Belki Şehirli Olduk, Ama Cemiyet Değil Cemaat Halindeyiz"
Yanıtla (4) (0)"Refahın sebeplerinin sebebi toplum sermayesidir. İllâ yabancı dil isterseniz sosyal kapitaldir. Böyle sebeplerin sebebine yönetim biliminde “kök sebep” deniyor. Refah ve zenginlik sosyal kapitali doğurmuyor; tersine refahı, zenginliği, demokrasiyi sosyal kapital doğuruyor. Acemoğlu ve Robinson refaha sebep diye liberal demokrasiyi gösteriyor; hâlbuki sosyal kapital liberal demokrasinin de sebebi. "Prof. Dr. İskender Öksüz
Yanıtla (3) (0)Teşekkürler Hocam. Ancak tamiri zor bir noktaya geldik. Barış telkin etmesi gereken İslâm'ı ayrıştırma aracı olarak çoktan tükettik. Dindarların ve cemaatlerin ikircikliliği de müslümanlar açısından ciddi bir güven sorunu yaratmış durumda. Meğerse yazılıp çizilenin dışında doğruları görmek için dibe vurmak gerekiyormuş.
Yanıtla (8) (0)".."kitabının ikinci cildi çıktı "Organizasyon ve Siyasî Çürüme". Yolsuzluk, Fukuyama’nın birkaç uzmanlığından biri ve bu ikinci ciltte siyasî organizasyonlardaki yolsuzluğa yoğunlaşmış. Bu arada bize ta 1993’ten bir gerçeği hatırlatıyor. Bir sermaye daha var: Sosyal Sermaye! Toplum Sermayesi! Yirmi küsur yıl önce Robert D. Putnam’ın İtalya’da yaptığı ve "Demokrasiyi Çalıştırmak" başlıklı bir kitapta özetlediği araştırmaların sonuçları bu hatırlattıkları.Cevap: Toplum Sermayesi"-İ . Öksüz
Yanıtla (2) (0)"Eğitimin kalitesine hiç girmeyeyim ama kalite yüksek de olsa bu sonuç değişmiyor. Ortaya çıkan gerçek şu: Ülke zenginleşince insan sermayesi artıyor. İnsan sermayesi sebep değil, sonuç! Peki harp sonrası Almanya ve Japonya? Cevap şu: İnsan sermayesi zenginlik sonucu ama zenginlik kaybolsa da, hiç olmazsa bir nesil boyunca insan sermayesi kaybolmuyor ve bu iki ülke misalinde olduğu gibi o insanlar kaybolan maddî sermayeyi kısa sürede tekrar kurabiliyor.."-İ. Öksüz-Sosyal Sermâye: Onsuz Kalkınma
Yanıtla (3) (0)Milletimiz esnek bir ruha sahiptir. 11 Eylül 1980 Perşembe günü fevkaladenin de fevkinde kutuplaşmışken, 12 Eylül 1980 Cuma günü, ilkeli veya iflah olmaz marjinelleri konturpiyede bırakıp, neredeyse yekvücut halinde hazırola geçmiş; imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış, tek bir kitle ayağına yatmıştır. Şartlar icabettirirse, bir taraftan ilk fırsatta birbirinin gözünü oyma fırsatı kollarken, diğer taraftan yine yatar. Can-ciğer kuzu sarmasıymış gibi yapar.
Yanıtla (3) (1)"Anladım ki mesele fabrikalar değil, sermaye değil. O fabrika ve sermayeyi yapan- yapacak olan insandır. Fark ettim ki bizim nüfusumuzu Almanya’ya taşısak, onları da buraya getirsek, yirmi yıl sonra Türkiye’nin gelişmiş, Almanya’nın “gelişmekte olan” ülke olduğunu görürdük. Mesela maddî sermaye değil, insan sermayesiydi.Sonra öğrendim ki gerçekten “insan sermayesi (human capital)” diye bir şey var."-Sosyal Sermâye: Onsuz kalkınma olmuyor-İskender Öksüz
Yanıtla (6) (0)"Sosyal sermaye varsa dayanışma, sivil toplum ve güven var. Sosyal sermaye yoksa yolsuzluk, mafyalaşma, din istismarı, “babana bile güvenmeyeceksin” felsefesi hâkim. Siyasî partiler, mafyacılığın başka usullerle yürütülmesinin kurumları gibi çalışıyor. Seçmene rüşvet verilerek oy almak, birinin adamı olduğunuz için yükselmek, birinin adamı değilseniz adamı olacağınız birini aramak… İktidara gelelim de biraz da biz yiyelim, bizim adamlarımız yesin" İ. Öksüz-Sosyal Sermâye: Onsuz Kalkınma Olmuyor
Yanıtla (8) (0)Tek millet denilen şey herkes AKP li olacak, olmayanlar zinhar düşman ilan edilecek....
