Babacan’ın performansı
Yıl 2002. Ali Babacan’a “Bebecan” denen yıllar. Ak Parti hükümetinde ekonominin ona teslim edileceği söyleniyor. Pek fazla tanınmıyor. Evet, ODTÜ’yü 4 tam puanla bitirdiğinden, ABD’De ekonomi masterı yaptığından bahsediliyor ama, evet fazla bilinmiyor.
Ekonomi ise dibe vurmuş.
Bu genç adam ekonomide ne yapabilir ki?
O sıralarda üç ekonomi duayeni, Ege Cansen, Deniz Gökçe ve Asaf Savaş Akat, NTV’de “Eko-diyalog” isimli bir program yapıyorlar. Özellikle Ege Cansen keyifli bir adam, ince değerlendirmeleri - eleştirileri var, program paydaşları da keyifli sohbetler yapıyorlar. Havalılar. “Babacan”ı “Bebecan” gibi görme eğilimlerini anlamak mümkün.
Programa konuk olarak davet ediyorlar, o da kabul ediyor.
Beklenti şu: Şimdi bu taze çocuğu ham ederler bu kurt ekonomistler.
Ne yalan söyleyeyim, ben, hem başarılı olmasını istiyorum hem de kaygı duyuyorum.
Başladı program. Sorular, sorular, sorular…
Program çok iyi gidiyor. Üç duayen en kritik soruları soruyor, Babacan sakin cevaplandırıyor. Panik yok, kendinden emin.
08. 11. 2022 tarihinde Ekşi Sözlüğe bir not düşülmüş. “Ali Babacan” başlığı altına şöyle yazılmış:
“Ekodiyalog programına Ankara’dan katılan ve üç ekonomi üstadının AKP’nin uygulayacağı ekonomi politikasını sorduktan sonra aldıkları cevaplar karşısında kendisine hayranlık duydukları Asaf Savaş Akat’ın “hoş oldum”, Ege Cansen’in ise “Bir tuhaf oldum” diyerekten belirttikleri ve AKP’nin ekonomi kurulu koordinatörü. Söylediklerini program boyunca tam olarak anlamasam da içimde güven oluşturan yeni ve genç politikacı.”
Babacan o zaman 30’lu yaşlarda. Geliyor, ekibini kuruyor ve ekonomiyi toparlıyor.
….
Bu hadiseyi, Cuma gecesi, Halk tv’de Şirin Payzın’ın yönettiği “Halk Meydanı” programında Ali Babacan’ın soruları cevaplandırırken sergilediği performansı izlerken hatırladım. Programa gazeteciler, ekonomistler, gençler, akademisyenler vs katılıyor. Sorular soruyor, değerlendirmeler yapıyorlar.
Bir tür sınav alanı. Konuk siyasetçi ya da her kim olursa bir tür kantara çıkıyor.
2002’den 2022’ye. Aradan yirmi yıl geçmiş, Ali Babacan gidişatı onaylamadığı için Ak Parti’den ayrılmış, sonra sürece müdahale etmek için zorlu işe soyunmuş, siyasi hareket başlatmış. Siyasi mücadeleyi “eleştiri” noktasında bırakmamış, projeler üretmeye yönelmiş…
Halen kamuoyu yoklamalarında ulaştığı oy miktarı sınırlı gözüküyor. Ama 6’lı bir bileşim söz konusu ve bu bileşimin “iktidar olma” yani “ülke sorumluluğunu üstlenme” ihtimali – imkânı var. Peki buna hazır mısınız?
Babacan kendi partisi adına ve parti kadrolarıyla bu hazırlıkları yapmış. Programda sorulan her soruya “Bu konuda çalışmamız var, şu kadar maddede çözümler belirledik” diye cevap veriyor.
İktidarı tanıyor, yapılan yanlışlıkların altındaki psikolojiyi biliyor ve kendi ifadesiyle “iki kere ekonomik kriz çözmüş bir lider” olarak iddiasını ortaya koyuyor.
Babacan’ın, evet, şu anda görünen oy potansiyeli ile hazırlıklarını iktidara taşıyacak gücü yok. Ama 6’lı Masa’yı önemsiyor. Üstelik “6’lı Masa’nın diğer paydaşlarının hazırlıkları”nın altını çizmekten geri durmuyor. DEVA olarak kendi yaptıkları çalışmaların, diğer çalışmalarla entegre edilmesinin de altını çiziyor.
Halk tv’de seyredilen Ali Babacan’ın gerek programa katılan konuklarda gerekse izleyicilerde nasıl bir izlenim bıraktığını bilemiyorum. Başta söyledim, bana 2002’deki programı hatırlattı.
Dışardaki izlenimim, Babacan’a güven duyulduğu şeklindedir. Tabii burada, sadece ekonomi alanında iddialı bir profilden öte sorumluluğa talip. Bu da parti olmanın tabii sonucu.
Şunu düşündüm: Bu tarzda, halk huzurunda ve farklı görüşleri bir araya getiren ikili programlar yapılabilmeli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan pek arzu etmiyor bu tür karşılaşmaları, o tekli sunumlarla halkla buluşmayı tercih etti hep. Kendi kitlesinin bununla yetindiğini düşünüyor muhtemelen. Ama genç kitlelerin bununla yetindiğini düşünmek sağlıklı olmayabilir. Tv’lerde de şu ana kadar Ak Parti gazetecilerle ve eski parlamenterlerle kamuoyu önüne çıkmayı tercih etti. Bunlar da problemli ilişkiler.
Bahçeli göze alabilir mi böyle programları?
Zaman ilerledikçe İktidar cenahı kamuoyu ile iletişimde sıkışacak gibi görünüyor.
6’lı Masa’nın diğer paydaşları zaten benzeri programlarla halkla iletişim sağlamaya çalışıyorlar. Seçim süreci, hem iktidar hem muhalefet için ekran sınavlarını yoğunlaştıracak gibi görünüyor.