Yanıtla (11) (0)Çok doğru diyorsun da buna en üst yönetimden başlamak gerekmez mi? Bir yeni yıl mesajı dinliyoruz, insanı hafakanlar basıyor. Bari bir gün özellikle cuma namazından sonra ir sussa yada elini kalbinin üzerine koysa bir islami söylemeden bahsetse inanın bu millet sakinleşir. Bir güler yüz, bir tevazu, bir samimiyet görse bu en alt tabakaya yansır. Allah sonumuzu hayreyleye Amin
Yanıtla (10) (0)Ahmet hocam bu temennileriniz, rayından çıkmış ve ne zaman kümleri ezip geçeceği belli olmayan muktedirlere hiiiç etki etmez. Üzgünüm ama bu konuda hiiç ümidim kalmadı. Binaenaleyh, “rayından çıkmış muktedirler sebep, huzursuzluk kavga, kaos ve nefret dili sonuçtur.”
Yanıtla (3) (0)Buda benim teorim. İspat ve izaha hiiç gerek yok. Resim ortada.
'nefret dili' bitecege benzemiyor. Cumhurbaşkanı ile Parti başkanlıgının birleşmesi hiç iyi olmadı. Parti başkanlıgı siyasi mücadeleyi gerektirdigi için birleştirici olması zor. başka bir deyişle Cumhurbaşkanının siyasi kaygısı olmamalı. ben sayın cumhurbaşkanını dinlerken hep Ak partinin genel başkanı konuşuyor diye bakıyorum. çoğu insanda böyle düşünüyordur eminim.
Yanıtla (20) (0)Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri en çok parti devleti kavramı eleştirilmiştir.Gelinen bunca tecrübeden sonra halkımız koşa koşa Partili Cumhurbalkanı sistemini kabul etti. Anlamak zor.
Yanıtla (11) (0)Sn yazar anlayamadım.Her ülke tek değilmidir.Her ülkenin bayrağı tek değilmidir.Mesela Birkaç tane Belçika,veya Fransa devletimi var.Fransızlara,fransız,İngilizlere ingiliz denmez mi.Amerikan bayrağının ismi tek bayrakmıdr yoksa Amerikan bayrağımı. Artık soyumuzdanda mı utanır olduk. Yurt dışında sorulsa nerenin vatandaşısın diye tek devletin vatandaşıyız diye mi cevap vereceğiz
Yanıtla (10) (1)Psikopatlığın tedavisi yoktur..
Yanıtla (5) (0)güzel bir analiz; ancak iktidarı devam ettirebilmek için kutuplaştırmaktan başka elinde bir araç kalmayan iktidara vız gelir tırıs gider.
Yanıtla (22) (0)Gerçek durumu kısa net anlatmışsın karar okuru beyefendi..hayal görme zamanı çoktan geçilmiş..
Yanıtla (6) (0)Evet hocam, tek millet diyoruz da Türk milleti diyemiyoruz. Mehter marşında bile Türk milleti,Türk milleti diye defalarca tekrar edilirken, şimdi Türklüğümüzden utanır olduk.Bayrağımıza bile Türk bayrağı yerine tek bayrak der olduk.
Yanıtla (8) (0)Fıtrat ve kalp bozulunca dilde bozuluyor. Zulüm işlendikçe Allahın inayeti de kalkıyor. Dönüşü kalmadı gibi üstadım şuan haksızlıktan zevk alır duruma evrildiler.
Yanıtla (7) (0)Toplumu kutuplaştırmalarına müsaade etmeyeceğiz. Demiş cumhurbaşkanı. O zaman akit gazetesinden ve sizi destekleyen medyadan başlayın.
Yanıtla (12) (0)Ahmet Bey, bu iktidar gidince emin olun dediklerinizin hepsi güzel işler ve sonuçları olacak. Tek engel bu iktidar çünkü çoğu insan korkusundan zulümlere ses çıkaramıyor, vicdanlı davranamıyor. Kapının arkasında yargı, gizli tanık ve sonunda fetö lekesi sopası var. İktidar bir gitsin, ülke freni boşalmış kamyon gibi düzlüğe çıkacak.
Yanıtla (6) (0)ah sevgili Ahmet hocam, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, rte bey, yanlışlarına bulabildiği tüm mazeretleri tüketti. tüm seçmenler uyandı. seçimle gitmek kertesinde olduğunu bilmekte. yönetimden ayrıldığı gün, eğer hukuk işlemeye başlarsa, tüm çevresi yangında. ne yapıp yapıp o seçimi yaptırmaması gerektiğini anladı. ayrıştırıcı, kaba nobran diller bu yüzden. muhalefeti kışkırtıp kavga çıkarmaya, özel durumlar yaratmaya çalışıyor işte.
Yanıtla (27) (0)Adalet ve Kalkınma Partisi'nin elindeki tek planı seçimleri kaybettiğinde biz devleti bırakarsak din elden gider o yüzden bırakmayacagız demek. Onun için de şimdiden insanlara ve cemaatlara din üzerinden yükleme yapıyorlar. Ama halkımızın %95i buna karşı olur.
Yanıtla (21) (0)Hocam doğru diyorsunuz farklılıklar çok deşiliyor kaşınıyor , çok yanlış ve en yakın tarihte Suriye’nin başına gelenden ders almıyoruz , özellikle ülkenin yumuşak karnına çok basılıyor , hem din hem etnisite misal HDP ve seçmenleri bu kadar ötekileştirilmez ki bunlar bu ülkenin evladı degilmi , suçu varsa kapat ama kem söz söyleme , ben Kürt değilim , herkesin sevgi dilini kullanması lazım herkes birinci sınıf vatandaş sözü yerini bulmalıdır . askıda kalmamalı .
Yanıtla (23) (0)Alıntı:.bu insanlar yetersizliklerini anlıyor yanıldıklarını anlıyor, acizlerini anlıyor, böylece de alttan alta kendilerini hor görüyor, ..düşman oluyor, sonra da kendilerine hor bakanlara..düşman kesiliyorlar. Tek avuntuları . bu düşmanlıklar ve düşmanlık etrafında gruplaşmalar. Bakmayın .kendilerini üstün sayıp elaleme tepeden tepeden bakmalarına...içlerinin ta derinliklerinde ne irin sızıntıları var...İyi yetişmemiş insanların ülkesinde düzen bir bozuldu mu mağara devri taş devri hortluyor.”
Yanıtla (19) (0)Hocam düşmanca duygular insanların isteği ile ortaya çıkmıyor. Bu duyguların temelini oluşturan öfke yoksunluk, yoksulluk ile fiziki-zihni kısıt ve engeller. Üzgünüm hocam bu maalesef Ortadoğu islam ülkelerinde çok yaygın!! Alt yapısı olmayınca bu temennileriniz iktidar hayal ederken düşündükleriniz ile iktidarı aldığınızda ortaya koyduğunuz tablo gibi çok hayal kırıcı biçimde gerçek olmuyor. Beyaz Türk, elit gibi kavramlar içten içe büyüyen haseti körüklüyor. 6-7 eylül bu bir hasetin sonucuydu.
Yanıtla (6) (1)Elinize sağlık hocam…müslüman elinden dilinden kimsenin zarar görmediği kimsedir…herkes bu soruyu kendine sorsun lütfen kaçımız bu tanıma uyuyoruz acaba?
Yanıtla (17) (0)dogru soylersin
Yanıtla (2) (0)Benim için şu net: Ötekini "kapmayan", hatta anlamaya çalışın siyasetçi kazanacak. Ayrştıran değil kuşatan ve tabii inançlara saygılı...
Yanıtla (7) (0)Bazıları için bu söylediklerinizin, oya tahvil edilemezse hiç bir değeri yok.
Yanıtla (22) (0)